Kosova’da Geçtiğimiz Haftaya Bakış
Geçen hafta Kosova’da yaşananlar, paradigmarc.org sitesinde derlendi.
Vetëvendosje’de ipler gene Albin Kurti’nin elinde
Kosova’da 11 Haziran 2017’de gerçekleşen son genel seçimlerde büyük bir başarı gösteren ancak herhangi bir koalisyon anlaşmasına varılamaması sebebiyle iktidarda yer alamayan Levizja Vetëvendosje – VV (Kendin Karar Al Hareketi) zorlu bir süreçten geçiyor. Parti yönetim üyelerinin arasında kullanılan sosyal medya grubunda Milletvekili ve LVV Başkan Yardımcısı Aida Durguti’nin VV kurucularıdan Albin Kurti hakkında kullandığı nefret içerikli mesajların ortaya çıkmasıyla başlayan çalkantılı olaylar hala devam ediyor. Olayın ardından Durguti parti yönetiminden ve Vuçitırın Şube Başkanlığından istifa etti. Durguti’nin istifasının ardından parti yönetiminde önemli rol oynayan Genel Başkan Visar Ymeri, Genel Sekreter Dardan Molliqaj, Priştine Belediyesi Başkanı Shpen Ahmeti ve Priştine Belediyesi Başkan Yardımcısı Dardan Sejdiu’nun istifaları geldi. Parti içindeki bu büyük çatlaklar, Kosova Parlamentosunda en büyük grubu sağlayan ve iktidar partisi olma yolunda önemli adımlar atan Vetevendosje dağılma sinyalleri vermeye başladı.
Vetevendosje Başkanı Visar Ymeri’nin istifasının ardından, bu siyasi oluşumun kurucu lideri olan Albin Kurti başkan adaylığını açıklayarak parti içi seçim yapıldı. Muhalifler Albin Kurti’nin aday olmamasını istedi, hareketin aktivist kadrosu ise Albin Kurti’ye yoğun bir destek sağladı. Muhalefet kanadın karşı çıkmasına rağmen Albin Kurti adaylığını açıkladı. Kurti’nin karşı adayı ise çıkmadı. 21 Ocak 2017 tarihinde düzenlenen seçimde Albin Kurti oyların %98,82’sini alarak parti genel başkanlığı koltuğuna oturdu. Genel Seçim Komisyonu tarafından yapılan açıklamaya göre, seçime parti üyeleri tarafından rekor düzeyde katılım sağlandığı kaydedildi. Vetevendosje’de bir üye bir oy ilkesine göre yapılan seçimde Albin Kurti oyların %98,82’sini lehine aldı. Oyların %0,61’i ret % 0,57’si çekimser ve % 0,26’sı geçersiz sayıldı.
Geçtiğimiz dönemlerde parti yönetiminden istifa eden ve yeni parti kuracakları söylenen Parti Başkanı Visar Ymeri, Genel Sekreteri Dardan Molliqaj ve Milletvekili Dardan Sejdiu oylamaya katılmadı. Priştine Belediye Başkanı Shpend Ahmeti ise oylama saatinin bitimine yakın oyunu kullandı.
Parti Başkanı’nın seçilmesinin ardından istifaların sonu gelmedi. 40’lara yakın aktivistin istifası da gündemin önemli başlıklarında yer aldı. Vetevendosje’de oluşan bu büyük çatlak, siyasi oluşumun kaderini de çizecek gelişmelere açık…
Siyaset
Özel mahkemenin feshi girişimi hükümete havale edildi
Kosova’da ve Kosova mevzuatına göre kurulan ancak Hollanda’da faaliyet gösteren Özel Mahkemenin ilk dava dosyalarını açmaya hazırlandığı bu dönemde Kosova’da buna karşı bir tepki oluştu. Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) mensuplarının işlediği savaş suçlarının ele alınacağı bu Mahkemenin ‘tutuklanacaklar’ listesini hazırladığı ve kısa zaman içinde eyleme geçeceği haberleri yayılmaya başlayınca hem savaşçı dernekleri hem de savaşçı kanatta yer alan milletvekilleri buna karşı atak hazırlığına geçti. 43 milletvekilinin imzası ile 22 Aralık 2017 tarihinde Kosova Parlamentosunda özel bir oturumun düzenlenmesini ve Özel Mahkeme’nin görevinin lağvedilmesini talep etti. Bu girişime üst düzey siyasiler de destek verince süreç uluslararası kurumlarca titizlikle takip edildi ve tepki gösterildi. Özellikle Kosova’daki büyükelçilerin tepki göstermesi, Özel Mahkemeyi lağvetmenin Kosova’ya ağır sonuçlar doğuracağını uyarmasının ardından özel oturumun düzenlenmesine ilişkin talep Meclis Başkanlık Divanında tıkandı. Karar için yeterli çoğunluk sağlanamadı.
Kosova Parlamentosu Başkanlık Divanı 22 Ocak 2017 tarihli toplantısında, Özel Mahkeme ve Özel Savcılık Ofisi’ne dair Yasa’nın geçersizleştirilmesiyle ilgili Yasa Tasarısı’nı Hükümet’e iade etti. Özel Mahkemeyi lağvetme girişimine karşı çeşitli ülke Büyükelçiliklerinden verilen tepkiler karşısında Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj, “Bizi seçtiğinden dolayı biz yalnız Meclis’e hesap veririz, büyükelçilere hesap vermeyiz. Büyükelçiler bizim işverenlerimiz değil, bizim işverenimiz Meclis’tir” açıklamasını yaptı.
Kosova Özel Mahkeme süreci İsviçreli Senatör Dick Marty’nin raporunun Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisine 16 Aralık 2010 tarihinde sunumuyla başladı. Eski Yugoslavya topraklarında işlenen savaş suçlarını araştırmak için kurulan Lahey Mahkemesinin görev alanının savaşla sınırlı olduğu ve savaştan sonra işlenmiş suçları kapsayamayacağı gerekçesiyle, bu boşluğu dolduracak bir diğer mahkeme ihtiyacını karşılamak üzere bu Özel Mahkeme kuruldu. Bu gelişmelerden kısa bir süre sonra dönemin Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga Avrupa Diplomasi Şefi Catherine Ashton’a mektup yazarak “Adalet için gerekli uygun idari ortamı sağlama ve bununla uyumlu olarak incelemelerden çıkacak sonuçları yargılayacak olan Kosova adalet sistemi içerisinde özel bir dairenin kurulmasının hazır olduğunu” belirtti.
Özel Mahkeme bünyesinde yer alacak olan özel daireler 1 Ocak 1998 ile 31 Aralık 2000 yılına kadar işlenmiş suçları yargılayacaktır. Bu suçları inceleme konusu, suçun son bulma yeri başka bir ülkede olsa bile, Mahkeme Kosova sınırları dışındaki olayları da inceleme yetkisine sahip olacak şekilde düzenlendi. Mahkeme insanlığa karşı işlenmiş savaş suçlarını inceleyecektir.
Bu gelişmeler sonucunda Kosova Meclisi, Özel Mahkemenin kurulması görevini üzerine aldı. Kosova’daki tüm özel temsilciler ve büyükelçiler özel mahkemenin mutlaka kurulması gerektiği konusunda Hükümet’e telkinlerde bulundular.
Bütün bu iç ve dış dinamikler ışığında Kosova hükümeti, milletvekilleri ile sürekli müzakere ederek özel mahkemenin yolunu açacak olan anayasa değişikliğini 3 Ağustos 2015 tarihinde Mecliste onadı. Özel Mahkemenin kurulmasının yolunu açan anayasa maddesi değişikliği başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere, uluslararası toplum tarafından olumlu karşılanmıştı.
Arif Bütüç KQZ’ya itiraz etti
Kosova Merkez Seçim Komisyonu (KQZ) 12.01.2018 tarihinde verilen ek süreye rağmen Kosova Türk Adalet Partisi’nin (KTAP) parti içi seçimleri hakkında hiçbir dosyayı teslim etmemesi üzerine Kosova Adalet Partisinin kaydını sildirme kararı aldı. KQZ’nın almış olduğu bu karara karşı Kosova Türk Adalet Partisi (KTAP) Genel Başkanı Arif Bütüç itirazda bulundu. Bu kararın kendilerine iletilmediğini haklarını sonuna kadar savunacaklarını, bu eylemin kendilerine karşı kurulmuş bir komplo olduğunu öne sürdü. Arif Bütüç, 22.01.2018 tarihinde yapmış oldukları şikayet dilekçesinde kararın iptal olmasını ve kendilerine parti içi seçimin yapılması için süre istediklerini belirtti.
Thaçi, Davos Forumuna
Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, 25 Ocak 2018 tarihinde Dünya Ekonomi Forumu kapsamında Davos’ta düzenlenen Avrupa ülkeleri liderlerinin toplantısına katıldı. Thaqi aynı toplantıya katılan Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ile görüştü.
İki ülke Sırbistan ve Kosova arasında tarihi bir anlaşmaya varılması gerekliliği, barış ortamının korunması, ilişkilerin normalleşmesi için diyalogun sürdürülmesi ve Batı Balkanlar için Avrupa perspektifinin açılması gerektiği dile getirdiler.
Toplum
Büyükelçi Kılıç, Haskuka’yı tebrik etti
Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, 23 Ocakta görevine yeni başlayan Prizren Belediye Başkanı Mytaher Haskuka’yı tebrik etmek üzere ziyarette bulundu. Büyükelçi Kılıç’a, Türkiye Prizren Başkonsolosu Eylem Altunya ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı TİKA Kosova Koordinatörü Hasan Burak Ceran da eşlik etti. Ziyarette Prizren belediyesi ile yapılabilecek projeler de görüşüldü. Belediye başkanı Mytaher Haskuka Prizren kültürel mirası için yapılabilecek projeleri, tarihi bölgede eski evlerin dış sıvalarının düzenlenmesi, Rüştiye binasının yenilemesi ve Prizren’de anaokulunun yapılması konularının görüşüldüğünü belirtti.
Türk askeri için dua
Türkiye, kendi sınırlarında ve bölgede güvenliği ve istikrarı sağlamak amacıyla 20 Ocak 2018 tarihinde Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde terör örgütlerine yönelik “Zeytin Dalı Harekatını başlattı. Bir haftayı geride bırakan terör örgütlerine yönelik bu Harekat başarıyla icra edilmeye devam ediyor. Uluslararası kamuoyunca Harekatla ilgili olarak Türkiye’nin haklı gerekçeleri olduğu konusunda çeşitli açıklamalar yapıldı. Kosova’dan ise Afrin’de mücadele eden askerler için dualar gönderildi.
Prizren’deki Sinan Paşa Camisinde 24 Ocak 2018 tarihinde yatsı namazından sonra Afrin Zeytin Dalı harekatı için dualar edildi. Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, Prizren Başkonsolosu Eylem Altunya, KDTP milletvekili Fikrim Damka, Kosova’da görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yanı sıra çok sayıda kurum ve kuruluş temsilcisi ve vatandaşın katılımı ile Fetih suresi okunup dualar edildi.
Programın ardından basın mensuplarına bir açıklama yapan Büyükelçi Kılıç, “Ordumuzun, ülkemizi, milletimizi, bölgeyi ve bölge halklarını tehdit eden tüm terör unsurlarından bölgeyi temizleyeceklerine, arındıracaklarına ve muzaffer çıkacaklarına inancımız tamdır, dualarımız kendileriyledir.” diye konuştu. Büyükelçi Kılıç ayrıca, Türk halkıyla ve Türk askeriyle dayanışma içinde olduğu için Kosova halkına teşekkür ederek, “Biz ordumuzun, askerimizin görev yaptığı her yere barış, huzur, istikrar götürdüğünü biliyoruz. Bunu zannediyorum Kosova ve bu ülkenin halkları da yakinen biliyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Türk askerine yapılan bu duaya Kosova’daki entelektüellerden Veton Surroi tepki gösterdi. Surroi, facebook sayfasında yaptığı paylaşımda “Bir ordunun zaferi için dua etmek, ruhen yabancı bir savaşa dahil olmaktır” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine sahibi olduğu medya grubu çeşitli haberlerle konuyu gündeme taşıdı. Türk askerine yapılan dua konusunun kendisine sorulması üzerine Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, hiçbir istismarı amaçlamadan Kosova toplumu tarafından düzenlenen bir etkinlik olduğunu ifade etti. Etkinliğe katılan milletvekili Fikrim Damka ise “Halkın duasına karışmak kimsenin haddine değildir” diyerek tepki gösterdi. Damka, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörist gruplara karşı başlattığı Zeytin Dalı operasyonunda yer alan askerler ve şehit düşenler için dua ettik. Bu her insanın kendi iradesine bağlı olan bir şeydir. Bizim dua ettiğimiz askerler zamanında Kosova’da ve dünyanın birçok yerinde barışın tesis edilmesi için en çok destek sunan bir ülkenin ordusunun askerleridir ve bu destekleri günümüzde de hala devam etmektedir. Türkiye’nin Suriye sınırı terörist grupların tehdidi altında ve Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak bu harekatı düzenlemekte. Terörün milliyeti yoktur” diye konuştu.
Editorial
Nerden Çıktı Bu Özel Mahkeme!
Kosova Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin 7 Ocak 2011 tarihli Raporundan doğan yükümlülükleri yerine getirmek için 3 Ağustos 2015 tarihinde Kosova Anayasasında gerekli görülen değişiklikleri yaptı. Böylece Mahkeme sisteminde Özel Yetkili Odalar ve Özel Yetkili Savcılık Ofisinin kurulmasının önü açıldı.
Kosova Cumhurbaşkanı ile AB Dış Politika ve Güvenlik Temsilcisi arasında 14 Nisan 2014’te özel mahkemelerle ilgili belge değişimi gerçekleşti. Bu belgeye ilişkin yasa 04/L-274 15 Mayıs 2014’te onaylandı. Yasa Kosova’nın yargı sistemi içinde özel yetkili odalar oluşumu ve özel yetkili savcılık ofisinin kurulması taahhüdünde bulunuyordu. Bu yasal düzenleme Kosova’nın bahse konu Özel Yetkili Mahkemelerinin üçüncü bir ülkede olmasını da olanaklı kılmaktaydı.
Bu taahhüt 05/L-053 sayılı yasa ile yerine getirilmiş oldu.
Sıra üçüncü bir ülkenin bulunmasında idi; ki bu da Hollanda oldu. Ve netice itibariyle Kosova Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı arasında, Hollanda’da yerleşik Kosova Özel Mahkemesinin kurulmasına ilişkin anlaşma 26 Ocak 2016 tarihinde Kosova Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Hashim Thaqi ve Hollanda adına Büyükelçi Gerrie Willems tarafından imzalandı; anlaşma 3 Şubat 2016’da Kosova Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga tarafından onaylandı.
Böylece bir takım saçmalıklardan ibaret olduğu öne sürülen Dick Marty raporu, özel yetkili bir Mahkeme kurulması süreciyle son buldu. Aslında bu yeni bir başlangıç oldu.
Başlayan neydi?
Dick Marty raporu, Kosova’da çatışmalar sırasında ve sonrasında ciddi bir suç şebekesinin mevcut olduğunu ve bu şebekenin insanlığa karşı savaş suçlarının yanı sıra organ mafyasıyla bağlantılı sivil mahkumların organlarını pazarlamaya kadar giden suçları yönettiğini öne sürüyordu. Bu şebekenin başında da bugünkü siyasi elitlerin isimlerini zikrediyordu. Özel Mahkeme tarafından, Dick Marty raporundaki ithamlar ışığında bir soruşturmanın yürütülmesi halinde bilinen etkin ve etken siyasi figürlerin önemli bir kısmının soruşturma altında olması gerek. Böyle bir soruşturmanın sonuçlarının sadece adli ve toplumsal değil siyasi de olması kaçınılmazdır. Bu siyasi sonuçlar Kosova’da tüm siyasetin yeniden şekillenmesini de gerektirecek boyutta büyük olabilir. İşte bu yüzden, bu sürece karşı siyasi bir direniş söz konusu…
Mahkemenin kuruluş aşaması oldukça ağır ilerledi. İlk soruşturmaların başlayacağına ilişkin haberler çeşitli dönemlerde gündeme geldi. Mahkemenin ayak seslerinin iyice duyulmaya başladığı ve bir “tutuklanacaklar” listesinin hazır olduğunun dile getirilmeye başlandığı 2017’nın son aylarında karşı tepkiler de oluşmaya başladı. Sesini ilk yükselten gaziler oldu: Mahkemenin adil olmadığını ve Sırplar tarafından işlenen suçları kapsamadığını ileri sürdüler. Akabinde konu parlamentoya taşındı. 43 milletvekili, Mahkemenin iptalini isteyen bir süreci başlatarak 22 Aralık 2017 tarihinde Meclise müracaat etti. Bu girişim diplomatik misyonların yoğun tepkisiyle karşılaştı. Meclis Başkanlık divanında konuyu görüşmek üzere yeterli çoğunluk hiç toplanamadı. 22 Ocak 2018 tarihinde Meclis Başkanlık Divanı, tartışmalı olan bu konuyu Hükümetin görüşüne sunma kararı aldı. Şimdi top hükümette. Hükümet 30 gün içinde Özel Mahkemenin iptali veya hükümlerinin değiştirilmesi hususundaki yasa tasarısını tekrar Meclise göndermesi gerekiyor.
Bu süreç zaman kazanmaya yönelik olmanın yanı sıra siyasette kökten değişiklere karşı bir direnişi de sergiliyor. Bu arada Amerika Birleşik Devletlerinin vize engeline takılan Başbakan Ramush Haradinaj’a İngiltere’den de ses seda gelmiyormuş.
Non-editorial
Aynaya bakamama durumu
Kosova’da acınacak durumda olan kesim, açlık sınırında kıt kanaat geçinen yurdum insanı değil, bu insanların duygu dünyasından kopuk olarak yaşayan sözde entelektüellerdir. Çünkü kıt kanaat geçinen bu yurdum insanı hem kaderiyle, hem Allah’ıyla hem de duasıyla barışıktır, kopuk entelektüeller ise başka elbiseler içinde başkasının rolünü oynarken, ansızın, bir eğlencede hükümetin bir Bakanı tarafından atılan silah sesiyle irkilerek uyanır ve aynaya baktığı zaman o fakir yurdum insanını görerek onun ellerine sarılacağına ve onu nasıl kurtaracağını düşüneceğine ondan utanarak yüz çevirir. Hâlbuki utanılacak olan tam da bu yüz çevirme durumudur.
Paradigmarc.org
- Bu haber 29-01-2018 tarihinde yayınlanmıştır.