“Türkiye, S-400 Savunma Sistemlerini Almıştır”
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen partisinin grup toplantısında milletvekillerine hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 savunma sistemlerine ilişkin olarak da şunları kaydetti: “Bir, Türkiye S-400 savunma sistemlerini, bakınız alacaktır demiyorum, almıştır. Biz bu işi bitirdik. İnşallah önümüzdeki ay da bu sistemin ülkemize teslimi yapılacaktır. Bu sistem bir taarruz sistemi değildir, bir savunma sistemidir. Ben ülkemi savunmak için gerekli tedbirleri almayacak mıyım, bunun için birilerine mi soracağım? Tabii ki biz burada böyle bir savunma sistemi için Amerika'dan istedik mi, istedik. Sen verdin mi, vermedin. Ne dedin? 'Kongre müsaade etmiyor.' Değerli arkadaşlar Sayın Obama döneminden itibaren biz bu çalışmayı başlattık. Bize hep söyledikleri 'Kongre müsaade etmedi.' Kongre müsaade etmediyse biz de başımızın çaresine bakacağız. Ve ardından S-400 gündeme geldi. Gayet uygun fiyatlarla ve üstelik bir de uygun fiyatlarla olmanın yanında ortak üretime de geçebilme imkânlarını onun sözünü de almak suretiyle biz sözleşmemizi imzaladık. Şimdi inşallah kısa zamanda da geliyor. Bu konuda bizimle iş birliği yapmak isteyen herkese kapımız açık. Biz buna rağmen Sayın Trump'a da 'Eğer siz de bize bu şartlarda verecekseniz, biz sizlerden de Patriot alırız' dedik. Onu da söyledik ama onlar bize kalkıp da buna benzer şartları ileri sürerek 'evet' diyemediler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin F-35 uçaklarının sadece müşterisi değil, aynı zamanda üretim ortağı olduğuna da dikkati çekerek, Türkiye’nin bugüne kadar F-35 projesine 1 milyar 250 milyon dolar ödeme yaptığını, Türkiye’nin F-35 projesinden akılcı ve haklı dayanağı olmayan gerekçelerle dışlanmasının hesabını tüm platformlarda soracağını söyledi.
Konuyla ilgiyi yetkililerin muhataplarıyla gerekli görüşmeleri yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerden sonra da gerekirse Başkan Sayın Trump ile zaten ay sonu Japonya'da bir arada olacağız, orada zaten kendileriyle ayrıca görüşmemiz var. Orada da bu konuları inşallah karşılıklı görüşeceğiz ama biz tabii oraya gitmeden burada bu işi telefonlarla bir defa görüşelim, işi geldiği şu safhadan başladığımız noktaya geri çevirelim istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
“Doğu Akdeniz'de Hak ve Çıkarlarımızı Gözetmeyen Hiçbir Adımın Atılmasına İzin Vermeyeceğiz”
Doğu Akdeniz'de de Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını, hukukunu, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda tüm seçeneklerin masada olmaya devam edeceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de sınırlarımız boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu Cerablus-Afrin hattında Kuzey Irak sahasında nasıl kırdıysak Fırat'ın doğusunda da aynı şekilde paramparça edeceğiz. Hep söylediğimiz gibi bir gece ansızın gelebiliriz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye ekonomik tuzaklarla diz çöktüreceklerini sananların da Türk milletini hiç tanımamış olduğunu belirterek, “Biz gerektiğinde 'kan kusup, kızılcık şerbeti içtik' diyen gerektiğinde istiklali için canını ve malını ortaya koymaktan çekinmeyen bir milletin ta kendisiyiz. Bugün ayağımıza vurulmaya çalışılan ekonomik prangaları da inşallah en kısa sürede parçalayıp atacağız” dedi.
“Türkiye Son Bir Asırdaki En Büyük Atılımlarını Gerçekleştirirken Diğer Yandan Çok Yönlü Kuşatmayla Karşı Karşıya”
Mesajlarının hepsinin gayet açık olduğunu ve muhatapları tarafından doğru şekilde anlaşılacağını ümit ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bununla birlikte siyasi ve askerî bunca meselesinin alışılmış müttefiklik ilişkilerine, diplomatik teamüllere, karşılıklı çıkar ilişkilerine rağmen üst üste bindirilmesinin bilinçli bir politika olduğunu da biliyoruz. Açık konuşmak gerekirse, Türkiye bir yandan son bir asırdaki en büyük atılımlarını gerçekleştirirken diğer yandan da yine aynı dönemdeki en büyük çok yönlü kuşatmayla karşı karşıyadır. Allah'ın izniyle milletimizle kol kola, gönül gönüle vererek tüm bu meselelerin üstesinden gelebilecek güce, iradeye, kararlılığa sahibiz. Bunun için en önemli şart, AK Parti'nin kendi içinde sağlam durması, milletimizle olan gönül bağını güçlü tutması, hedeflerinden sapma göstermemesidir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da 23 Haziran'da gerçekleşecek İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerini hatırlatarak, AK Partili milletvekilleri ve belediye başkanlarının tümümün İstanbul için seferberlik ilan ettiğini söyledi.
Kendileri gayretle çalışırken birilerinin de farklı çalışmalarla, güçlü yapıyı zayıflatma gayretinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu çok iyi bilmemiz lazım; Bu yapıdan bir şeyler koparacağını zannedenler, geçmişte de bu tür yollara başvurdular. Hatta bazıları, grup kurabilecek noktaya bile geldiler. Ama onlardan şu anda hiçbir şey kalmadı. Hepsi gitti. Siyaset sahnesinden de silinip gittiler. Onun dışında yine aynı şekilde olanlar... Şu anda ana muhalefetin başındaki zatın önünde eğilenler, bunları görüyoruz. Nereden nereye? Kişilik, şahsiyet çok önemli bir şey. Bir insan, hele hele Müslüman eşrefi mahlûk olarak, o yaratılmışların en şerefelisi olma şanına layık olmalıdır, bunu korumalıdır" dedi.
AK Parti’nin karşısında küresel bir ittifak ve onlarla hareket eden yerel mankurtlar çetesinin bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin her milletvekili, teşkilat mensubu, belediye başkanının bu bilinçle, dirayetle, sorumluluk duygusuyla hareket etmek zorunda olduğunu, yapılacak her bir yanlışın, gösterilen her zaafiyetin, her bencil hesabın milletin, davanın kaderine etki edeceğinin unutulmaması gerektiğini kaydetti.
T.C. Cumhurbaşkanlığı
- Bu haber 13-06-2019 tarihinde yayınlanmıştır.