İki yıl boyunca Kuzey Makedonya’da eğitim alanında hizmet veren Maarif Okulları bir eğitim yılını daha geride bıraktı. Maarif Okullarında anaokulundan lise düzeyinde eğitime kadar öğretim imkanı sunuluyor. Bu yıl Kovid 19 engeline rağmen çeşitli teknolojik araçlarla öğrencileri derslerden geri bırakmayan Maarif Okulları, 2019/2020 eğitim yılını başarıyla kapattı.

Maarif Okulları Müdürü Ali Sedat Aslan, bu yıl yapılan çalışmalarla ilgili sorularımızı yanıtladı. Aslan, okulun verdiği eğitim imkanlarından, uzaktan eğitime kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.

• Bir eğitim yılını daha geride bıraktık. Maarif okulları için bu yıl nasıl geçti? 20192020 eğitim yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Maarif Okullarının bu ikinci yılı. İkinci yılın sonuna geldik. Bu iki yıl boyunca hakikaten Makedonya’da, Üsküp’te ve Kalkandelen’de en çok konuşulan okulların başında olmaya başladık. Biz bundan memnuniyet duyuyoruz. Eğitim dediğimiz konu, bizim için çok önemli bir konu, çünkü biz çocuklara dokunuyoruz, çocukları geleceğe taşıyoruz, gelecek için taşıyoruz. İçinde yaşadığımız ülkenin daha iyi koşullarda varlığını sürdürmesi için çaba harcıyoruz. İyi insan yetiştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bu amacımızı gerçekleştirmek adına Türkiye Maarif Vakfı bir adıma attı ve burada ilk okulunu açtı. Biz Maarif Vakfı olarak sadece Makedonya’da değil dünyanın pek çok ülkesinde eğitim çalışmaları olan bir yapıyız. Şuanda 43 ülkede aktif çalışmalarımız var. Onun dışında 300’e yakın okulumuz ve yurtlarımız var. Eğitimi bir bütün olarak düşünüyoruz. Anaokulundan üniversiteye varıncaya kadar eğitim çalışmaları yapıyoruz. Ama burada, Makedonya’da şu aşamada bulunduğumuz okulda anaokulu, ilkokul ve lise boyutunda öğrencilerimiz var. Bir de kız ve erkek öğrencilerin barınması için yurt hizmetimiz var. Yani bir kampus olarak düşünebilirsiniz. İçinde spor alanları, spor sahaları, amfi tiyatrosu olan; barınma, beslenme, güvenlik, temizlik hizmetlerinin, ulaşım hizmetlerinin bulunduğu bir yapı olarak değerlendirebilirsiniz.”

“Bir okul disiplinsiz olmaz”

“Bu anlamda bu yıl hamdolsun gayet güzel geçti, verimli geçti. Biz de bu göreve Eylül 2019 itibariyle başladık. Öğrencilerimiz bize, biz öğrencilerimize alışmaya, maarif sistemini bu okulda kurgulamaya, uygulamaya başladık. Bazı konularda ciddi hassasiyetlerimizi öğrencilerimizle, velilerimizle paylaştık ki bunun başında disiplin geliyor. Yani bir okul disiplinsiz olmaz. O yüzden kurallarımızı net olarak paylaştık öğrencilerimizle, velilerimizle. Bu disiplin kurallarımızdan bazı örnekler de vermek isterim. Bu okula gelen, kayıt yaptıran bir öğrenci, bu okulda cep telefonu kullanamıyor. Bu bizim bir kuralımız. Cep telefonunu evde bırakması gerekiyor. Getirmesi durumunda ise bazı yaptırımlar var, yani cep telefonu belli bir süre okulda kalıyor. Eğer tekrar ederse bu süre biraz daha uzatılıyor. Sonrasında da ancak dönemin sonunda öğrencinin velisiyle paylaşılıyor. Bu yaptırımlar öğrenciye daha önceden bildiriliyor. Veliye bildiriliyor. Onların da onayı alınıyor. Çünkü okul ortamı içerisinde öğrencilerimizin cep telefonundan daha çok bilgiye, beceriye ihtiyacı var. Biz de bunu derslerimizde ortaya koymaya, sağlamaya çalışıyoruz. Bunun dışında öğrencilerimizin eline bir takım beceriler kazanması için başka araçlar veriyoruz. Mesela okulumuzun koridorlarında ayaklı kütüphanelerimiz var. Çocuk istediği kitaba, dergiye oradan istediği zaman erişip bu sefer eline cep telefonu yerine kitap alıyor. Arkadaşlarıyla daha çok sohbet ediyor. Yani bu yüz yüze görüşme, konuşma dediğimiz şey cep telefonsuz daha sağlıklı gerçekleşiyor. Onun dışında spor alanlarımızdan yararlanıyor. Okul koridorlarımıza pingpong masaları kurdurduk. Çocuklar teneffüste ve öğle arasında bunlardan yararlanabiliyor.”

“Maarif öğrencisinde olmazsa olmaz özellikler: Çalışkanlık, doğruluk, temizlik, adalet, yardımlaşma…”

“Tabii eğitime biz sadece öğretim olarak bakmıyoruz. Okul çalışmalarına bir öğretim mantığıyla yaklaşmıyoruz. Aynı zamanda çocuklara belli bir kişiliği, bir karakteri vermek üzere de bir yaklaşım üzereyiz. Bu yüzden geliştirdiğimiz bir liderlik eğitim programımız var. Yani bir Maarif öğrencisinde olmazsa olmaz bazı özellikleri istiyoruz. Birincisi mesela çalışkanlık, ikincisi doğruluk, üçüncüsü temizlik, adalet, yardımlaşma, sevgi, saygı, hoşgörü gibi değerleri öğrencimizde mutlaka ortaya çıkmasını arzu ediyoruz. Her dönemin sonunda bu özellikleriyle alakalı öğrencimize ve velimize bir rapor veriyoruz. Biz buna liderlik karnesi diyoruz. Orada, o öğrencimizin dersine giren tüm öğretmenlerimizin ortak kanaatiyle öğrenciye bir rapor hazırlanıyor. Ve orada hangi davranışlar o öğrencide ne kadar var ne kadar yok bunu öğrencimizin de velimizin de farkına varma süreci gerçekleşiyor. Bunun dışında öğrencilerimizin akademik olarak gelişimlerine katkı sunmak üzere destek programları uyguladık. Yani okul dışı zamanlarda ki biz burada tam zamanlı eğitim yapıyoruz. Yani 8 buçukta gelen öğrenciler, akşam 3 buçukta okuldan çıkıyorlar. Günde 8 ders işliyoruz. Her bir dersimiz 40 dakika ve dersler arasında 10 dakikalık aramız var. Bir de 40 dakikalık ayrıca öğle yemeği ve dinlenme aramız var. Dolayısıyla 3 buçuktan sonra bazı derslerden eksiği olan, zayıfı olan öğrencilerimize biz destek çalışması dediğimiz tam öğrenme modeli uyguluyoruz. Bu Amerikalı bir eğitimci tarafından geliştirilen bir model, tam öğrenme modeli. O diyor ki: Hiçbir öğrenci eğer doğuştan bir engeli yoksa öğrenemez değil, öğrenir. Yeter ki siz ona ilave zaman oluşturun, mekan oluşturun. Biz de okul olarak bunu yapıyoruz.  Yaptığımız sınav sonuçlarına göre akademik başarısı %50’nin altına düşen öğrencilerimize biz ek kurs çalışmaları yapıyoruz. Bu yıl da bunun online halini gerçekleştireceğiz. Tabii bu yıl zor bir yıldı bizim için tüm okullarda olduğu gibi mart ayı itibariyle dünyada çok ciddi bir kriz yaşandı. Bununla ilgili de gerekli önlemlerimizi aldık ve çalışmalarımıza başladık.”

• Kovid 19 salgını nedeniyle ülkemizde yüz yüze eğitime ara verildi. Eğitim süreci uzaktan devam etti. Bu süreci Maarif Okulları nasıl değerlendirdi? Öğrenciler uzaktan eğitimden faydalandı mı?

“Bu konuda bizim öğrenci ve velilerimiz çok şanslılar. Şanslı olduklarını gördüler ve yaşadılar bizzat. Okulların aktif eğitimi sonlandırılmasıyla birlikte artık eğitim eve taşındı. Devlet okullarındaki öğrenciler online veya televizyon kanalları aracılığıyla eğitim almaya çalıştılar. Biz ise okuldaki uyguladığımız programı hemen çok kısa süre içerisinde ki o karar alındıktan sonra Çarşamba okullar kapandı Pazartesi günü biz hemen eğitime başladık. Bu arada öğretmenlere eğitimler verdik, online eğitimlerin nasıl olacağı ve hangi araçları kullanılacağımıza dair. Günde 4 haftada 20 saat olmak üzere buradaki akademik programımızı aksatmayacak şekilde yılsonuna kadar yetişmesi gereken tüm ders ve konuları işledik. Biraz tabii öğrencilerimiz bu süreçte evde bu anlamda yoruldular. Biz onların takibini yaptık, raporlarını yaptık, online sınavlar gerçekleştirdik.”

“Online sergiler açtık, online konserler verdik”

“Mesela sanat çalışmalarını, spor çalışmalarını, müzik çalışmalarını bile online yaptık. Online sergiler açtık, öğrencilerimize sabah sporları yatırdık, online konser etkinlikleri gerçekleştirdik ki sosyal medyada bunları vatandaşlarla da paylaştık. Dolayısıyla biz bu konuda iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum. Online çalışmalarımız hakikaten çok verimli, çok yerinde geçti ve biz bununla ilgili velilerimize bir de anket yaptık.  Anket sonuçlarına göre velilerimizin %95’i bundan çok memnun olduklarını ifade ettiler. Biz o %5’i bile değerlendirdik. O velilerimize dönüş yaptık, tabii bazılarının ev ortamlarındaki internet bağlantısı konusundaki erişim sorunları nedeniyle bu zorlukları yaşadıklarını ifade ettiler. Bu süreci bu şekilde gerçekleştirmiş olduk.”

• Geçtiğimiz günlerde okulunuzda MAGİS sınavı yapıldı. MAGİS sınavı hakkında okuyucularımıza neler söyleyebilir siniz?

“MAGİS bizim önemsediğimiz bir sınav. Her yıl normalde Nisan ayında yapıyoruz ancak yine bu Kovid 19 engelinden dolayı iki defa ertelemek durumunda kaldık. Bir mayıs ayına erteledik sonra en son 13 Haziranda bunu gerçekleştirdik. Kısaca MAGİS; Maarife Giriş ve Bursluluk Sınavı demek. Bu MAGİS sınavı ile biz hem kendi öğrencilerimizin hem dışardan aday öğrencilerin seviye düzeylerini belirleme çalışmaları yapıyoruz. Akademik boyutlu olarak öğrencilerin bir eğitim yılı içerisinde hangi bilgileri, becerilerini kazandığını test etmeye çalışıyoruz. Ayrıca bir standardımız var. Bu standardı taşıyan öğrencileri Maarife kabul edebiliyoruz. Bu standart yüksek bir standart değil normal ve ortalama bir standart. O da şu: Sonuçlara göre %50 ve üzeri akademik performansı olan öğrencileri okulumuza kabul ediyoruz ki bizim asıl hedefimiz %50 ile aldığımız bir öğrenciyi %70 ve üzerine çıkarmaktır. Tam öğrenmedeki kriter de odur. Bir öğrenci eğer akademik başarım olarak %70’in üzerine çıkmışsa öğrenme gerçekleşmiş kabul ediliyor. Biz de bunu esas alarak o aradaki boşluğu buradaki takviye derslerle doldurmaya çalışıyoruz.”

• Eğitim yılının sona ermesiyle bir sonraki eğitim yılı için kayıtlar da başladı. Kayıt sürecinden söz edebilir misiniz, ilgi nasıl?

“Bizim belli sınırlı bir kontenjanımız var. MAGİS bu standartlardan bir tanesi. Ancak öğrencilerimizi MAGİS ile almamız durumunda, her geçen yıl bu kontenjan azalıyor ve daralıyor. Özellikle lisede çok fazla taleple karşılaşıyoruz. Geçen yıl yani 2019/2020 için dörder şube ile başladık.  Lise 1 ve lise 2’ler bizde 4 şube ki beşinci şube açılamıyor. Fiziki mekanımız buna el vermiyor. Her bir şubenin de standart bir öğrenci sayısı var. O da maksimum 24 öğrenciyle sınırlı. Dolayısıyla ilkokulda bizim 2’şer sınıf yapımız var. İlkokul birinci sınıftan dokuzuncu sınıfa kadar 2’şer şubeye öğrenci kabul edebiliyoruz. Şuanda zaten birinci ve ikinci şube dolu. Lisede ise 4’er şubeden devam ediyoruz. Bu yıl erken gelen veliler bu konuda şanslı olacaklar. Çünkü biz MAGİS dışında da sınavla öğrenci almaya devam ediyoruz. Şuanda bir öğrenci gelse psikoloğumuz iki türlü test yapıyor, biri akademik test diğer psikolojik test. Ayrıca velilere bu konuda bilgi veriyoruz. Hem veli bu konuda çocuğuyla ilgili ciddi bir veri elde etmiş oluyor hem de biz nasıl bir öğrenciyle karşı karşıya kaldığımızı bilmiş oluyoruz ki eylül ayında okullar açıldığında öğrencimize özel bir strateji uygulayabilelim, özel bir destek sunabilelim. Öğretmenlerimize aldığımız öğrenci konusunda bilgi verelim.”

• Sizce eden Maarif Okulları tercih edilmeli?

“Bir; Maarif Okulları uluslararası standartlarda eğitim veren bir okul. Maarif diploması çok kıymetli bir diploma. Bu diplomayla öğrenciler Makedonya sınırları içerisindeki üniversitelere girebildikleri gibi yurtdışı üniversitelerine ve özellikle de Türkiye’deki saygın, dereceli üniversitelere, uluslarası ünü olan üniversitelere kayıt yaptırma haklarına sahipler. Bir de Maarif vakfının Türkiye’deki tüm üniversitelerle anlaşması var. Yani bizim okulumuzdan mezun olan bir öğrenci Harç Kredisi dediğimiz bir kredi var Türkiye’de ödenmesi gereken. Maarif mezunu öğrenciler bu krediyi ödemiyorlar. İki; YTB dediğimiz burslar var. Bizim öğrencilerimizin YTB bursları içerisinde bir kontenjanı var. O kontenjandan öğrencilerimiz yararlanabiliyor. Bir başka konu da hakikaten biz burada nitelikli ve kaliteli bir eğitim veriyoruz. Sadece akademik eğitim değil, çocuklarımıza bir kişilik bir karakter vermeye, onları bir hanımefendi bir beyefendi gibi yetiştirmeye ve mezun etmeye çabalıyoruz. Yani bir veli kendi çocuğuyla ilgili memnuniyetini eğer arttırmak istiyorsa ‘benim oğlum, benim kızım ne kadar iyi bir insan oldu’ demek istiyorsa bence bizi tercih etmeli.”

• Kovid 19 salgını nedeniyle dünya genelinde bir dijital eğitime geçiş süreci söz konusu. İleride okul olarak dijital eğitime önem vermeyi düşünüyor musunuz?

“Artık dünyada eğitime bakış değişti. Uzaktan eğitim daha öne çıkmaya başladı. Uzaktan eğitime velilerin de ilgisi arttı, eğitim camiasının da ilgisi arttı. Dolayısıyla biz umut ediyoruz ki eylül ayında normal örgün eğitime okullarımızı açarak başlayalım. Şuandaki gidişat öyle. Ama bir olumsuzluk yaşanması durumunda bizim altyapımız, sistemimiz, kadromuz, her şeyimiz hazır. Normal eğitim dönemi bile olsa, biz kullandığımız online eğitim sistemini, araçlarını, kullanmaya devam edeceğiz. Biz mesela toplantılarımızı online yapıyoruz. Bireysel çalışmaları önceden okulda yapıyorduk, artık öğrencileri okulda tutmamıza gerek yok, öğrencimiz evine gidecek, öğretmen evinden veya okuldan öğrenciyle uzaktan bağlantı gerçekleştirecek, birebir veya küçük bir gruba eğitim yapma şansı olacak. Dolayısıyla biz online eğitime, okullarımızı açsak bile bu haliyle yararlanarak devam edeceğiz.”

• Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“Uluslararası Maarif Okulları Makedonya için bir şanstır. Biz aynı zamanda Makedonya eğitim sistemine de olumlu katkılarda bulunmak isteyen bir okuluz. Bu konuda zaman zaman eğitim camiasından arkadaşlarımızla, yöneticilerimizle bir araya geliyoruz. Onlara bazı öneri ve tekliflerde bulunuyoruz ki bunlar kayda değer teklifler. Bizi örnek alan okullar oluşmaya başladı. Mesela bu cep telefonu konusu, Makedonya’da birçok okulda, birçok bölgede dikkat çekti ve onlar da benzer kararlar aldılar. Onlar da öğrencilerin cep telefonlarla okula gelmesine sıcak bakmıyorlar. Destek programlarımız da dikkatlerini çekmeye başladı. Bunlarla inşallah Makedonya’ya güzel örnekler oluştururuz. Neticede bu ülkenin kalkınmasını istiyoruz, bu ülkeye güzel insanlar, dünya barışına hizmet edecek güzel insanlar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Dolaysıyla biz burada Maarif okulları olarak uzun yıllar bu ülkenin insanına ve devletine hizmet etmek için varız.”