Gönül Bayraktar: Sadece Türkçe eğitime değil, kaliteli bir Türkçe eğitime ihtiyacımız var
Kuzey Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanlığı Eğitim Politikaları Devlet Danışmanı Gönül Bayraktar, Yeni Balkan’a ülkedeki Türkçe eğitimin durumu hakkında özel açıklamalarda bulundu.
Gerçekleştirdiğimiz mülakatta Devlet Danışmanı Gönül Bayraktar, Türkçe eğitimdeki kitap sorunundan kadro eksikliğine, Türkçe eğitim verilen bölgelerdeki öğrenci sayısından ilkokuldaki yeni konseptin uygulanmasına kadar birçok konuda bilgi verdi.
Bayraktar, Türkçe eğitim hakkını elde etmek yanı sıra, Türkçe eğitim kalitesini daha üst seviyelere yükseltmek gerektiğini, bu doğrultuda siyasilerden eğitimcilere, STK’lardan velilere herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etti.
Bayraktar ayrıca, bir çalıştay yapmayı hedeflediklerini, Türkçe eğitimdeki sorunları tespit edip, çözüm üretmeleri gerektiğini de savundu.
‘Kitap sorununun çözülmesi için kanun değişikliği gerekiyor’
Her yıl okullarda yaşanan kitap sorununun çözümü için kanun değişikliği yapılası gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da kitap sıkıntısı mevcut. Yeni konsept, ilkokul birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı sınıflarda uygulanmaktadır. Aldığım bilgilere göre matematik ders kitabı hariç bütün kitaplar öğrencilere ulaştı. Önümüzdeki günlerde matematik ders kitabı da öğrencilere ulaşacaktır. Kitap sıkıntısı Pedagojik Kurumu Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Kitap sorunun çözülmesi için bu kanuna ilişkin değişiklik teklifi Meclise sunuldu fakat halen ne komisyon bazında ne de genel kurul bazında bir onay alınamadı.” sözlerini sarf etti.
‘Kadromuz olmadığı için Türk öğrencilerimizin tamamı Türkçe eğitim göremiyor’
Öğrenci sayısına ilişkin genel bir değerlendirme yapan Gönül Bayraktar, “Kanaatimce ülkemizdeki Türkçe eğitimi Doğu Makedonya’daki durum ve Batı Makedonya’daki durum olarak iki farklı açıdan değerlendirmemiz daha uygundur. Batı Makedonya’da Türkçe eğitimde öğrenci sayısı azalmaktadır, bunun en büyük nedeni ise göç. Öte yandan öğrencilerin farklı dillerde öğrenim görmeyi tercih etmeleri de öğrenci sayısının azalmasına neden oluyor. Batı Makedonya’da bazı derslerde branş öğretmenleri konusunda eksiklik mevcut. Doğu Makedonya’da bölgelere baktığımızda öğrenci sayımız eskiye kıyasen iyi bir durumda fakat maalesef öğretmen kadromuz olmadığı için Türk öğrencilerimizin tamamı Türkçe eğitim göremiyor. Bu sorunun giderilmesi için önümüzdeki dönemde bir strateji yapılması lazım.” dedi.
‘Altıncı sınıftan mecburen Makedonca eğitime devam ediyorlar’
Altıncı sınıftan eğitime Makedonca devam etmek zorunda olan öğrencilerin başarı durumunun olumsuz etkilendiğini kaydeden Bayraktar, “2019 yılından itibaren bilindiği üzere Eğitimi Geliştirme Bürosu tarafından Türk Dili ve Kültürü dersi seçmeli ders olarak müfredata dahil edildi. Bu dersle ilgili geçtiğimiz günlerde AGİT ve Etnik Topluluklar Dil ve Eğitimlerini Geliştirme İdaresi iş birliğinde analiz ve eylem planı yapıldı. Bu analizlere göre özellikle Doğu Makedonya’da birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar gördükleri Türkçe eğitimden sonra altıncı sınıftan mecburen Makedonca eğitime devam ediyorlar. Öğrencilerimiz Makedonca eğitimde sıkıntı çekiyor çünkü kendilerini ifade edemiyorlar. Bu yüzden bir başarı düşüşü söz konusu, ayrıca eğitimden de kopma durumu ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
‘İngilizce yerine Makedonca dersi birinci sınıftan okutulmalıdır’
Türk öğrencilerin Makedonca konusunda sorun yaşadığını ifade eden Eğitim Politikaları Danışmanı Gönül Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Velilere yönelik yapılan anketlere bakıldığında Makedonca dersinin birinci sınıftan alınması gerektiği sonucu çıkıyor, ki ben de aynı düşüncedeyim. Yıllar önce yapılan yeni müfredata göre İngilizce dersi birinci sınıftan verilmeye başladı. Makedonca ana dili olmayan öğrencilere ise Makedonca dersi dördüncü sınıftan başlıyor. Yıllar geçtikçe bunun doğru bir karar olmadığı ortaya çıktı çünkü Türkler, Arnavutlar ve diğer topluluklara mensup öğrenciler Makedonca konusunda sorun yaşamaya başladı. Hem anketin sonuçlarından hem de bizim düşüncelerimizden yola çıkarak; devletin birinci resmi dili olan Makedoncanın birinci sınıftan Türkçe eğitim gören öğrenciler eğitime başlanması, yabancı dil olarak İngilizcenin ise dördüncü sınıftan eğitime başlamasını öneriyoruz.”
‘Bir strateji planı hazırlamazsak Türkçe eğitim ileride sıkıntıya girer’
“Yeni konsepte göre programda bir sürü seçmeli dersler mevcut. Türk Dili ve Kültür dersi de seçmeli olarak görünüyor. Bu dersin zorunlu hale getirilmesi isteniyor. Ben buna karşıyım çünkü Anayasaya göre Türklerin hakkı kendi ana dillerinde eğitim görmektir. Bir an önce strateji planı uygulamak zorundayız. Hem siyasilerimize, hem STK’lara hem de devlet memurlarına bir çağrıda bulunmak istiyorum; masaya oturup bir çalıştay veya açık oturumda Türkçe eğitimi ayrıntılı bir şekilde gözden geçirmeliyiz. Bir strateji planı hazırlamazsak Türkçe eğitimi ileride sıkıntıya girer.”
‘Belediyeler görevlerini yerine getirmiyor’
Eski yapı ve öğrencilerin ulaşımı noktasındaki sorunlara da dikkat çeken Bayraktar bu konu hakkında “Türkçe eğitimdeki diğer bir sorun da eski yapılar. Maalesef belediyeler bu konuda önlem almıyorlar. Diğer bir sorun da ulaşım. Özellikle Doğu Makedonya’daki kırsal bölgelerde bu sorunlarla karşılaşıyoruz. Biz Eğitim ve Bilim Bakanlığı olarak belediyelere ‘Blok Dotasyon’ denilen öğrenci ücretlerini gönderiyoruz fakat maalesef belediyelerden ne ulaşım ne de onarım konusunda adım atılmaktadır. Sizin aracalığınızla ebeveynlere seslenmek istiyorum, bu konuda en büyük faktör ebeveynlerdir. Ebeveynlerin dışında öğretmenlerle, yöneticilerle hep birlikte bu problemlere bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Tüm bu çalışmalar koordineli bir şekilde yapıldığı taktirde pozitif bir sonuca ulaşabiliriz.” görüşlerini paylaştı.
‘Bütçe için harcamaların öngörülmesi gerekiyor’
Yeni sınıf veya yeni öğretmen için bütçe gerektiğinde, bunların bir yıl öncesinden öngörülmesi gerektiğine işaret eden Bayraktar, “Bazı konularda tecrübelerimi paylaşmak istiyorum. Karma sınıfların olduğu bazı bölgelerde öngörülmemiş ek bütçe talep edildiğinde maalesef red cevabı alınıyor. Neden diye soracak olursanız; Bir belediyeden Eğitim Bakanlığı’na yeni öğretmen veya yeni ders için bir talep geldiğinde biz bakanlık olarak bu talebi Maliye Bakanlığına iletiyoruz. Maliye Bakanlığı da bu talep hangi belediyeden geldiyse onların finans bölümünü incelemeye alıyor, o yıl için böyle bir bütçe öngörülmediyse maalesef red cevap alınıyor. Buradan sizin aracılığınızla hem ebeveynlere hem belediye meclis üyelerine hem yöneticilere çağrıda bulunuyorum; yeni yıl bütçesi hazırlandığında okullarda emekliye ayrılacak öğretmenler varsa, yeni öğretmen alınması gerekiyorsa, programa yeni dersler dahil edilmesi gerekiyorsa, tüm bunların öngörülmesi ve dikkate alınması gerekiyor. Bu gelişmeler öngörülürse hiçbir sıkıntı yaşamayız. Bu durum yeni sınıf açmak istediğimizde de geçerli. Bazen yeni sınıf açma girişiminde bulunduğumuzda önceden bunu gerekli yere başvurmamız gerekiyor, çünkü hem belediyenin hem Maliye Bakanlığı’nın bunun için bütçe ayırması gerekmektedir.” dedi.
‘Geçen yıla kıyasen ilkokul düzeyinde öğrenci sayısında düşüş’
Gönül Bayraktar, ilkokul ve liselerde Türkçe eğitimdeki öğrenci sayısı hakkında şunları ifade etti:
“2023-2024 eğitim öğretim yılında ülke genelinde ilkokul düzeyinde Türkçe eğitimdeki öğrenci sayısında geçen yıla kıyasen bir düşüş var. Elektronik sistemimizde kayıtlı olan öğrenci sayısı geçen yıl 6 bin 881’ken bu yıl 6 bin 462 öğrenciye düştü. Yani geçen yıla kıyasen bu yıl 481 öğrenci daha az. Fakat bu sayı henüz kesin değil. İlginç olan son iki yıl ana vatan Türkiye’den çok sayıda öğrenci kayıt yaptı. Fakat yabancı statüsünde oldukları için nostrifikasyon yapmaları gerekiyor. Kararname çıkmadan elektronik sisteme dahil edilmiyorlar. Bunlar da sisteme dahil edince bu sayının artacağını düşünüyoruz. Fakat öğrenci sayısında bir düşüş maalesef var. Bu düşüş muhtemelen göçten kaynaklanıyor. Malumunuz olduğu üzere bazı bölgelerde ciddi göç var, Batı ülkelerine. İlkokul düzeyinde 27 belediyede, 41 merkez okulda ve yaklaşık 25 bölge okulunda olmak üzere toplam 66 ilkokulda Türkçe eğitim verilmektedir.”
“Lise düzeyinde Türkçe eğitimine gelecek olursak ki ülkemizde lise eğitimi malumunuz olduğu üzere zorunludur, geçen yıl 2022-2023 bin 450 öğrenci mevcutmuş bu yıl ise sayı biraz daha düşük, bin 411. Liselerde Türkçe eğitimde öğrenci sayısındaki bu açık her yerde Türkçe eğitimin olmamasından kaynaklanıyor. Öğrenciler bazı bölgelerde farklı dillerde öğrenim görmektedir.”
‘Liselerde öğrenciler farklı dillerde de okumayı tercih ediyor’
Üsküp’te ilkokullarda öğrenci sayısının kabarık olduğunu fakat liseler için aynı şeyi söyleyemeyeceğini ifade eden Bayraktar, aradaki açığı ise şu ifadelerle anlattı:
“Şu bilgileri de sizinle paylaşmak istiyorum: Üsküp’te; Çayır, Butel ve Studeniçan Belediyelerinde Türkçe ilkokullarda öğrenci sayımız bin 773 öğrenci. Bu öğrencilerin Üsküp’te liseye Türkçe devam edenlerin sayısı ise 328. Geriye kalan öğrenciler görünüşe göre başka dillerde eğitimlerini sürdürüyor. Bunun yanı sıra Sopişte Belediyesinde de Türk sınıflarımız var, orada 52 öğrencimiz eğitim görmektedir. Üsküp’ü baz aldığımızda, ilkokullarda Türkçe eğitim gören öğrenci sayısının kabarık olduğunu görüyoruz, fakat liseler için aynı şeyi söylemek mümkün değil.”
‘Kadro eksikliği giderilirse liselerde yeni sınıflar açılabilir’
“Buradaki en büyük sıkıntımız kadro eksikliğidir. Eğer bu kadro eksikliğimiz giderebilirsek, ileride farklı bölümlerde Türkçe sınıf açmak mümkün olabilir, ki buna geçen yıl şahit olduk. Geçen yıl ebeveynler tarafından bir inisiyatif alındı. Velilerin ve KMC Türk Öğretmenler birliği Başkanı inisiyatifi, ben ve Üsküp Belediye Meclisi Üyesi Amir Mustafa kardeşimizin çabalarıyla da Üsküp’te ilk kez Türkçe Tıp sınıfı açıldı. Bu yıl ikinci nesil bu bölümde eğitim görmekte. İleride de farklı bölümlerde bu şekilde yeni Türkçe sınıflar açılabilir. Sadece tek şart kadro eksikliğinin giderilmesi.”
‘Gostivar’daki kabarık öğrenci sayısı liselerdeki bölüm fazlalığından kaynaklanıyor’
Bayraktar, Gostvar’daki öğrenci sayısını değerlendirerek “Gostivar’daki durumu da değerlendirecek olursak, Gostivar’da ilkokul düzeyinde Türkçe eğitim gören 850 öğrencimiz var, Vrapçişte’de ise 295 öğrenci olmak üzere bu bölgede toplam bin 145 öğrenci var. Lise düzeyinde Türkçe eğitim gören öğrenci sayısı ise 584. Bu kabarık sayı Gostivar’da liselerdeki bölüm fazlalığından kaynaklanıyor. Orada düz lise, teknik, iktisat ve tıp bölümlerinde Türkçe eğitim mevcut. Bu bölgede öğrenci sayısında düşüş mevcut fakat kadro konusunda herhangi bir sorun bulunmuyor.” dedi.
Bölge bölge öğrenci sayısı
Ülke genelinde Türkçe eğitimdeki öğrenci sayısını da değerlendiren Bayraktar, “Doğu Makedonya’daki öğrenci sayımız geçen yıllara kıyasen artıyor. Özellikle Radoviş ve Ustrumca bölgelerinde. Fakat bu bölgede diğer bölgelerden farklı olarak bir iç göç söz konusu, bu da kırsal okullardaki öğrenci sayısının azalmasına sebebiyet veriyor. Plasnica’da 405 öğrencimiz var, Pirlepe’nin Kanatlar köyünde toplam 216 öğrencimiz, Dolneni Belediyesinde 190 öğrencimiz var, Radoviş’te 679 öğrencimiz var. Maalesef Resne’de öğrenci sayımız düşük. Ustrumca’da 305 öğrencimiz var ki bu iyi bir rakam. Struga’da 70 öğrenci var ki burada şunu vurgulamak istiyorum, birkaç yıl önce karma sınıflar vardı, artık Struga’da tertemiz Türkçe sınıflarımızda eğitim devam etmektedir. Vasilevo’da 165 öğrenci var. Kalkandelen’de 2 okulda 216 öğrencimiz var. Tearce’de sayımız düşük, çünkü Kalkandelen yakın olduğu için öğrenciler orada da eğitim görmektedir. İştip’te de öğrenci sayımız düşük, Poçuval ve Şaşavarli köylerinde 14 öğrencimiz var. Karbinci’de 58, Valandova’da çevre köylerle birlikte 165 öğrencimiz var. Doyran’da düşüş yaşanıyor, 16 öğrencimiz, Demir Kapı’da da aynı şekilde öğrenci sayımız düşük, 4 öğrencimiz var. Merkez Jupa’da 369 öğrencimiz var, orası da bildiğiniz gibi göç veren bir belediyemiz.” bilgilerini paylaştı.
‘Öğrencilerimizi yönlendirmeliyiz’
Kadro eksikliğinin nasıl giderilebileceği noktasında fikirlerini paylaşan Bayraktar “Kadro eksikliğimizi gidermek için öğrencilerimizi yönlendirmeliyiz. Öğrencilerimiz devlet burslarından da faydalanarak eğitim fakültelerine gidebilirler. Bugün baktığımızda eğitimcilerin maaşları yükselmektedir. Gençlerimizi öğretmen olmaya teşvik etmek için önümüzde ciddi motivasyonlar var. Bu boşluğu doldurmalıyız. İlkokulda öğrenci sayısında düşüş az iken fakat lise eğitimine farklı dilde devam edildiği için bir düşüş yaşıyoruz.” sözlerini sarf etti.
‘Yeni kanunla öğrencilere daha fazla ders kitabı seçenekleri sunulacak’
Kitap sorunun kaynağı hakkında ayrıntılı bilgi veren Bayraktar, şunları ifade etti:
“Ders kitaplarıyla ilgili her yıl sıkıntılar yaşanıyor. Fakat bu sıkıntıların öğrencilere yansıtılmaması için Eğitimi Geliştirme Bürosu tarafından geçici malzemeler hazırlanıp öğrencilere verildi. Bu sorun birkaç nedenden kaynaklanıyor. Bunlardan biri yazarların ilgi göstermemesi, diğer bir neden de komisyon üyeliği için en az 10 yıllık tecrübe istenilmesi. Pedagoji Kurumu Kanunu’na ilişkin değişiklik teklifi meclisten geçerse bu sorunun giderileceğini düşünüyorum. Çünkü şu an’a kadar sadece bir kitap seçilirdi, fakat kanun değişirse en az üç kitap seçeneği olacak. Okullar hangi kitaba göre eğitimi devam ettireceklerini karar verecekler. Seçenekler her zaman bir zenginliktir. Ayrıca bu durumda yazarların ilgisi de artacak ve ilana başvuracaklar. Bugün’e kadar bakanlığımızca açılan ilanlara başvurular olmuyordu. Türk Dili ve Edebiyatı Ders kitabı için yazarlarımız var fakat tercüme edilmesi gereken kitaplarda sorun yaşıyoruz. Örneğin bir yayın evinin kitabı tercüme ettirmesi gerekiyor, maalesef Türkçeyi bilmeyen ve o konuya hakim olmayan kişiler tercüme ediliyor ve kitaplarımız gülünç duruma düşüyor. Elektronik kitaplarımızda düzeltmeler yapmak daha kolay, burada bu gözlemlemeleri yapan bir ekibimiz de var. İnanıyoruz ki ilerdi bu hatalar ortadan kalkar ve çocuklarımıza kitapları zamanında ulaşır.”
‘Yeni konsept öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarıyor’
Gönül Bayraktar, ilkokullarda uygulamaya koyulan yeni konseptin pozitif yanlarını da aktardı. Bayraktar bu konu hakkında “Yeni konseptle amaçlanan öğrencilere ders dışı etkinlikleri arttırmak. Bununla ayrıca çocukların becerilerini ortaya çıkarmalarını sağlamak, ödevlerini okulda yapmalarını sağlamak hedefleniyor. Çocukları okullara entegre etmek de yeni konseptin hedeflediği önemli noktalardan bir tanesidir. Yeni konseptteki diğer önemli bir konu da öğretmenlere hizmet içi eğitimin zorunlu hale getirilmesi ve son yılarda Türkçe dilinde seminere katılma imkanı sağlandı Eğitimi Geliştirme Bürosu tarafından . Öğretmen yılda iki kez kendi tercih edeceği alanda hizmet içi eğitime katılmalıdır.” dedi.
‘Eğitimin iki devrede yapılması imkanları kısıtlıyor’
Yeni kosnept ile ilgili uygulamada sorun yaratan unsurun iki devrede eğitim olduğunu ifade eden Bayraktar “Türkçe eğitim veren okullarda şöyle bir sorun var; bu okullarda dersler iki devrede yapılıyor ve öğrencilerin ders dışı etkinlikler yapma imkanları kısıtlanıyor. Mesela Karpoş ve Merkez Belediyelerindeki okulları örnek alalım,okuların ımkamları ve şartları daha iyi oldukları için burada öğrenci sayısı kabarık olmadığı için dersler bir devrede yapılıyor öyle ki zorunlu dersler bittikten sonra bu okullarda ders dışı etkinlikler çok kolay uygulanabilir. Fakat Arnavut ve Türk öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda maalesef bu şartlar henüz oluşmadı. Tek devre çalışan okullarımız maalesef yok. Eğer şartlar oluştuğu taktirde bu yeni konsept çocuklar açısından çok pozitif bir gelişme olur.” diye konuştu.
Bayraktar, ders dışı etkinliklerin önemine de vurgu yaparak “Ders dışı etkinliklerin çok önemli getirileri var. Öğrenciler tek başlarına karar verebiliyor, tercih yapabiliyor, yarışmalara katılabiliyor. Öğretmen de bu çocukların ortaya çıkan yeteneklerini çok kolay yakalayabilir. Ayrıca öğrencilere bu etkinliklerle özgüven de aşılanabiliyor.” ifadelerini kullandı.
‘Bir milletin geleceği ancak eğitimle gelecek’
Gönül Bayraktar, Türkçe eğitimle ilgili bir çalıştay düzenlemeyi ve sorunları tespit ederek çözüm üretmeyi hedeflediklerini dile getirerek “Eğitim Bakanlığı, Eğitimi Geliştirme Bürosu ve Kuzey Makedonya Türk Öğretmenler Birliği olarak Türkçe eğitime yönelik bir strateji hazırlamayı düşünüyoruz. Bir çalıştay düzenlemeyi hedefliyoruz. Düzenleyeceğimiz çalıştayda sorunları tespit etmek ve çözüm önerileri ortaya çıkarmak istiyoruz. Bu bize bir yol haritası olacaktır. Bizim anayasal hakkımız olan Türkçe eğitim güçlendirmeliyiz, bunu hep birlikte yapmalıyız. Siyasilerden başlayarak STK’lara, öğretmenlere, devlet memurlarına çağrıda bulunuyorum, çünkü bu hepimizin sıkıntısı. Her şey eğitimle başlar, bir milletin geleceği ancak eğitimle gelecektir. Biz de Türkler olarak sisteme entegre olmak istiyorsak ancak kaliteli eğitimle bunu yapmamız mümkün. Sadece Türkçe eğitimin sağlanması tabi ki yetmiyor, eğitimin kaliteli olması da şart. Bu noktada ana vatanımızın yanımızda olduğu gerçeği bizi mutlu ediyor,Türkiye kurumlarımız, kardeş okullarımızla iş birliği içerisinde, hizmet içi eğitimlerle, Türkçe eğitimi daha yüksek yerlere getirebiliriz.” dedi.
Velilere koordineli hareket etme çağrısı
Velilere de çağrıda bulunan Bayraktar, “Veliler tarafından eğitimle ilgili bir girişim olduğunda, lütfen bizlerle bakanlık çalışanlarıyla, okul idareleriyle koordineli bir şekilde hareket etsinler. Koordineli bir şekilde hareket edildiği taktirde işler kolaylaşır. Çok sayıda inisiyatifin koordinasyon ve bilgi eksikliğinden dolayı suya düştüğüne şahit oluyoruz. Eğer koordineli bir şekilde hareket edilirse, hepimiz elimizi taşın altına koyarsak, daha iyi sonuçlar elde edileceğimize inanıyorum.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.
- Bu haber 05-12-2023 tarihinde yayınlanmıştır.