Türkçe Kimlerden Emanet Bize?
21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı Vesilesiyle…
Hiç düşündünüz mü? “Kimlerden Emanet Bize Türkçe?”
4.yy.da Attilâ’dan…
Avrupa’nın birçok bölgesine “ölü gömme geleneği” ile birlikte “balbal” geleneğini getiren Kıpçaklardan, Peçeneklerden, Avarlardan emanet bize…
Gora bölgesindeki kadim kayalarda damgası bulunan boylarımızdan…
İznik’te, Babadağ’da, Dragaş’ta, Babaeski’de, Kruja’da, Blagay’da, Ohri’deki türbe veya makamlarıyla, hem Müslüman hem de gayrimüslim halkın gönlündeki yerini 700 yıl mühürleyen Sarı Saltuk’tan emanet bize…
Hiç düşündünüz mü? “Kimlerden Emanet Bize Türkçe?”
Kosova meydanında, Vardar Ovası’nda, Kratova’da, Doyran’da, Köstendil’de, Prizren’de, Manastır Ovası’nda, Kocacık Kalesi’nde, Konçe düzlüğünde; “Urun ha!” diye haykıran, nihayetinde tam bir tevekkül ile can veren İsa Bey’lerden, Gazi Şehabettin Paşa’lardan, Yiğit Paşa’lardan, kutlu 14.yy. şehit ve gazilerinden emanetidir bize Türkçe…
Prizren’de Suzî Çelebi’den, Sucudî’den; Üsküp’te İshak Çelebi’den, Atâ’dan; Priştine’de Mesihî’den, Manastır’da Sinan Çelebi’den, Celal Bey’den; Kalkandelen’de Kâşif’ten, Sucûdî’den: İştip’te Talibî’den, Hüseyin’den; Kratova’da Zâifî’den ve daha nice “dividi belinde doğan”dan emanettir bize Türkçe…
Hiç düşündünüz mü? “Kimlerden Emanet Bize Türkçe?”
1878’de ve 1912’de hazin bir göç ile çekilmiş olsa da “Devlet-i Aliyye” bu topraklardan; Gora’dan, Üsküp’ten, Kocacık’tan, İştip’ten, Mamuşa’dan, Prizren’den, Gostivar’dan, Batinca’dan, Kanatlar’dan, Studeniçan’dan, Kırçova’dan, Radoviş’ten, Tutin’den, Kalkandelen’den üç aylık eşiyle “Dönersem gazi, dönmezsem şehit!” diye vedalaşarak Çanakkale’ye koşanlardan emanettir bize Türkçe…
18 yaşına kadar annesinden ve “her taşına Türklüğün sindiği” Beyler Mahallesi’nden yudum yudum Üsküp Türkçesini içen, “Türkçe ağzımda annemin ak sütü gibidir…” diyen ve “Mısra benim namusumdur.”diye Türkçeyi şiirleriyle “kadîmleştiren” Yahya Kemal’in emanetidir bize Türkçe…
Hiç düşündünüz mü? “Kimlerden Emanet Bize Türkçe?”
“Lamba Yanık Kaldı” hikâyesini bize emanet eden Fahri Kaya’nın; “Yürüyen Duvar”la derdini haykıran “Gül-adam” İlhami Emin’in; Balkanlardan Tanrı Dağları’na sesini duyurmaya çalışan Fahri Ali’nin; Prizren’i, Körağa Sokağını o güzel yerel Türkçesiyle hikâyeleştiren Hasan Mercan’ın; seçtiği “Orhan” ismiyle Balkanlardaki kadim varlığımızı 20.yy.ın sonlarına çocuk edebiyatıyla taşıyan Necati Zekeriya’nın; ve daha nice “20.yy.kalem eri”nin emanetidir bize Türkçe…
En verimli çağlarında talebe yetiştirmek yerine hapishane duvarlarıyla söyleşen, Vardar ile dertleşen ve Gazi Baba tepesine “Cihan yere batsa sen tek kal kâim” diye yalvaran Abdulfettah Rauf’un emanetidir bize Türkçe…
Binlerce yıllık Balkan varlığıyla; değil bir yazıya, ciltlerce kitaba sığmayacak şanlı bir tarih bırakan “cennetmekân” ecdadımızın, atalarımızın emanetidir bize Türkçe…
Hiç düşündünüz mü? “Kimlerden Emanet Bize Türkçe?”
Doç. Dr. Ertuğrul KARAKUŞ
- Bu haber 22-12-2020 tarihinde yayınlanmıştır.