Yusuf: ‘Türkiye Bursları, dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar imkanlar sunuyor’
1992 yılında Büyük Öğrenci Projesi ile başlayıp Türkiye’nin prestijli üniversitelerinde yüksek öğrenim görme imkanı sunan burs programı 2012 yılından itibaren Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) tarafından Türkiye Bursları adı altında devam ediyor.
Her yıl binlerce gencin hayallerini gerçeğe dönüştüren Türkiye Burslarına, pandemiye rağmen bu yıl da çok sayıda başvuru yapıldı.
178 ülkeden yaklaşık 165 bin öğrenci adayının başvurusu değerlendirme sürecinde. YTB, çeşitli ülkelerden başvuran öğrencilerin seçimini yapmak üzere mülakatlar başlattı.
Kuzey Makedonya’dan Türkiye Burslarına başvuran 180 öğrencinin 99’u mülakata davet edildi. Yapılan mülakatın ardından Türkiye’de okumaya hak kazanan öğrencilerin isimleri belli olacak.
Mülakatı gerçekleştirmek üzere YTB heyeti Kuzey Makedonya’ya geldi. Heyetin başında yer alan YTB Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf mülakat, Türkiye Bursları ve öğrencilere sunulan imkanlar hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.
‘Başvurular değerlendiriliyor’
YTB Başkanı Sayit Yusuf yaptığı açıklamada, “YTB olarak biz, 2012 yılından itibaren Türkiye Bursları adı altında Türkiye’de burslandırma yapan tek kamu kurumuyuz. Her yıl önce planlama, sonra başvuru, ardından da değerlendirme ve mülakat yapıp, öğrencileri üniversitelerimize burslu olarak yerleştiriyoruz. Bu yıl da 10 Ocak – 20 Şubat döneminde başvuruları aldık. Dünyanın 178 ülkesinden 165 bin başvuru aldık. 165 bin başvuruyu, uzman arkadaşlar önce ön incelemeden geçiriyorlar, ardından uzman değerlendirmesiyle her ülkeden almayı planladığımız sayının yaklaşık iki katı öğrenciyi mülakatlara davet ediyoruz. Geçen sene pandemi dolayısıyla çok az ülkede mülakat yapabildik. Bu yıl da pandemi şartları devam ediyor. Şu sıralar giriş çıkışlarda ve mülakatlarda bazı kısıtlamalara rağmen nisbi bir çalışma imkanı bulduğumuz için Balkan ülkelerinden başladık. Bu sene iki ekiple mülakatları gerçekleştirdik. Benim başında olduğum grup Makedonya, Arnavutluk ve Kosova’daki başvuruları değerlendiriyor. Bir başka grup da eş zamanlı olarak Sırbistan, Karadağ ve Bosna Hersek’teki başvuruları değerlendiriyor. Biz, lisans öğrencilerimizi bir sınava tabi tutuyoruz. Sınav sonrasında da mülakata alıyoruz. Makedonya’da 180 başvurudan, 99 adayın mülakatını dün akşam itibariyle tamamlamış olduk.” dedi.
‘Pandemi nedeniyle Öğrenci sayısını düşürdük’
YTB Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf, pandeminin süreci nasıl etkilediği konusunda ise şu açıklamalarda bulundu:
“Geçen seneden beri çok etkiledi. Çünkü bu işler esasında yüz yüze olan işler. Bütün dünyada çalışma alışkanlığı değişti, çevrimiçi duruma dönüştük. 2020’de çok yüksek başvuru almıştık. 2 bin 700’e yakın öğrenci burslandırdık. Burslandırdığımız öğrenci sayısı her yıl 4 bin civarındaydı. Yönetilebilmesi zor olmasından dolayı pandemi döneminde bu sayı neredeyse yarı yarıya indirildi. Fakat soydaş ve akraba topluluklarının bulunduğu yerlerde bu sayı daha az düşürüldü. Tıp gibi eğitimin yüz yüze yapıldığı uygulamalı bölümleri kazanan, burslandırdığımız ve Türkçe C1 belgesi olanları Türkiye’ye getirdik ve birinci sınıftan başladılar. Bunun dışında TÖMER’e alınacak olan öğrencilerin tamamı geçen yıl ülkelerinden çevrimiçi Türkçe eğitime alındılar. Üniversitelerimiz de kapalı olduğu için halen Türkiye’de okumakta olan öğrencilerimizin önemli bir kısmı kendi istekleriyle ülkelerine döndüler ve eğitimlerini çevrimiçi olarak ülkelerinden sürdürüyorlar. Pandemi iki bakımdan bizi etkiledi. Özellikle mülakat konusunda, çünkü ülkelere gidemedik. Ayrıca burslandırdığımız öğrencileri Türkiye’ye getirtemedik.”
‘Türkiye Burslarını hangi şartlar altında olursa olsun yürütmeye devam edeceğiz’
“2020 yılındaki mülakatları üç şekilde yaptık. Bazı ülkelere doğrudan giderek mülakat yaptık. Bunlar KKTC, Kırgızistan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk. Bunun dışındaki ülkelerde mülakatları Büyükelçilerimiz üzerinden veya çevrimiçi yaptık. Bu yüzden burslandırma süreci çok aksadı.”
“Bu yıl da aynı şartlar devam ediyor. Biz fırsat buldukça mülakatlara gideceğiz. Yüz yüze yapılan mülakatlar daha sağlıklı oluyor. Bu süreç zaman zaman akamete uğrasa da, süreci yönetmeye gayret ediyoruz. Türkiye bursları bir marka değer olarak dünya çapında kabul görmüş bir programdır ve biz bu programı yürütmekte Türkiye olarak kararlıyız. Gönül coğrafyamıza yönelik önemli bir hizmet aracı olarak gördüğümüz Türkiye Burslarını hangi şartlar altında olursa olsun yürütmeye devam edeceğiz.”
‘Türkiye Bursları, dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar imkanlar sunuyor’
Başkan Yardımcısı Yusuf, öğrencilerin neden Türkiye’de eğitim görmeyi tercih ettikleri konusunda da açıklama yaptı.
Sayit Yusuf bu konuda, “Türkiye eğitim alanında çok önemli ilerlemeler gösterdi. Özellikle Türkiye’nin etkili olduğu coğrafya bakımından Türkiye’deki üniversitelerin eğitim seviyesi oldukça yüksek. Türkiye’nin eğitimde göstermiş olduğu performans çok yüksek. Bunun bir etkisi var, şüphesiz. Fakat bizi en çok etkileyen aslında Türkiye’nin tarihi ve kültürel ilişkilerinin olduğu coğrafya. Türkiye bu coğrafyanın çekim merkezi. Balkanlardaki Türk ve akraba topluluklar için de böyle, Orta Aysa, Kafkasya, Uzak Asya, Orta Doğu için de böyle. Bizim çok öğrenci aldığımız ülkelerle Türkiye’nin tarihi ve kültürel ilişkileri var. Geçmiş ilişkileri var, ortak tarihi var, ortak medeniyeti var, ortak dili var. Bu coğrafyalardan aileler çocuklarını vatanları gördüğü Türkiye’ye emanet etmeyi uygun görüyorlar. Bu önemli bir faktör. Üçüncü bir faktör de Türkiye’nin dışa açılma siyasetiyle özellikle Afrika ve Güney Amerika ülkelerinden de çok ciddi öğrenciler geliyor. Artık bu ülkeler Türkiye’yi tanır ve ilgi duyar oldular. İlgi duyunca öğrenciler sadece batıda değil başka seçeneklerin de olduğunu görüyorlar. Dördüncü bir faktör de Türkiye bursları. Türkiye Bursları, hakikaten dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar imkanlar sunuyor, öğrencilere. Uçak biletini veriyoruz, üniversite harcını karşılıyoruz, üniversiteye yerleştiriyoruz, sigortasını yapıyoruz, konaklamasını sağlıyoruz bir de cebine para veriyoruz. Ayrıca burslandırdığımız öğrencilerin eksik oldukları yanlarını, uluslararası öğrenci akademileri gibi bir takım kültürel ve sosyal faaliyetlerle güçlendirmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye Burslarını kazanan bizim çocuğumuz oluyor’
YTB Başkan Yardımcısı Yusuf açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bizim felsefemiz şu; Türkiye Burslarını kazandığı an artık o bizim çocuğumuz oluyor. Bizim misafirimiz, öğrencimiz gibi değil, çocuğumuz, evladımız, kendi ailemizin bir ferdi gibi görülüyor, değerlendiriyor. Bu bakımdan gelen herkes bunu hissediyor. Bu kültürel kucaklamayı, kucaklaşmayı öğrenciler de hissediyor.”
“Biz her zaman kardeşlerimizin yanındayız. Biz tarihten beri bu coğrafyalarda barış dilini kullanıyoruz. Biz eğitimde de barış dilini kullanıyoruz. Türkiye’de eğitim gören herkese kavgayı değil, barışı, işbirliğini, insanlığı öğretmeye çalışıyoruz.”
‘Makedonya’nın istikrarı ve kalkınması bizim için önemli’
YTB Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf, sözlerinin sonunda “Makedonya’nın istikrarı, kalkınması, güçlenmesi bizim için bir Makedonya vatandaşı kadar ehemmiyetlidir. Biz bütün dünyadaki devletlere ve milletlere, ‘sizin çocuklarınızı yetiştirerek, ülkelerinizin ihtiyacını karşılıyoruz’ mesajını veriyoruz. Bu bir propaganda mesajı değildir. Türkiye Bursları söz konusu ülkelerin yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamaya yönelik bir programdır. Dini, dili, ırkı, memleketi, mezhebi ne olursa olsun, hiçbir ayrım gözetmeksizin, hangi coğrafyadan olursa olsun, başarılı olup da imkanı olmayan çocuklara bir imkan sağlıyoruz. Bu mülakatlar ve uyguladığımız sınavlarla söz konusu hassasiyetimizi göstermiş oluyoruz. Başarılı çocukları Türkiye’ye getirerek, ailesine hiç yük olmadan tahsilini yaptırıp, yeniden ülkelerine dönüp hizmet etmeyi sağlayan bir program takip ediyoruz. Bizim için vazgeçilmez şey; muhatap ülkenin hassasiyetleri bizim de hassasiyetimizdir. Yani Makedonya’nın ulusal güvenlik hassasiyeti neyse, bizim için de o kıymetlidir, değerlidir. Ülkelerin iç siyaseti bizi ilgilendirmez. Herhangi bir ülke için bize göre bir insan tipi yetiştirmiyoruz. Sadece dünyadaki eğitim alanında gelinen seviyeyi ve Türkiye’nin birikimini gençlere aktarıyoruz. Bizim onlardan bir beklentimiz var, eğitim süresince kurdukları aile ilişkisini ölene kadar sürdürsünler. Halklarıyla Türk halkını, ülkeleriyle Türkiye’yi uzun vadeli ilişki ve işbirliği içerisine koysunlar.” ifadelerine yer verdi.
- Bu haber 14-04-2021 tarihinde yayınlanmıştır.