Kahveci, “MATTO’da Mevkilerin Hizmet İçin Var Olduğunu Gösterdik”
Makedonya Türkiye Ticaret Odası (MATTO) Başkanlığı görevini iki dönem sürdüren, son Genel Kurulda yeniden aday olmayıp ve emaneti iade eden Eyüp Tuna Kahveci’yle bir söyleşi gerçekleştirdik.
8 yıllık görev süresi boyunca MATTO olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Kahveci, gelecek dönemde Makedonya ekonomisi ve MATTO hakkındaki beklentilerini de okurlarımızla paylaştı.
MATTO’nun kuruluş aşamasını bize anlatır mısınız?
Buraya ilk olarak 2004 yılında geldim. Gördüm ki birileri gelip gidiyor ve bir uyum, organize yapı yok. Bu tip durumların şöyle bir handikapı oluyor, çürük elmayla sağlam elma aynı sepete gelince çürük olan sağlam olanı da çürütüyor. Bunun önüne geçmek ve Makedonya’ya Türkiye’den kaliteli yatırımcı getirebilmek için bir organizasyon gerekiyordu. O zaman da isim babası olduğum Makedonya Türkiye Ticaret Odasını (MATTO) kurduk.
Kurulduğumuz zaman da insanlar diyorlardı ki ‘Ne zaman kapatacaksınız’, yani öyle bir beklenti vardık. Fakat biz ne yaptık? Bir takım prensipler koyduk ve o prensipleri koyduktan sonra bugün MATTO bölgesinde, Makedonya’da, Türkiye’de saygın bir kuruluş olduk.
Kuruluş sırasında vizyonunuz ve hedefleriniz neydi? Bugün bunlardan hangilerini gerçekleştirdiniz?
Makedonya’da MATTO’yu kurduğumuzda bizim ana hedefimiz Makedonya ile Türkiye arasında köprü olmak, Makedonya’daki Türk işadamlarının kalitesini ve standardını muhafaza etmek, genç Makedonya Cumhuriyetindeki işadamlarına Türkiye’nin tecrübelerini aktarmak ve lobi olmak. Baktığımız zaman yüzde yüz kapasitede olmasa bile hepsinde bir aşama kat ettik.
Lobi faaliyetleri olarak geçtiğimiz dönemde Sırbistan ve Arnavutluk’a gittik. En üst düzeyde karşılandık ve MATTO dendiği zaman Başbakanlar düzeyinde hepsi saygı gösterdiler.
Makedonya’daki yatırım olanaklarının tanıtımını yaptınız? İşadamlarının geri dönüşü nasıl oldu?
MATTO’yu ilk kurduğumuzda, hangi sektörlerin burada Türk işadamlarına en cazip olduğu, ülkenin pozisyonunun ne olduğu noktasında bir çalışma yaptık. Bizim tespitimiz şu oldu, ‘Makedonya lojistik bir üstür’ dedik. Bu bizim sloganımız da oldu.
Yani hem yatırım için hem de ticaret için Makedonya bölgenin lojistik bir üssüdür. İşadamlarına, ‘Makedonya’yı iki milyon nüfusluk bir ülke olarak görmeyin. Makedonya’yı 600 milyonluk bir nüfusun merkezi gibi görün’ dedik.
Ticaret hacminin 1 milyar dolara çıkması gibi bir hedef var. Bu hedefe sizce ne zaman ulaşılabilir?
Hedefleri koymak güzeldir ama hedef koyduğunuz zaman ayakların yere basması lazım. Makedonya ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, iki ülkedeki sıkıntılara rağmen 2016’da %7 arttı. Bu ortalamanın üstünde bir artış.
1 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için ekstra bir şeyler yapılması lazım. Türk lirasının Makedonya’da konvertıbıl olması önemli bir avantaj. Özellikle Eximbank kredileri açısından bakacak olursak, Türkiye’nin Makedonya’ya 400 milyon dolar civarında kredi limiti var. Türkiye, Türk lirası olarak kredi verse Makedonya’ya, ucuz maliyetlerle bunu yapma şansına sahip. O zaman bir takım ortak projeler yaparak ticaret hacmi 1 milyar dolara çıkabilir.
Sizi en çok mutlu eden faaliyetiniz hangisiydi?
Burslu okuyan bir öğrenci olarak beni en çok mutlu eden faaliyetimiz, öğrencilere burs vermekti. Geçenlerde tanımadığım bir öğrenciden, ‘Ben sizin verdiğiniz bursla bugün okulumdan mezun olmak üzereyim. Size dua ediyordum ve bundan sonra da dua etmeye devam edeceğim’ diye bir mesaj aldım. Ben de burslu okuyan biri olduğum için bunun ne anlama geldiğini biliyorum. Şimdiye kadar 20’nin üzerinde çocuğun mezun olmasına katkımız olmuş, şu anda 45 civarında da çocuğa burs veriyoruz. Dolayısıyla en çok mutlu olduğum faaliyet de budur.
Makedonya’nın ekonomik açıdan geleceği ve MATTO’nun çalışmalarından beklentileriniz ne olacak?
Makedonya, bölge ülkeleri içerisinde en potansiyele sahip ülkelerden bir tanesi. Özellikle Avrupa’yı Kuzey’den Güney’e ve Doğu’dan Batı’ya bağlayan yolların bu ülkeden geçiyor olması bu ülkeyi daha değerli hale getiriyor.
Burada şu soru karşımıza çıkıyor: Makedonya biz endüstri ülkesi midir yoksa hizmet ülkesi midir? Biliyorsunuz son dönemde Makedonya büyük göçler veriyor dışarıya. Genç beyinlerin önemli bir kısmını Makedonya dışarıya ihraç ediyor.
Bu ülke kendi kıt kaynaklarıyla yetiştirdiği gençleri kaybediyor. Bunun önüne geçilmesinin en önemli yollarından bir tanesi, Makedonya’nın ileriye dönük yapılanmasını ve vizyonunu oluşturmasından geçiyor. Makedonya birçok sektörde bölgenin hizmet merkezi olabilir. MATTO olarak da bundan sonraki dönemde, gençlerin burada kalmasının yollarını bulmak, istihdam üretebilecek doğru ve sürdürülebilir sektörler için çalışmalar yapacağız.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
MATTO, yalnızca bir işadamları birlikteliği değildir; ondan fazlasıdır. Biz MATTO’yu kurarken, insanları bir arada tutabilecek ortak yapılar oluşturmaktı. MATTO’da bunu başardık. Makedonya içerisinde ne kadar etnik yapı varsa bunların hepsini bir masa etrafında oturttuk ve ortak karar alma sürecini başardık.
Bunun yanında makamların ve mevkilerin hizmet için var olduğunu en son yaptığımız Genel Kurulda gösterdik. MATTO, kurulduğundan bu yana en iyi seviyesinde olmuş olmasına rağmen bir Başkan değişikliğine gitti. Biz bunu oybirliğiyle yaptık.
Hiç kimse, ‘Ben MATTO’da başarılı oldum ve ben burada kalmalıyım’ demiyor. Yeni görüşlere, düşüncelere destek vermek lazım. Ben eski ve kurucu başkan olarak, 60 yıllık ailemizden gelen siyasi terbiyeye ve tecrübeye de dayanarak iki şey biliyorum. Birincisi, oturduğun koltuktan menfaatlenmeyeceksin. Oturduğun koltuğa sen bir şeyler verebileceksen oturacaksın. İkincisi, sana verilen emanete ihanet etmeyeceksin. Onu en namuslu ve dürüst bir şekilde yöneteceksin ve zamanı geldiğinde emaneti sahibine teslim edeceksin.
8 senelik başkanlık sürecimde, MATTO’ya destek veren ve bugünlere gelinme noktasında en ufak bir katkısı olanlara teşekkür ederim.- Bu haber 20-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.