Liman Osman: Balkanlar sabırsızlıkla Türk turistleri bekliyor
Geçtiğimiz iki yılda yaşanan pandemi krizinden en çok yara alan sektör kuşkusuz turizm sektörü oldu. Bu süreçte turizm acenteleri ve rehberler zor günler geçirdi.
2020 yılında bölge ülkelerinde tamamen duran turist akışında geçen yıl hafif bir hareketlenme yaşandı. Pandemi kısıtlamalarının yavaş yavaş kalkmasıyla 2022 yılında büyük bir hareketlilik beklense de Ukrayna krizi turizmcilerde az da olsa bir tedirginliğe yol açtı.
Ağırlıklı olarak Türkiye’den turist ağırlayan Makedonya’da da durumlar diğer ülkelerde olduğu gibi seyrediyor. Üsküplü rehber Liman Osman, ülkemizde ve bölgede son yıllarda turizm alanında yaşanan gelişmeler hakkında sorularımızı yanıtladı.
Yıllarca Balkanlarda Türk turistleri ağırlayan Osman, pandeminin yarattığı kayıplardan, rehberlik mesleğine, ekonomi ve enerji krizinin etkilerinden, gelecekteki beklentilere kadar bir çok konuya açıklık getirdi.
“2020’de turizmde yüzde 98’lik bir duraklama yaşandı”
- Pandemiden en çok etkilenen sektör turizm sektörü oldu. Geçen iki yılı turizm açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Bilindiği üzere iki yıl önce pandemi çatlak verdi. Herkes, bir kaç ay süreceğini ve her şeyin kısa sürede normale döneceğini düşünmüştü fakat maalesef bu durum iki yıl sürdü. 2020 yılında turizmde yüzde 98’lik bir duraklama yaşandı. 2021 yılında az da olsa bir hareketlenme oldu fakat 2019 yılıyla kıyaslandığında çok daha gerideyiz. 2022 yılına girdik, pandemide büyük ölçüde bir gerileme var, bir iyileşme var. Tedbirlerin kaldırılması da söz konusu. Bu da turizm sektöründe bir canlanmanın olacağını gösteriyor. Biz, Makedonya’daki Türk rehberler, genelde Türkiye’den gelen turistlerle çalışıyoruz. Türkiye’de, Balkanlarla çalışan acentelerde bir hareketlilik var. Programlar hazır, bir kaç ay önceden paket satışlarında başlandı. Fakat maalesef bu Ukrayna krizi yeniden hepimizi tedirgin etti. Krizin hangi boyutta seyredeceğini ileride göreceğiz. Şimdilik bir etkisi henüz yok. Balkan turları satışa sunulmuştur, ilgi de var. Pandemi nedeniyle uygulanan kısıtlamalar kaldırılmaya başlandı ama tamamen kalkmadı. Örneğin yolculuk konusunda halen bazı engeller mevcut. Umarız nisan ayına kadar kısıtlamalar daha da hafifletilecek ve ön şartlar oluşacak. Neden ön şartlar çünkü bunun maddi boyutu da var.”
- Son dönemde ortaya çıkan ekonomi ve enerji krizleri turizmi etkiledi mi?
“Türk lirasının değer kaybı tabi ki olumsuz etkiliyor fakat yine de turistler bölgeyi ziyaret edecek. Diğer taraftan Balkan ülkelerinde yaşanan enerji krizinden dolayı fiyat artışı oldu. Üsküp’te yeme içme sektöründe bir artış var. Konaklama konusunda da bir artış bekleniyor. Özellikle Ohri’de otelcilik sektöründe az da olsa bir fiyat artışı bekleniyor. Bizim bu durumu Türkiye’deki partnerlerimize anlatmamız zor oluyor. Çünkü onlar daha uygun fiyatlar talep ediyor. Buradaki fiyat artışı da reel bir artıştır. Döviz bazında, mesela Makedon denarı döviz karşısında aynı değerde fakat fiyatlar artıyor. Mesela kebapçılardan, çay ocaklarına, otellerden otobüslere bir çok hizmette artış yaşanıyor. Öte yandan işçi masrafları da aynı şekilde, çünkü asgari ücret de arttı Makedonya’da. Petrol fiyatının artışı, sürücü eksikliği gibi bir çok etken artışa sebebiyet veriyor. Fakat tüm bunlar idare edilebilecek sorunlardır. En önemlisi salgının ortadan kalkması.”
“Rehberlik zevkli fakat zor bir meslek”
- Turizm rehberliği mesleği hakkında okuyucularımıza neler paylaşabilirsiniz? Bu mesleği nasıl icra ediyorsunuz?
“Eğer turlar varsa, rehberlik çok güzel bir meslek. Turlar olmadığındaysa rehberler işsiz kalıyor. Makedonya, rehberlikten ekmek kazanan çok sayıda Türk rehber var. Özellikle merkezi bir yer olan Üsküp’te. Balkan turlarında Türk kafilelere eşlik eden rehberler genelde Üsküp’ten alınıyor. Ohri ve Gostivar’da bir grup arkadaşımız var. Kalkandelen’den de bir iki kişi var. Son on yıldır çok iyi bir iş çıkardık fakat 2020 ve 2021 yılları baya sıkıntılı geçti. Rehberleri ikiye ayırmak lazım. Bazı rehberlerin ana mesleği bu değil. Memur, tüccar veya başka bir işyerinde çalışıyor ve ek olarak rehberlik yapıyorlar. Ama sadece rehberlikten geçinen ve rehberliği profesyonel olarak yapan kişiler de var, sayısı az fakat onlar daha zor durumda. Rehberlik zevkli fakat zor bir iş. Çünkü sabahtan akşama kadar ister şehir turları, ister otobüs turları, pasaport kontrollerinden tutun yolculuğun organizasyonuna kadar hepsi rehbere ait. İyi tarafı yeni arkadaşlıklar ediniyoruz, yeni gruplarla tanışıyoruz.”
- En çok Türk turist ağırlayan Balkan ülkeleri hangileridir ve önümüzdeki dönemden beklentileri neler?
“Turisti daha fazla Avrupa’dan alan Hırvatistan’ın dışında geri kalan ülkeler Bosna Hersek, Karadağ, Arnavutluk, Makedonya ve Kosova ağırlıklı olarak Türk turistleri ağırlıyor. Makedonya, 2019 yılına kadar ülke ülke bakıldığında en fazla turist Türkiye’den alıyordu. Bosna Hersek’te de öyle, Kosova’da da öyle. Arnavutluk’ta da deniz turizminin dışında kültür turizminde çoğunluğu Türkiye’den gelen kafileler oluşturuyordu. Balkanlarda hepsi beklenti içerisinde. Özellikle Makedonya ve Bosna Hersek. Çünkü bunlar en fazla Türk turist alan iki ülke. Saraybosna ve Üsküp merkez haline geldi. Umarız ki Kovid salgını tamamen biter, yolculuk yapmak için engeller kalkar ve Türkiye’den kafileler uçaklar ve otobüslerle buraya gelirler. Ekonomik açıdan da bakıldığında Türk turistler Balkan ülkeleri için önemli bir gelir kaynağıdır.”
- Pandemi döneminde çok sayıda turizm acentesinin kapandığına şahit olduk. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Turizm acenteleri büyük darbe aldı, 2020’de. Geçen yıl Makedonya’dan yurtdışına turist taşıyarak biraz toparlanmaya çalıştılar. İşi biraz o tarafa yönlendirdiler. Makedonya’da turizm acentesi işletmek kolay bir iş değil. Çünkü sert şartlar mevcut. A, B, C gibi kategoriler var. Onlar da beklenti içerisinde. Turizm çok hassas bir ekonomi dalı, çünkü çok kırılgan. Bir savaş veya bir salgın hemen duraklamasına neden oluyor. Ufak bir krizde köstekleniyoruz.”
“2010-2015 yılları turizm sektörünün en parlak dönemiydi”
- Turizm alanında çalıştığınız bu son 10 yılın bir özetini bizimle paylaşabilir misiniz?
“2010 ile 2015 yılları arasında turizm sektörünün en parlak döneminin yaşandığını söyleyebilirim. Her açıdan, hem gelir açısından, hem de kaliteli turist açısından. Türkiye de o dönemde ekonomik açıdan parlak dönemini yaşadı. Güçlü bir dönemdi. O dönem 1 avro hemen hemen 2 liraydı. O yıllar en iyisiydi. Ondan sonra maalesef Türkiye’deki bir takım olaylardan sonra bir duraklama yaşandı fakat çalışmalarımıza yine de devam ettik, 2019 yılına kadar. Turist sayısı azaldı, gelirler azaldı ama sıfıra inmedi. Maalesef 2020 yılında işler tamamen durdu. 2021 yılının sonbaharında bir hareketlilik gördük. Son 10 yıl içerisinde üç farklı dönem yaşandı diyebilirim.”
- Son olarak okuyucularımızla paylaşmak istediğiniz bir şey var mı?
“Dünyada barışın sağlanmasını diliyorum. Ukrayna’daki savaş hepimizde maalesef bunalım yarattı. Duracak gibi görünmüyor şimdilik fakat umarız durur ve etrafa yayılmaz. Türkiye’den, Balkanlara gelmek isteyen milyonlarca insanımız var. Umarım bu insanımız acentelere başvurup bu yıl Balkanların yolunu tutarlar. Buradaki misafirperverliği kendileri biliyorlar. Bir de ortak geçmişimizden gelen dil, coğrafya, yemek, tarihi mekanlar gibi değerlerimiz var. Biz, Balkanlarda sabırsızlıkla Türkiye’den turistleri bekliyoruz. Onlar da sanıyorum sabırsızlıkla Balkanları ziyaret etmeyi bekliyorlar. Belki 2019 yılının rakamlarını hemen yakalamayız ama bu yıl yüzde 50’lik bir iyileşme olmasını, gelecek yıl da işlerin tam rayına oturmasını temenni ediyoruz.”
- Bu haber 03-03-2022 tarihinde yayınlanmıştır.