Beycan İlyas: Hakça temsil ilkesinin uygulanması ile ilgili olan tüm değiştirgeler yeni yasa tasarısına dahil edildi
Kuzey Makedonya Türkleri açısından hayati önem taşıyan ve 2021’in nisan ayında yapılması planlan nüfus sayımıyla ilgili hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor.
Nüfus sayımının uygulanmasına yönelik hükümet tarafından meclise sunulan yasa tasarısına yönelik tartışmalar sürüyor. Hükümet tarafından ilk şekliyle sunulan tasarı, Türkler açısından sayım sonuçlarının güvenirliliği konusunda ciddi kaygılara yol açtı. Sayım sürecinin Türkler açısından daha güvenli olması amacıyla TDP Genel Başkanı ve Milletvekili Beycan İlyas Meclise değiştirgeler sundu.
Milletvekili Beycan İlyas ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, nüfus sayımı yasası konusundaki meclis prosedürlerinden başlayarak tüm süreç hakkındaki tüm sorularımızı yanıtladı.
-Nüfus sayımı partiniz açısından ne anlam ifade ediyor?
“Halkımız tarafından seçilmiş bir milletvekilinin esas amaçlarından birisi halkın çıkarlarını korumaktır. Hem partinin programı dahilinde hem de milli olarak bazı sorumlulukları vardır. Bunlar olmazsa olmazlardır. Millet olarak kırmızıçizgiler olarak adlandırdığımız konularda illa ki direnmemiz lazım. Bugüne kadar yasaların ve anayasanın bize sunduğu imkanlar çerçevesinde gereken mücadele verildi, verilmeye de devam edecektir. Bunlardan birisi bizim için çok önemli olan ve geçmişte kötü tecrübeler edindiğimiz nüfus sayımıdır.”
-2021 yılının nisan ayında yapılması planlanan nüfus sayımına yönelik yasal hazırlık sürecini okuyucularımızla paylaşır mısınız?
“Nüfus sayımı meselesiyle ilgili sunulan yasa tasarısı, geçen yıl hazırlanan yasa tasarısıyla aynı. Aralık ayının başlarında bu tasarı meclis gündemine geldi. Tasarı, Avrupa Birliği amblemiyle Meclise girdiği için komisyon çalışmaları ve tartışma sürecinde farklılıklar oldu. Yasa tasarısını gözden geçirdikten sonra, boşlukların olduğunu tespit ettik. Uzman arkadaşlarımızla, hukukçularla, yıllardır bu konularda çaba gösteren eski milletvekili ve onursal başkanımız Dr. Kenan Hasip ile görüşmeler gerçekleştirdik. Yasayı etraflıca inceledik. Yasada birçok eksiklikler gördük. Daha önce özellikle etnik mensubiyet anlamında yapılan hataların tekrarlanmaması için endişelerimizi ortaya koyduk. Malumunuz 2002 sayımları Türkler açısından olumsuz bir sonuç verdi. Kesinlikle dönemin otoriteleri ve siyasileri tarafından kabul edilmedi. 2011 yılında yapılması planlanan sayım yarıda kesildi. Orada çok soru işaretleri vardı. Bütün yaşananları tecrübe edinerek, yapılacak olan sayımların acaba Makedonya’daki Türk varlığına sayısal veya orantısal anlamda bir sıkıntı yaratabileceği endişesi üzerinde çok durduk. Hemen akabinde tarafımızca hazırlanan 13 değiştirge 17 Aralık 2021 tarihinde meclise sunulup, işleme girdi. Mevcut yasa tasarısının nasıl değiştirilebileceği üzerinde incelemeler yaparken, Adalet Bakanı ve İstatistik Kurumu Müdürü ile görüştüğümüzde, birçok değiştirgenin kabul edilebileceğini bizlere söylendi. Bu bizi sevindirdi, çünkü en azından ciddi bir adım atılmış oldu.”
-Nüfus sayımı yasa tasarısına yönelik değiştirgelerin hazırlanması ve meclise sunulması noktasında diğer toplulukları temsil eden milletvekillerinden destek aldınız mı?
“Bu, maalesef bizleri üzen bir mesele. Bu girişimlerin biraz daha geniş çapta yapılması gerekirken, nüfusu %20’nin altında olan milletleri temsil eden milletvekilleriyle görüştüm. Tam anlamıyla bir ilgiyle karşılaşmadım, bu beni hayretler içerisinde bıraktı. Bizi üzen diğer bir mesele de diğer Türk milletvekilinin ‘Biz kurumlara güveniyoruz.’ şeklindeki açıklaması. Hay hay biz de kurumlara güveniyoruz. Fakat yasada karşımıza çıkan boşluklar ve eksiklikler nedeniyle müdahalede bulunmalıyız. İyi bir yasal zemin olduktan sonra biz kurumlara güvenmek zorundayız. Güvensizlik söz konusu bile değil. Ama yasanın o şekliyle sayım yapıldığı takdirde, bizim açımızdan sonuçlarının şüphe doğurabileceğini düşündüğümüz için bu müdahaleyi yaptık. Dolayısıyla tekrar ifade etmek istiyorum, diğer milletvekillerinin bu konuda tam anlamıyla ilgi göstermemesi bizleri üzdü. Ondan sonra diğer milletlerin bazı milletvekilleri benim sunduğum bu yasa değiştirgelerine katıldı. Yani iki üç milletvekili olarak bu işe girdik.”
-Nüfus sayımıyla ilgili sunduğunuz değiştirgeler, hükümet tarafından kabul gördü mü?
“25 Aralık 2020 tarihinde hükümet, sunduğu ilk yasa tasarısını geri çekti ve bizim sunduğumuz değiştirgeleri komisyon tartışmalarına sunmadan kabul edip, yeni yasa taslağına ekledi. Bizler, hakça temsil ilkesinin yasal çerçevede 2021’de yapılacak bu istatistiki operasyona dahil edilmesinin üzerinde duruyoruz. Yani amacımız orantısal olarak saymanların ve eğitmenlerin temsiliyetinde Türklerin yer almasını sağlamak. Yerel komisyonlarda Türklerin de olması bizim için çok önemliydi ve biz bunu elde ettik.”
-Kabul edilen değiştirgelerinizin ayrıntılarıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?
“İki yasanın taslakları arasındaki farka bakıldığında bizim verdiğimiz değiştirgeler şu şekilde; yasanın ilk taslağının 29’uncu maddesinde ‘Yerel sayım komisyonu 5 ila 9 kişiden oluşacaktır.’ Biz bunu yetersiz gördük ve değiştirgelerle müdahale ettik. Çünkü belediyede çalışan elemanların bu komisyona gireceği için hakça temsilin birçok belediyede birçok bölgede uygulanamayacağını düşünerek, değiştirgelerle 5 ila 9 üye sayısını 5 ila 11’e yükselttik. Ayrıca aynı maddenin üçüncü fıkrasında ‘Hakça temsil ilkesine dikkat edilecektir.’ değiştirgesini ekleyebildik. Teknik açıdan önemli gördüğümüz iki değiştirge de maddelere eklendi. Yasa tasarısının ilk taslağına göre yasa resmi gazetede yayınlandıktan sonra sayım formunun 6 ay içerisinde sunulması gerekiyordu ki bu teknik olarak anlamsız. Çünkü Nüfus Sayımı Nisan ayında yapılması planlanıyor. Biz değiştirgelerimizle bu süreyi 1 aya indirdik. Bizim verdiğimiz bütün değiştirgeler yeni yasa tasarısına dahil edildi.
Üyesi olmamama rağmen dün Avrupa Birliği Komisyonuna katıldım. Orada muhalefet tarafından sunulan bütün değiştirgeler kabul edilmedi. Kısa bir süre önce Adalet Bakanıyla bir kez daha görüştüm ve yeni yasa tasarına sadece bizim değiştirgelerin dahil edildiğini öğrendim. Bu şekliyle bu yasa en azından hakça temsil ilkesinin dikkate alınması anlamında bizim için önemli.”
-Yeni yasa tasarısına eklenen değiştirgelerle sayım sürecinin başarılı olacağını düşünüyor musunuz?
“Endişelerimiz var. Maalesef biz toplum olarak hala demokratik anlamda, hak ve hukuka saygı gösterilmesi anlamında daha çok yol kat etmemiz gerekiyor. Fakat tecrübeli bir siyasi partinin temsilcisi olarak, milletvekili olarak en büyük yasama organı olan mecliste bütün bu süreci takip etmeye devam edeceğiz. Bu esnada farklı bazı gelişmeler de olabilir. Nüfus sayımı açısından en yüksek organ olan istatistik kurumunun içerisindeki en yüksek kademelerde Türklerin yer alması konusunda gereken tüm girişimleri yapacağız. Eskiden olduğu gibi komisyon olmayacak. Fakat ataması meclis tarafından yapılan görev yerlerine bizim teklif edeceğimiz uzman arkadaşımızın da yer alması hususunda elimizden geleni yapacağız. Böylelikle bütün bu operasyon içerisinde yer almış olacağız.”
-Önümüzdeki süreçte planlarınız neler, halkın bilgilendirilmesi amacıyla girişimleriniz olacak mı?
“Bundan sonraki süreçte MATÜSİTE başta olmak üzere, tüm sivil toplum kuruluşlarının da dahil olmasını talep edeceğiz. Diğer Türk partilerine ve akademisyenlerimize de çağrımız olacak. Bu konunun etraflıca görüşülmesi için medya mensuplarımızın da desteğiyle Türk Demokratik Partisi olarak bir inisiyatif başlatacağız. Çünkü bu artık siyasi bir mesele değil bu bir milli meseledir. Bizim burada amacımız hak hukuk üzerine engel teşkil etmek gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu bizim haklarımızın korunması noktasında haklı bir mücadelemizdir. Bu hepimizin demokratik ve vatandaşlık görevidir. Hem medya hem sosyal medya hem de halkla birebir görüşmeler yoluyla halkımızı bilgilendireceğiz. Siyasi teşkilat olarak şubelerimiz üzerinden de yerel çapta halkımızı bilgilendireceğiz.”
-Nüfus sayımında vatandaşlarımızın nelere dikkat etmeleri gerektiği hususunda bir şey söylemek ister misiniz?
“Buradaki en önemli mesele birçok soru içerisinde yer alan etnik mensubiyet sorusunu dikkate almaktır. Bu konuda çok dikkat etmemiz lazım. Çünkü evinizde kullandığınız dil ile etnisite arasında farklılık olabilir, Türk olup da Türkçeyi kullanamayan soydaşlarımızın bu konuda azami derecede dikkat etmeleri gerekiyor. Yanlış anlaşılmaması için şunu da vurgulamak istiyorum, vatandaşların kendi iradelerini ortaya koymaları en tabii haklarıdır. Fakat bizim de hakkımızı korumamız gerekiyor.”
- Bu haber 31-12-2020 tarihinde yayınlanmıştır.