Beycan İlyas’tan TDP’nin 30’uncu kuruluş yıldönümünde birlik çağrısı
Makedonya Türklerinin ilk siyasi hareketi olan Türk Demokratik Partisi’nin bu yıl kuruluşunun 30’uncu yıldönümü.
1 Temmuz 1990 tarihinde Türk Demokratik Birliği adı altında Makedonya Türkleri tarafından kurulan bu oluşum, iki yıllık aradan sonra 27 Haziran 1992’de düzenlediği kurultayla ismini Türk Demokratik Partisi olarak değiştirerek, siyasi partiye dönüştü.
TDP Genel Başkanı ve Milletvekili Dr. Beycan İlyas, gazetemize açıklamalarda bulunarak, Makedonya siyaset sahnesinde geçirilen 30 yıllık serüvende elde edilenler, verilen mücadeleler, hedefler, başarılar, sorunlar ve bir çok konuya açıklık getirdi.
Beycan İlyas yaptığı açıklamada “Eski sistemdeki ciddi endişe söz konusu olması nedeniyle dönemin aydınları, Türk davasına gönül veren büyüklerimiz, Türk Demokratik Birliği’ni kurdu. Kurulduktan iki yıl sonra, birliğin siyasi anlamda çok fazla hareket edebilme kapasitesi ve alanı olmadığını gören aydınlarımı,z siyasi partiye dönüşme ihtiyacının farkına vardı.” ifadelerine yer verdi.
Türk Demokratik Birliği
3 Haziran 1990 tarihinde Üsküp’te “Yeni Yol” KGSD mekanında, bir grup Türk aydını bir toplantı düzenleyerek Türk Demokratik Birliği adında bir sivil toplum teşkilatının kurulması kararını aldı.
Bu tarihi toplantıya Kamuran Tahir, Mugbil Beyzat, Vefki Hasan, Avni Abdullah, Avni Engüllü, Şükrü Mehmet, Abdüş Hüseyin, Alaettin Tahir, Ertunç Tahir, Tülay Tahir, Atilla Klinçe, Hüseyin Yusuf, Türabi Recep, Salim Abdullah ve Sait Sait katıldı.
Tamamen yapıcı bir havada geçen toplantıda, Türk Demokratik Birliği adında bir siyasi birliğin kurulması kararının alınmasının yanısıra, bu siyasi birliğin program ve tüzüğünü hazırlayacak çalışma grupları da kuruldu.
Türk Demokratik Birliği’nin programını hazırlamakla yükümlendirilen çalışma grubunda şu isimler yer alıyordu: Mugbil Beyzat, Vefki Hasan, Abdüş Hüseyin, Ertunç Tahir, Avni Engüllü ve Alaettin Tahir.
Türk Demokratik Birliği’nin tüzüğünü hazırlamakla görevlendirilen isimler ise şunlardı: Mugbil Beyzat, Avni Abdullah ve Vefki Hasan.
Türk Demokratik Birliği’nin Kurucu Meclis Toplantısı, 1 Temmuz 1990 tarihinde Üsküp Halklar Tiyatrosu’nda gerçekleşti.
Kurucu meclis toplantısına Makedonya’nın dört bir yanından gelen, oy kullanma hakkına sahip 250 delege katıldı.
Toplantıyı Avni Engüllü açtı ve 7 üyeden oluşan Divan kuruldu: Avni Engüllü, Mugbil Beyzat, Drita Karahasan, Tülay Tahir, Erdoğan Saraç, Orhan Sait ve Süleyman Emin.
‘TDP bir çınardır’
“Toplamda 5 genel başkan seçmiş ve 10 kurultay düzenlemiş bir siyasi hareket” sözleriyle TDP’nin önemine vurgu yapan İlyas, “Hem tüzüğü hem de programları bakımından Makedonya’da yaşayan Türklerin milli ve dini değerlerini, örf ve adetlerini, Osmanlı yadigarı emanetleri muhafaza etmek, Türkerin Makedonya’da hem siyasi anlamda hem kültürel hem de sosyal alanlarda daha ileriye taşımak amacıyla kurulmuş bir siyasi yapıdır. Yeni kurulan bir ülkedeki zorlu şartlarda, inancına bağlı olarak çalışmalar yürütmüştür. İlk yıllarda hem merkezi hem de yerel seçimlerde istenilen sonuçlar elde edilememiş fakat üstün gayretler ve büyük çabalar gösterilmiştir. Siyasi anlamda bir başarı elde edemese bile Türklerin sesi olmayı başarmıştır.” dedi.
İlyas devamında “TDP bir çınardır, aslında. Anlaşmazlıklar gibi çeşitli nedenlerden dolayı bizden ayrılıp veya teşkilattan uzaklaştırılmış kişiler sonradan siyasi pati kurdular. Yani bu açıdan bakıldığında gövde Türk Demokratik Partisi’dir.” ifadelerine vurgu yaptı.
TDB’nin siyasi partiye dönüşümü
Türk Demokratik Birliği’nin İkinci Olağanüstü Kurultayı, 27 Haziran 1992 tarihinde Üsküp Halklar Tiyatrosu’nda düzenlendi. Bir gün süren kurultaya, 208 delegenin yanısıra yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda misafir de katıldı.
Türk Demokratik Partisi’nin 39 üyeden oluşan Merkez Meclis üyeliğine şunlar seçildi: Yusuf Edip, Adnan Kahil, Mugbil Beyzat, Avni Engüllü, Safter Fetah, Türabi Recep, Avni Abdullah, Yusuf Hamza, Enver Hamdi, Nuri Abdullah, Haci Yakup Hayrullah, Süleyman Emin, Kemal Süleyman, Erdoğan Saraç, Fadil Hoca, Gayur Saraç, Hüsnikemal Reşit, Nizamettin Reşit, İdris Ramadan, Maksut Lamo, Şefko Yusuf, Nevaip İsmailovski, Rüştü Müftü, Muzaffer Raşit, Süreyya Çane, Nebi Aluş, Mutahir Maksut, Fikri Ranak, İsmet Klençeski, Lume Ademoski, Muktim İbraimoski, Satki Miftaroski, Abdurahman Yaşar, Halim Osman, Bayram İbrahim, Mehmet Selman, Hamdi Hasan ve Sayın Berzat Gotak.
35 üyenin katıldığı Merkez Meclis oturumunda yapılan gizli oylama sonucu, 22 evet oy ile Erdoğan Saraç, Türk Demokratik Partisi’nin başkanlığına seçildi. Diğer aday olan Adnan Kahil, 13 oy aldı.
‘Türkler adına büyük kazanımlar elde ettik’
TDP Genel Başkanı Beycan İlyas, parti olarak yaptıkları öne çıkan çalışmalar hakkında şu değerlendirmede bulundu:
“2008 yılından sonra değişik bir yapıya büründük. Yapılan koalisyon anlaşması ile ilk defa Türk bakanın hükümette yer alması çok önemli ve tarihi bir mesele. Siyasi konjonktür değiştikçe hareket şekilleri de değişti. Değişmeyen tek şey TDP’nin tüzüğünde de yer alan manevi değerler konusunda taviz vermemesidir. Alınan seçim sonuçları zaten Makedonya’da Türkleri temsil eden en büyük siyasi yapı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ben dahil olmak üzere Hadi Nezir ve Furkan Çako ile birlikte hükümette 3 bakanımız oldu. Bir çok dönemde milletvekilleri ile temsil edildik. Hatta bir dönem kısa bile olsa 3 milletvekili çıkardık. Onursal başkanımız Dr. Kenan Hasip döneminde TDP, yüzde 20’nin altındaki milletlerin haklarını koruyan yasayı teklif eden parti olarak kayıtlara geçmiştir. Azınlıklara yönelik ajansın kurulmasına ve 21 Aralık’ın Türkçe Eğitim Bayramı’nın resmi bayramlar yasasına dahil edilmesine de vesile olmuştur, partimiz. Son dönemde yaptığımız girişimler sonucunda pasaport ve kimlik kartlarında Türkçenin kullanımı başladı. Bu büyük bir kazanım oldu. Anayasa Mahkemesi’ne Türk üyenin seçilmesi TDP sayesinde gerçekleşmiştir. Bu gelenek inşallah devam edecektir. Mecliste ilk aşamadan geçti Anayasa Mahkemesinde yeni Türk üyenin seçilmesini de inşallah sağlayacağız. Göçmenlerimiz açısından büyük önem taşıyan vatandaşlık kanununda yaptığımız baskılar neticesinde değişiklik yapıldı. İnşallah bu yasadan yararlanılacak ve göç etmiş kardeşlerimiz yeniden vatandaşlığa kabul edilecek. Bu süreci yakından takip ediyoruz. TDP, hem siyasi partiler hem de sivil toplum kuruluşları ile yakın ilişkiler kurdu. Dış ilişkiler anlamında anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile en başından, özellikle de son yirmi yıldır yoğun bir işbirliği yürütüyor, özellikle de iktidardaki partilerle. Türkiye Cumhuriyeti’nin büyükelçiliği ve her dönem büyükelçileriyle mükemmel seviyede işbirliği mevcut. Bunun dışında bölge ülkelerindeki siyasi partilerle de temaslar kuruyoruz. Burada yeni bir açılıma da gidiyoruz, uzak coğrafyalara da uzanacağız. Geçtiğimiz dönemde malumunuz Azerbaycan’ın iktidardaki Yeni Azerbaycan Partisi ile bir işbirliği memorandumu imzaladık. Siyasi anlamda Türk Dünyası’na doğru da açılıyoruz. Planlarımız içerisinde Gagavuzya, Romanya’da yaşayan Türklerle ilişkiler kurmak var. Bulgaristan’daki Türk partileriyle de yeniden bir işbirliği kurmamız söz konusu olacak. Bu şekilde 30 yıl içerisinde bir siyasi partinin yapması gereken bütün işleri yaptık.”
Şubeler ve bölgesel merkezler
Kuruluşun ardından 1990 ile 1992 yılları arasında hızlı bir şekilde şubelerin ve bölgesel merkezlerin açılması ile partinin altyapısı oturmaya başladı.
Bu süreçte sırasıyla 13 Temmuz 1990’da Gostivar Şubesi, 22 Eylül 1990’da Üsküp Şubesi, 4 Ekim 1990’da Vrapçişte Şubesi, 9 Şubat 1991’de Üsküp Saat Kule Şubesi, 22 Şubat 1991’de Üsküp Dükancık Şubesi, 1 Mart 1991’de Üsküp Çayır Şubesi, 11 Aralık 1991’de Aşağı Koliçan Şubesi, 17 Mart 1992’de Üsküp İl Merkezi, 22 Mart 1992’de Kırçova İl Merkezi ve 6 Mayıs 1992’de Ohri İl Merkezi kuruldu.
‘Verdiğimiz en büyük mücadelelerden biri seçim modeli’
“Dönem dönem zorlu ve sıkıntılı zamanlar geçirdik. Makedonya’da 2001 yılındaki gelişmelere bakıldığında, yaşanan çatışmalar ve sonrasında sürekli değişen siyasi konjonktür göz önünde bulundurulduğunda dönemin ne kadar zor olduğu ortaya çıkıyor. Halkımızın haklarının korunması açısından zor bir dönemdi. Partimizin organları tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenip analiz edilerek alınan kararlar sonrasında yavaş yavaş aşmayı başardık.” şeklinde konuşan Milletvekili Beycan İlyas, devamında “Türk Demokratik Partisi hükümette bakan, müsteşar, müdürler düzeyinde temsil ediliyor. Bu durum eskiden söz konusu deildi. 2008 yılının ardından bu pratiğe geçti. Hükümet geçen dönem itibariyle AB tavsiyeleri üzerine bize verilen portföysüz bakanlıkları kaldırdı. Dolayısıyla bakan düzeyinde temsil edilmiyoruz. Fakat artık büyük düşünmenin zamanı geldiğini, hükümette portföylü bir bakanlıkla dahil olmanın gereklikliğini ortaya koymak zorundayız. Verdiğimiz en büyük mücadelelerden birisi seçim modelinin değimesine yöneliktir. Ki biliyorsunuz mevcut model önümüzdeki en büyük engellerden birisidir. Bu konu eski milletvekillerimiz, özellikle onursal başkanımızın başlattığı bir süreçtir, seçim modelinin değişikliği. Bu seçim modeli tek seçim birimi veya garantili milletvekillikleri gibi modellerden oluşabilir. Bu sadece bize bağlı bir şey değil. Ama biz bu konuda bir nevi lokomotif görevini yürütmekteyiz. Seçim modelinin değişmesiyle, seçim öncesi ittifaklardan ziyade seçim sonrası ittifakların kurulması bizim için çok önemli. Lakin bu gerçekleşmezse bundan sonraki anlaşmalarımızda daha fazla milletvekili, portföylü bakanlıklar gibi taleplerimiz olacak.” dedi.
‘Türk memur sayısı 2007’de 649’ken 2020’de 2 bin 790 oldu’
Devlet kurumlarındaki Türklerin sayısına değinen İlyas, “Hakça temsil konusunda, özellikle eğitimli Türk gençlerinin kamu kurularında istihdam edilmesi noktasında çok büyük katkımız oldu. Örneğin 2007 yılında kamu kurumlarındaki memur sayımız 649’ken, 2020 yılının sonunda 2 bin 790’a yükseldi. Yani 2 bin kişilik bir artış söz konusu. Dolayısıyla bu da gençlerimize ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesidir. Peki bu yeterli mi? Hayır, değil. Bu konuda sıkıntılar var. Özellikle balancier modeli bize çok zarar verdi. Şu andaki temsiliyetimizi yüzde 2,1. Çok uzağız esas sayımızdan. Bu konudaki gayretler devam edecektir. Özellikle bundan sonra yapılan istihdamlarda kalite ön plana çıkıyor. Gençlere çağrım kendilerini çok iyi hazırlasınlar. Biz de siyasi anlamda kesinlikle onların haklarını savunmaya devam edeceğiz.” diye kaydetti.
‘Yolları olmayan Türk köyleri var’
TDP Genel Başkanı Beycan İlyas, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“TDP sadece merkezi anlamda değil, yerel teşkilatlardaki mevcudiyeti de göze çarpmaktadır. Ülkedeki belediyelerin neredeyse yarısında temsilcimlerimiz var. Aktif olan otuzdan fazla şubemiz söz konusudur. Yerel yönetimlerde 22 seçilmiş temsilcimiz var. İnşallah ağustos ayında Merkez Jupa Belediye Başkanımız yeniden seçilecektir. Şu anda atanmış olarak görev yapmaktadır. Bugün 21’inci yüzyılda yaşanmaması gereken sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Devletimiz maalesef kimine anne, kimine üvey anne. Maalesef bunu bugün bile görebiliyoruz, hem merkezi hem yerel çapta. Yolları olmayan Türk köyleri var. En temel anayasal hakkı olan eğitimini yapamayan Türk yerleri var. Türk dilinde eğitim anayasal bir haktır. Bunu biz maksimum bir şekilde kullanmamız lazım. Geçtiğimiz dönemde yeni Türkçe sınıfların açılması konusunda gereken zemini hazıladık. Bu konuda çalışmalarımız devam edecek. Ciddi bir siyasi baskı gerekiyor bazı yerlerde. Unutmayalım Merkez Jupa Belediyemizde açlık greviyle Türkçe eğitim hakkını savunan büyüklerimiz bugün her Merkez Jupa’ya gittiğimizde o anılarını anlatıyor. Bugün Merkez Jupa’da bizim lisemiz var, ilkokullarımız var, dolayısıyla ciddi ve samimi bir siyasi iradenin elde ettiği bir kazanımdır bunlar. Bir çok yer aynı sıkıntılarımız var. Yasalardaki bazı sıkıntıları da aşmamız lazım. Mesela kitap sorunu var. İnşallah onu yakında aşacağız. Ama yeni sorunlar da ortaya çıkıyor. Geçenlerde bizi çok rahatsız eden Eğitim Bakanlığının liselere kayıt platformunda Türkçe form konulmamasıydı. Anayasal hakkımız olmasına rağmen Türkçe konulmamış. Tepkimizi ortaya koyduk. Eğitim Bakanıyla görüştüm, İngiltere Büyükelçiliği’nin destekleriyle yapılan platformda Türkçenin olmadığını Bakan benden öğrendi. Gelecek yıl bunu halledeceğini söyledi. Bir çok çözümün sürekli ertelendiğini görüyoruz. Bunların aşılması gerekiyor. Bunları aşmak için bir defa toplumsal olarak şu anda bizlerde mevcut olan bir bölünmüşlük, ciddi bir şekilde hissettiğimiz bir bölünmüşlük var. Maalesef o bölünmüşlüğün yol açtığı bir pasiflik söz konusu. Özellikle bunu STK’larda da görüyoruz. Biz siyasi partiler olarak elde edemeyeceğimiz şeyleri STK’lar üzerinden elde edilebileceğini modern ülkelerde, gelişmiş ülkelerde pekala görebiliyoruz. Bu konuda STK’larımızın artık bir çağ atlaması lazım. Yardımlaşma derneklerinden ziyade strateji üreten, politikalar yön veren, ve bu konuda halkına hizmet edebilecek, değişik fonlar kullanabilecek STK’lar haline dönüşmesi gerekiyor. Kapasitemiz var, kendilerini hazırlamış gençlerimiz var.”
‘Üç tane siyasi parti Makedonya Türkleri için çok fazla’
Birleşme çağrısı yapan İlyas “Üç tane siyasi parti Makedonya Türkleri için çok fazla. Bunu nasıl aşacağız? Biz bir çağrıda bulunduk, kesinlikle birleşmemiz gerekiyor. Bu şekilde bir parçalanma söz konusu bile olmaması lazım. Bu konudaki gayretlerimiz, birlik çağrılarımız devam edecektir. Eğer ki çınar Türk Demokratik Partisi ise 30’uncu yıldönümümüzde çağrımızı yapıyoruz, gelsinler hep birlikte halkımızın ihtiyaçları ne ise o konuda hep birlikte çalışalım. Sonuç itibariyle Makedonya şartlarında halka hizmet için siyaset yapılmalıdır ki Türk Demokratik Partisi bunu göstermiştir. Bugüne kadar değişik görevlere atanan hiçbir arkadaşımız hakkında herhangi bir sorun veya inceleme olmadı. Dolayısıyla biz bu görevleri bir Türk olarak bir Müslüman olarak algılıyoruz, harama el uzatmıyoruz, elimizden geldiği kadarıyla yardımcı oluyoruz. Bazı şeyleri elde etmek inanın çok zor. Bu siyasi konjonktürde herkes çapayı sadece kendine doğru çekiyor. Bu dönemde samimiyete olan inancımız da kaybolmaya başladı. Vazgeçmemek de lazım. Dolayısıyla elimizden gelenin fazlasını yapmamız gerekiyor.” dedi.
‘Samimi ve şeffaf olmamız lazım’
Beycan İlyas parti olarak tam kapasiteye sahip olduklarına vurgu yaparak, “Türk Demokratik Partisi gençlik kollarıyla, kadın kollarıyla siyasi anlamda bir parti olarak tüm organlarıyla tam kapasitede çalışabilir halde. Genel merkezimiz ve araçlarımızla hizmetlerimizi yapabilecek kapasiteye geldik. Makedonya’da bu şartlar sadece bir kaç partide mevcut. Yerel yönetimlerde de aktif çalışmalarımız devam ediyor. Bir çok belediyede kilit rol oynuyoruz, özellikle belediye başkanı seçimlerinde. Zamanla elde edeceğimiz tecrübeyle kazanımlarımız da artacaktır. Tüm bunları yaparken samimi ve şeffaf olmamız lazım. Sadece söylemlerden ziyade daha fazla eyleme de ihtiyac var. Sosyal ağlarda çalışmaktansa, biraz pratikte çalışmak lazım. Milletvekillerimiz Mecliste en sıralı vekillerdir. Yasam sürecini yakından takip ediyoruz. Bize zarar verebilecek yasalara kesinlikle karşı çıkıyoruz. En son örneği; cinsiyet değiştirme yasasını engelledik. Bu bizim milli ve manevi değerlerimizi ciddi bir şekilde sarsmakta. Hep birlikte yaşadığımız bu ülkenin kalkınması, refah seviyesinin yükselmesi için biz de gayret göstereceğiz. Daha fazla çalışmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
‘Makedonya’nın iki milletli bir ülke olmasına izin vermemiz mümkün değildir’
Sözlerinin sonunda İlyas, “Mevcut olan sorunları artık ertelemek yerine çözmemiz gerekiyor. Bizim geçmişte yaşadığımız sıkıntıları, kesinlikle çocuklarımızın da yaşamasına izin vermemeliyiz. Bu sorunları çözmek için herhangi bir adım atmazsak ileride çocuklarımızın yüzüne bakamayacağız. Gelecek dönem Makedonya Türkleri açısından aslında bir çok zorluğun yaşanacağız bir dönemdir. Çok dikkatli olmamız lazım. Ülkenin iki milletli bir ülke olmasına izin vermemiz mümkün değildir. Burası çok etnikli, çok kültürlü, çok dinli bir ülke. Makedonya’nın en büyük zenginliği bu yapısıdır. Bu yapıyı hem Türkler olarak biz hem de diğer milletler birlikte karşılıklı saygı çerçevesinde muhafaza etmemiz lazım.” dedi.
- Bu haber 02-07-2022 tarihinde yayınlanmıştır.