"Bugün Makedon, Arnavut, Türk, Roman, Sırp, Ulah, Boşnak ve diğer tüm sıradan vatandaşlar ne kadar memnun?"
Kuzey Makedonya Başbakanı Hristijan Mickoski, Ohri Çerçeve Anlaşması’nın yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada ““Sorulması gereken asıl soru, bugün Makedon, Arnavut, Türk, Roman, Sırp, Ulah, Boşnak ve diğer tüm sıradan vatandaşların ne kadar memnun olduğudur.” dedi.
Hükümet bugün Ohri Çerçeve Anlaşması’nın imzalanmasının 23. yılı münasebetiyle özel oturum düzenledi.
Oturuma başbakan, yardımcılar, bakanlar ve bakan yardımcıları katıldı. Törende Başbakan Hristijan Mickoski ve Başbakan Birinci Yardımcısı İzet Meciti birer konuşma yaptı.
‘Anlaşma barışı getirdi’
Başbakan Mickoski yaptığı konuşmada “Gerçekçi olmak ve şunu söylemek gerekir ki, Çerçeve Anlaşması'nın o dönemde kabul edilmesi, imzacı taraflardan hiçbirini tam anlamıyla mutlu ve tatmin etmemişti ama yine de o anda en çok ihtiyaç duyulan ve talep edilen şeyi, yani barışı getirmişlerdi. Bu açıdan bakıldığında burasının herkesin ortak vatanı olduğu ve ortak vatanseverliğin yalnızca aynı çatı altında, haklarla birlikte yükümlülüklerle birlikte bir yaşam kurmak ve aynı gökyüzü altında daha iyi bir yaşam için mücadele etmek anlamına geldiği anlaşılmalıdır. Ohri Çerçeve Anlaşması Makedon yasalarının ve Anayasasının bir parçası ancak henüz tamamlanmayan ve üzerinde çalışmamız gereken şey vatandaşlarımızın gerçek sorunlarıdır.” ifadelerini kullandı.
Mickoski konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Etnik köken açısından, belki din açısından da farklı olmamız, bizi ihtiyaçlar ve öncelikler açısından farklı kılmıyor, hepimizin temel ihtiyacı ve önceliği daha iyi bir yaşam. Aynı ortak sorunlarımız var ve bu nedenle birlikte çözüm üretip bu sorunları çözmeliyiz. Bu sürece herkesin belki de eşit katkı sağladığını söyleyemem. Ancak asıl soru bunun neden böyle olduğu ve bunun sebeplerinin neler olduğudur.
Çok uzun bir süredir, bazı siyasi elitler Çerçeve Anlaşması'nı ve aynı zamanda genel olarak etnik hakları, kendi kişisel ve çoğu zaman kazançlı çıkarlarını örtbas etmek için kullandılar; fakat aynı zamanda etnik temaların çok uzun bir süre ve çok yoğun bir şekilde ele alındığı gerçeğini de örtbas ettiler. Suistimal ediliyor, bu isimle kariyerler inşa ediliyor, gerçek hayatta ise tüm diğer vatandaşlar gibi gündelik hayatı eşit şekilde paylaşanların hayatı giderek zorlaşıyor ve mutsuzlaşıyor.”
Mickoski, bazı siyasi partilere göre Çerçeve Anlaşması’nın sadece iktidarda oldukları süre içerisinde iyi ve uygulanabilir bir anlaşma olarak kabul edildiğini de ileri sürdü.
Konuşmasının devamında Mickoski şunları söyledi:
“Sorulması gereken asıl soru, bugün Makedon, Arnavut, Türk, Roman, Sırp, Ulah, Boşnak ve diğer tüm sıradan vatandaşların ne kadar memnun olduğudur.
Bugün vatanseverlik, ne kadar bayrak salladığımızla ya da etnik meselelerden ya da dayattığınız ikilemlerden ne kadar sık bahsettiğinizle değil, sahada ne kadar sorun çözdüğünüzle ve yaşamı nasıl iyileştirdiğinizle ölçülüyor. Kamuoyunun muhalefette olan partilerin yeni bitmek bilmeyen etnik taleplerinin tuzağına düşmemesi gerekiyor. Şanslarını yakaladılar ve zamanlarını kişisel zenginleşmeye harcadılar ve vatandaşlar için daha iyi bir yaşam, daha güçlü bir eğitim, ekonomi, daha fazla para için mücadeleye kendilerini adamak yerine çiftlik evleri inşa etmeye, alışveriş merkezleri satın almaya karar verdiler.”
En yakınları gittiğinde ailelerin acısı çok büyük. Çocuklarına veda eden Makedon, Arnavut, Roman, Türk, Sırp, Ulah ve Boşnak annelerin ve diğer tüm annelerin gözyaşları aynı derecede acı veriyor. O gözyaşı, o acı herkes için aynı. Neden? Çünkü burada bir gelecek göremiyorlar. Bu acıyı ve gözyaşlarını azaltacak şey modern ve çağdaş vatanseverliktir.”
- Bu haber 13-08-2024 tarihinde yayınlanmıştır.