Yücelciler İçin İade-i İtibar Davası Açıldı
Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, üyelerinden gelen talep üzerine Makedonya Savcılığı’na İade-i İtibar davası açtı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sadullah Sipahioğlu, Yücelcilerin hak ettikleri itibarı görmeleri için böyle bir girişimde bulunduklarını aktardı.
Sipahioğlu, “Sürecin başlatılması için bize bu fikir Yücel varislerinden çıktı. İdam edilen Yücelci merhum Nazmi Ömer Yakup’un eşi Hacer Hanım bizim derneğimizde yıllarca kadın kollarında faaliyet gösteren biriydi. Bu konuları konuştuğumuzda, hep ölmeden önce eşinin mezarını görmek istediğini söylerdi” derken, Balkanlar’daki siyasi konjüktörün değiştiğini hissettiklerinden dolayı bu girişime başlattıkları belirtti.
Dört Yücel şehidinin düzmece mahkemeler tarafından yargılandığını hatırlatan Sipahoğlu, “Onların suçsuz olduğunu bu davayla kanıtlamak ve bunun yanı sıra onların mezarlarının bulunup dört şehidimize anıt mezar yaptırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Yücelcilerin sadece Makedonya Türkleri için değil Balkanlar’daki Türkler için önemli bir teşkilat olduğunu vurgulayan Sipahioğlu, “Bu teşkilatın tek isteği ve talebi Türkleri örgütlemek ve yarın doğabilecek belli paylaşımlarda Türk haklarını savunmak. Bundan esinlenerek hem Bosna’da hem de Kosova’da böyle bir teşkilat kurulmuştur. Örgütlü ve beyin gücü açısından en güçlü olduğu için en büyük faturayı bu teşkilat ödemiştir Türklük adına” sözlerini kullandı.
Birlik gazetesinin Yücel teşkilatı tarafından kurulduğu gibi Tefeyyüz ilkokulunun ilk öğretmenlerini bu teşkilatın üyeleri olduğunu aktaran Sipahioğlu, Makedonya’daki Türk halkının bunları bugüne kadar yeteri kadar dillendirmediğini, sahip çıkmadığını ve gerektiği kadar anmayıp yeni nesillere anlatmadığını belirtti.
Avukatın, Makedon makamlarında arşivlere bakarak bütün mahkeme süreçlerini inceleyeceğini söyleyen Sipahioğlu, iade-i itibardan başlayarak merhumların mezarlarına kadar olayı takip edeceklerini ifade etti.
Guşev: “Yücelciler haksız şekilde yargılandı”
Avukat Ventsislav Guşev, bu davanın Makedonya’da yaşanan karanlık anların aydınlatılması için önemli olduğuna değindi. Guşev, “Türk entelektüellerini bir kısmı benim görüşlerime göre siyasi düzmece bir mahkeme süreciyle idama mahkum edildi veya sürgüne gönderildi. Geçen yıldan bu yana topladığımız verilere göre bütün mahkeme sürecinin büyük bir hızla gasp edici bir şekilde gerçekleşti. Bu da ‘Yücel Terör örgütü’ olarak adlandırılan teşkilatın masum olduğunu kanıtlayabilecek delillerin ortaya çıkmasına engel oldu” diyerek önemli bir noktaya parmak bastı.
Makedonya’da daha önce Metodiya Andonoviç – Çento hakkında böyle bir dava açıldığını ve başarıya ulaşıldığını hatırlatan Guşev, Adalet Bakanlığı, Devlet Arşivleri ile Savcılıktan destek göreceklerini umduğunu sözlerine ekledi.
Maddi tazminat davasında bulunmayacaklarını vurgulayan Guşev, “Haksız yargılanmanın kanıtlanması ve merhumların mezarlarının bulunarak ailelerinin burada çiçek bırakabilmesini istiyoruz. Bizim herhangi bir maddi tazminat talebimiz yok. Sadece idam edilen ve sürgüne gönderilen teşkilat üyelerini itibarının geri alınmasını istiyoruz” dedi.
Guşev, “Mahkeme sürecinin en fazla altı ay süreceğini tahmin ediyorum. İade-i itibar davasının ardından, merhumlarının mezarlarının kesinlik kazanması gerekli. Haksızlıklar ve yanlış kararları hatırlamak adına burada bir anıtın yapılması dünya genelinde bir etik prensiptir” diyerek sözlerini noktaladı.
- Bu haber 02-01-2013 tarihinde yayınlanmıştır.