Yunan Bağımsızlığın 200'üncü yıldönümünü
25 Mart 1821, Yunanlılar için dört asırlık bir Türk esaretinden kurtuluşu ve büyük bir devrimi (Επανάσταση / Epanastasi) ifade eder.
Atina’da Benaki Müzesinde 25 Mart bağımsızlık günü bayrağı olarak sunulan bu eserde, “Hürriyet ya da ölüm” yazısı yer almaktadır. Yere düşen Türk’ün kılıcını tanrıça Helas tutuyor.
Resmi Yunan makamlarına göre, Yunan Bağımsızlık Günü 25 Mart’ta kutlanılır ve Yunan halkının Osmanlı İmparatorluğu’na karşı 1821-1830 yılları arasında yürüttükleri ve bağımsız devletin kurulması ile sonuçlanan başarılı mücadelesinin başlangıç gününü temsil eder. Milli bir bayram olmasının yanı sıra, 25 Mart ayrıca dini açıdan Müjde Günü olarak da kutlanılıyor.
Bugün Yunan Bağımsızlığın 200'üncü yıldönümünü kutlamaları yapılırken aslında Balkan topraklarında Türk ve Yahudi sivillere karşı yapılan zülümler akla gelmekte.
Yunanlar tarafından 1821'in Eylül ayında Osmanlı yönetiminin önemli merkezlerinden bugünkü Mora yarım adasındaki Tripoliça’da büyük katliamlar oldu. Kimi tarihçiye göre 20, kimine göre 35 bin Müslüman kadın, erkek, çocuk kılıçtan geçirildi. Müslümanlar ile birlikte Yahudiler de zulüm gördü.
Atina’da Benaki Müzesinde Georgios Karaiski’sin 27 Kasım 1826 yılına ait zafer anıtı önünde verdiği pozu yer almaktadır. Türklere karşı yapılan zülümlerin ıspatı olan bu anıt, Yunanlıları Osmanlıya karşı savaşa teşvik etmek için yaptığı ifade edilmekte.
1832'de Yunanistan Devleti, Osmanlı yönetimi tarafından da resmen tanındı. Böylece Yunanistan'ın ilk sınırlarını oluşturan Mora Yarımadası ve yöresinde 1460'ta başlayan ve 400 yıl süren Osmanlı idaresi sona ermiş oldu.
Ortodoks Yunan'a, 17'lik Katolik Kral
Aynı yıl, Batılı güçler tarafından Yunanistan'a Kraliyet yönetimi getirildi. Alman kökenli Otto von Wittelsbach "Yunanistan Kralı" tayin edildi.
Bavaryalı Kral Louis I. nin oğlu ollan Otto, 1832’ yılında kral ilan edilirken, Yunanistan’a 6 Şubat 1833 yılında 18 yaşında genç bir delikanlı olarak kendi ekibi ile geldi. Roma Katolik olan Otto, Ortodoks Yunanistan’ın kralı olarak 23 Ekim 1862 yılına kadar kaldı. Daha sonra memleketine döndü.
Aslında tarihe bakıldığında 25 Mart günü 3-5 çapulcunun vergi isyanı ve daha sonra Müslüman ve Yahudi katliamına dönüşecek bir yerel isyandır. Kendi aralarında yıllarca savaş yapan Yunanların başına henüz ergen olmayan Katolik vali atanmakla görece olarak bir düzene kavuşmuştur. Fakat unutulmamalı ki Ortodoks dünyasında devlet ile kilise birdir. Ortodoks bir devletin başında Katolik biri bulunduğunu göz önünde bulundursak, bu konuda incelenmesi ve gün ışığına çıkması gereken yüzlerce soru işaretinin olduğunu rahatlıkla anlaşılmaktadır.
Osamanlı döneminde hür ve güvende yaşan Yunanlar daha sonra batının kolonisi olmuş ve bir sömürge toprağı olarak kalmıştır.
- Bu haber 25-03-2021 tarihinde yayınlanmıştır.