Tasarruf...
Futbolda, transfer dönemi iki hafta önce bitti. Bu kural tüm Avrupa ülkelerinde geçerli olmasına rağmen pek ilgimizi çektiğini söyleyemem. Avrupa’nın hiçbir kulübünden ses getirecek, günlerce konuşulacak bir atak görmedik, duymadık. Bu durumu gördükten sonra, geleneksel hal alan o meşhur sözler geliyor aklıma. Nerde o eski günler?
Evet, eski günlere hep dönüyoruz. Her köşeden çıkacak diye bekliyoruz. Ama hiç bir zaman çıkmadı, çıkmayacak. Her konuda olduğu gibi, bu konuda daha da iyi olacağını inanmıyorum. Daha kötüsü olabilir, ama daha iyi günleri göreceğimize pek umutlu değil. Ama her bilim adamı umutlar son ölür derler, bu yüzden biz de güzel umutlarla yaşamaya devam edeceğiz.
Şimdi gelelim transfer hareketine. Öyle ya da böyle yaklaşık bir aylık transfer dönemi yaşadık her ülkede. Dönem öncesi ve sonrası çok dedikodu haberleri duyduk. Falanca oyuncu şu takımla anlaşma aşamasında, filanca futbolcu o kulüple el sıkıştı haberleri her tarafan bombalar gibi geldi. Ama elde var sıfır. Ne imzalar atıldı, ne de bir futbolcu formanın renklerini değiştirdi.
Bu sadece bir ülke olsa helal. Ama genel baktığımızda durum aynı. İster ülkemizde olsun, ister başka bir Avrupa köşesinde. Kulüpler kesenin ağızını iyi sıkmış, içerden paranın çıkması imkansız. Ne durumda olursa olsun, değişikliğe, yeni kana ihtiyaç göstermiyor kimse. Hatta, bazıları durumunu bilerek, daha şimdiden bir alt ligden, gelecek yıl için vize istedi.
Oysa ne devre arası transferler yaşadık, gördük. Belki bu yüzden 2014/15 sezonun ara transfer dönemi bize heyecan vermiyor, ilgimizi çekmiyor. Çok büyük transferleri gördüğümüzden dolayı, iki hafta önce yapılanları küçümsüyoruz, onlardan bahsetmiyoruz.
O yüzden hep diyorlar, küçükten büyümek iyidir. Ama büyüyüp de küçülmek insana acı verir. İşte bunları kabulleyemeyiz. Fakat, gerçekleri görmeliyiz ve bunlarla yaşamalıyız.
Biz, ara transfer dönemini bomba transferlerle geçirmemizi alıştık. Falanca takım devre arası dünyaca ünlü futbolcuyla el sıkıştı haberlerine hasret kaldık. Bu tür haberleri ne okuduk, ne de duyduk.
Peki, bunun sebebi nedir? Kimse para harcamak istemiyor. Elindeki kadroyu maksimum kullanarak yola devam ediyor. İlk yarıda tutunamadı, ikincisinde belki daha başarılı olur umuduyla yola devam edildi. Göründü ki, bu yıl tasarruf edilecek yıl. Sadece futbolcu satın aldık diye paraları sağa sola atılmayacağı anladılar galiba.
Eğer ki, devre arası transfler bu yüzden yapılmadıysa, işte o zaman çok memnun olacağım. Çünkü, son yıllarda futbol kendi rolünden çıkmış, biznis görevini üstleniyor. Pazardan sakız alır gibi futbolcular alıp satılıyor. Daha çok kar yapmak için kulübün başarısı değil de bazıların çıkarları ön plana çıkıyor. Bu konuda Türk futbolunun durgunluğu ise yeni sezonda uygulanacak sınırsız yabancı kuralı. Gelecek için plan yapan Türk takımları, sezon ortasında hep hareketli olmak istemediler.
Hadi bakalım, yeni sezon da gelecek. Bizlere neler getireceğini çok merak ediyorum. Belki, sezon ortasında yaşamadığımız gelecek sezonda yaşarız. Yaşadığımız sezon arası durgumluğu, 2015/16 başında büyük transferlerle unuttururlar. Hedef, Türk futbolu eski günlerine dönmek, başarılarını tekrarlamak.
- Bu haber 20-02-2015 tarihinde yayınlanmıştır.