İbrahim Arslan

Bilgelik, tarafsız yargılama,  merhamet, deneyimsel öz bilgi,   etik ve iyilik gibi erdemlerle  ilişkilidir. Bu vasıfları taşıyan kişiye bilge denir.

Geçen ay aramızdan ayrılan, beş parmağında beş marifeti olan öğretmen, gazeteci, sanatçı Hayrettin Gaş, adı üstünde bir bilgeydi.  

Kosova Türk Gazeteciler Derneği'nce (KTGD), 10.8.2024 günü (Pristine  Gerçek Dernegi'nde) anısına düzenlenen anma töreninde, bu özellikleri dile geldi. 

Daha çocuk yaşta 1951'de fotoğraf makinesini eline alarak gazetecilikte ilk adımlarını atan Hayrettin Gaş, Gilan'da günde 10 saat 400 öğrenciye - Türkçe, Arnavutça ve Sırpça ders verebilmiş, Priştine’de Türkçe lise öğrencilerine gazetecilik dersinde, haberin "Köpeğin bir insanı ısırması değil, insan köpeği  ısırdıysa" örneğini vererek, gazeteciliğin özünü anlatabilmiş, bir eğitimciydi.

Kendileriyle bir yandan hemşehri, öte yandan gazetecelik ve öğretmenlikte meslektaş, artısı Priştine'nin Dardaniya mahallesinde yıllarca komşu olmak, şerefini yaşadım.  Canlı bir ansiklopediydi, benim için.  Bildiklerini paylaşan bir büyüğümüzdü.

Çok dikkatle dinlediğim tecrübelerini anlatırken, bir genç olarak hayatın püf noktalarını öğreniyordum.

Yabancı ortam muhabetlerinde dinlemeyi  iyi bilir, konuşma fırsatı gelince ise dinleyenlerin ağzı açık kalırdı. 

Çünkü, anlatmak istediklerini  karşıdakinin anlayacağı şekilde ve dilde, atasözleriyle, fikralarla, donatıp anlatırdı.  Anlamakta sıkıntı devam ediyorsa, şiir dizelerini, türküleri, anekdotları devreye sokardı.

Bu yıl ilk sayısının 55. yılı olan "Tan" gazetesinin ilk sayısı hazırlıklarında yer aldı.

1877 yılında Vranje'den kaçan, Köprülü mü, Prizren mi, Gilan mı üçlemi içinde, Gilan'a yerleşen Türk ailesinin mensubudur. 

 "Ahirette iman, bu dünyada Gilan, inanmazsan gel gir içine yan" der, 

bir şekilde doğum yerine olan aşkını iletirdi. 

Vatan ve milli kimlik söz konusu olunca, en yakınları ile birlikte eli hep taşın altındaydı. 

Yirmi dört ayar dava adamı,

Hayrettin Gaş gibi bir dahi,  bir bilge, bizlere güle güle dedi. 

Ulaştığım görüntülü kaynakların birinde İstanbul'da Mehmet Akif ile ilgili  bir sempozyumda alkışlanan konuşmasını şöyle tamamlar:

"Garipoğlu bu bir ilmi hikmettir,

Muhabet hem farz  hem sünnettir,

Ne kadar çok kalsan, sonu gitmektir. Safa ile uğurlayın beni."

Bende az dervişlik de var diyen Hayretin Gaş'ı, eş, dost, akraba, öğrencileri, gazeteci, öğretmen ve  meslektaşlarının tek sözle sevenlerinin dualarıyla son yolculuğuna uğurladık. 

Hu dedi, ve gitti.

Mekanın cennet olsun 

Hayrettin Abi.

10.8.2024

Priştine