Dauti: ’Kütüphanemiz Osmanlı dönemine ait kütüphanelerin bir devamı niteliğini taşımaktadır’
Türkçe eserlerden, Osmanlı dönemine ait elyazmalarına, kütüphanenin Türk kurumlarıyla işbirliğinden, ülkedeki yayın hayatının durumuna kadar epeyce konuya açıklık getiren Milli Kütüphane Müdürü Frimzim Dauti, bu kütüphanenin Osmanlı dönemine ait kütüphanelerin adeta bir devamı niteliğini taşıdığını ifade etti.
Kuzey Makedonya’da farklı dillerde binlerce eseri barındıran ve köklü bir geçmişe sahip olan ‘Az. Kliment Ohridski’ Milli ve Üniversite Kütüphanesi, faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Pandeminin yol açtığı krizden oldukça etkilenen milli kütüphane, son bir yıldır çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.
Kütüphane Müdürü Frimzim Dauti ile gerçekleştirdiğimiz röportajda birçok konuya değindik. Kütüphanedeki Türkçe eserlerden, Osmanlı dönemine ait elyazmalarına, kütüphanenin Türk kurumlarıyla işbirliğinden, ülkedeki yayın hayatının durumuna kadar epeyce konuya açıklık getiren Dauti, bu kütüphanenin Osmanlı dönemine ait kütüphanelerin adeta bir devamı niteliğini taşıdığını ifade etti.
Kütüphane Müdürü Dauti ayrıca Yugoslavya döneminden günümüze kadar yayınlanan Türkçe kitap ve gazetelerin neredeyse tamamının kütüphanede yer aldığını ifade etti.
“Az. Kliment Ohridski” Milli ve Üniversite Kütüphanesi olarak faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Ayrıca bu doğrultuda okuyuculara ve araştırmacılara ne tür yenilikler sunuyorsunuz?
“Maalesef, pandemi kütüphane faaliyetlerini olumsuz yönde etkiledi. Salgının belirdiği ilk dönemde okuyucular ve araştırmacılara hizmet vermeyi durdurmak zorunda kalmıştık. Bugüne baktığımızda, hizmetlerimizden faydalananların sayısı azaldı. Bu durum üyelerimizin sayısına da yansıdı. Fakat bu durum sadece pandemiden kaynaklanmıyor. Burada şunu da ifade etmek gerekiyor, milli kütüphanemiz kötü durumda, bu durum her geçen yıl daha da fenalaşıyor. İstenilen standartlara ulaşılması için, kütüphanenin bir restorasyondan geçmesi icap ediyor. Yeni binasının hizmete verildiği 70’li yıllarda kütüphanemiz, şüphesiz Balkanların en modern kütüphaneleri arasında yer alıyordu. Fakat bugün yenilikler ve kültürel etkinlikler konusunda övünemiyoruz. Kütüphanemizin yakın zamanda yenileceğine inanıyor, kullanıcılarımıza okuma ve araştırma yapma konusunda en iyi şartları sunacağımızı ümit ediyoruz.”
Kütüphanenizde yeterli sayıda Türkçe eserler var mı, bunlardan biraz söz eder misiniz?
“Türkiye’de yayınlanan çok sayıda eseri ve Türkçenin Makedonya’da birkaç asırdır önemli diller arasında yer aldığını dikkate aldığımızda, kütüphanemizde yeterli sayıda Türkçe eserin bulunduğu söylenemez. Fakat Yugoslavya döneminden bugüne kadar yayınlanan eserlerin neredeyse tamamı kütüphanemizde yer almaktadır. Kütüphanemizde Arap alfabesiyle ‘Doğru Yol’ adında Türkçe çıkan gazetenin bir sayısına rastladığımı hatırlıyorum. Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyetinde 1927 yılından itibaren Latin harfleri kullanılmaya başlamıştı. Fakat Yugoslavya’da Türkçe, Arap harfleriyle yazılıyordu.”
Kütüphanenizde yer alan tarihi açıdan önemli, özellikle de Osmanlı dönemine ait eserler hakkında neler söyleyeceksiniz?
“Tarihi öneme sahip eserlerimizin sayısı oldukça yüksek. Kütüphanemiz, Osmanlı döneminde Makedonya’da yer alan kütüphanelerin bir devamı niteliği taşımaktadır. Osmanlı döneminde Manastır, Selanik ve Üsküp’te çeşitli dillerde yayınlanan kitap ve gazeteler açısından Makedonya, önemli bir konuma sahipti. Kurumumuzda Yunanca, eski Slavca, Farsça, Arapça, Osmanlıca ve Arnavutça dillerinde binlerce kitap ve elyazması yer alıyor. Tarihle ilgilenenler bilirler, Osmanlı imparatorluğunun yönetim ve askeri dili Türkçeydi (Osmanlıca), inanç dili Arapça, edebi dili ise Farsçaydı. Bu sebeple gerçek Osmanlı-Müslüman aydınlar az önce bahsettiğim o üç dili biliyordu. Kütüphanemizin farklı dillerde eserler bakımından zengin olması, bundan kaynaklanıyor. Osmanlı dönemine ait edebi bir elyazmasına da dikkat çekmek istiyorum. Arap alfabesiyle Arnavut dilinde yazılan bu eserin önümüzdeki dönemde ayrıntılı bir şekilde araştırmasını yapmayı düşünüyorum.”
Türkiye Cumhuriyeti kurumlarıyla işbirliğiniz var mı, bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Türkiye Cumhuriyeti ile her türlü işbirliği kütüphanemiz için büyük memnuniyettir. Daha önce kütüphanemiz Türkiye’nin Yunus Emre Enstitüsü ile işbirliği yapmıştı. Yaklaşık 10 yıl önce uzman ekip kütüphanemizde Osmanlı dönemine ait çok sayıda elyazmasını dijital hale dönüştürme çalışmaları yapmıştı. Bu bizim için çok önemli, çünkü bu şekilde kültürel zenginliğimiz güvence altına alınıyor ve geleceğe aktarılıyor. Ayrıca dünyanın dört bir yanından araştırmacıların ilgisine sunuluyor. Yunus Emre Enstitüsü ile iletişimimiz sürüyor. Türkçenin ve Türk kültürünün yaygınlaştırılması konusunda işbirliğine her zaman hazırız. Türkiye’den ‘Erasmus+’ programı dahilinde ülkemize gelen araştırmacılar için kapılarımız her zaman açık. Fırsattan istifade ederek okuyucularınızla şunu paylaşmak istiyorum, Türkçe benim için hiçbir zaman yabancı dil olmamıştır. Çocukluğumda, Türkçeyi akıcı bir dille konuşan annemden duymuştum. Çocukken konuşamasam da ilerleyen zamanda İstanbul’da katıldığım Türkçe kursunda öğrendim. Türk dilinin, kültürel ve entelektüel kimliğimin bir parçası olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyetinin tarihini, kültürünü, dilini ve politikalarını yakından tanıyan, Osmanlının son dönemlerini iyi bilen biri olarak, Türk kurumlarıyla işbirliği için en uygun müdür olduğumu ifade etmek istiyorum.”
Ülkemizdeki yayın hayatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Son dönemde ülkemizdeki yayın hayatı ciddi bir boyut kazandı. Kültür Bakanlığının, yayın evlerine ve yazarlara sunduğu maddi destek yayın etkinliğinin büyük oranda artmasına neden oldu. Fakat diğer taraftan, okuyucu kitlesinde herhangi bir artışın yaşanıp yaşanmadığını da sormalıyız. Bilgiyi akıllı telefonları üzerinden edinen genç nesillerin, kütüphane ve kitap okuma algısının radikal bir şekilde değişmesi bekleniyor. Dijitalleşme sürecinin, kitap okuma alışkanlığından uzaklaştırıp uzaklaştırmadığını yaklaşık 10 yıl sonra yapılacak analizlerden göreceğiz.”
Frimzim Dauti kimdir?
Frimzim Dauti Gostivar’da dünyaya geldi. İlkokul ve lise eğitimini de Gostivar’da tamamladı. Lise eğitiminin ardından Avusturya’nın Viyana şehrinde 5 yılını geçirdi. Burada Almanca öğrenen Dauti, Viyana Üniversitesi Hukuk bölümünde okudu. Hukuk bölümünü Üsküp Güneydoğu Avrupa Üniversitesinde tamamladı. Yüksek lisans eğitimini Viyana Üniversitesinde Avrupa bölümünde tamamladı. Doktora eğitimini ise İstanbul Üniversitesinde siyasal Bilimler ve uluslararası ilişkiler bölümünde tamamladı. Doktora tezini “Osmanlının son döneminde Arnavut milliyetçiliği” konusu üzerine yazdı. Tezini bu yıl savunması bekleniyor. Frimzim Dauti siyasi alanda da faaliyet gösteriyor. Arnavut Demokrat Partisi’nin (PDŞ) gençlik kolları genel sekreterliğinden, Parti genel başkan yardımcılığına kadar çeşitli görevlerde yer aldı. Frimzim Dauti, evli ve üç çocuk babasıdır.”
- Bu haber 01-06-2021 tarihinde yayınlanmıştır.