Genç yazar adayımız Hüseyin Musli’nin Kızıl Yol Romanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
m-r Melahat ALİ
Kişilerin birebir yaşadıkları ya da tanık oldukları olayların üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra kaleme alınmalarıyla oluşan eserler, anı türünde yer alır. Yaşanmışlıkları içerdiği için gerçeklik içeren bu metinler geçmişe ışık tutmaktadırlar.
Oğlunun kaleminden bir babanın yaşam öyküsünü okumak gerçekten ilham verici. Hüseyin, babasının çocukluğunu, mahallesini, fudbol oynadığı yılları, mahallede arkadaşlarıyla geçirdiği günleri, futbola başladığı ilk günlerini, attığı goller, gollerine sevinen binlerce taraftarın bağırışları tek sözle futbolculuğunun her lahzasını (s.3), samimi duygularını ve anılarını, çoçukluğundan yetişkinliğine, yetişkinlikten ömrünün sonuna kadar geçen zaman dilimindeki yaşamının en önemli aşamalarını ve dönüm noktalarını pek çok bilgiye de yer vererek adeta bir filim şeridi gibi kendine özgü naif ve akıcı anlatım tarzıyla okuyucuya sunar.
Bunun yanısıra, romanın başkahramanı Selaydin 14 yaşındayken, 26 temmuz 1963 Üsküp’te meydana gelen şehrin üçte ikisini enkaza çeviren binden fazla kişinin o enkazın altında can verdiği, yüzlerce kişinin yaralandığı... (s.5), feci depremden de bahseder. Kitapta yer verilen olayların ve gerçek karakterlerin tasvirlerini toplam 22 hikayede anlatmış; 16 Temmuz 1963 depremi, Fudbol, Sloga A takımı, İlk maç, Sağ açık, Üsküp derbisi, Otobüs fabrikası, Türkiye’ye göç, Askerlik, Üsküp seçme takımı, Topliçanin, Prokuplje, Üçte üç, Keskin nişancı, Miljan Miljaniç, Çocukluk hayalinden çocukların hayaline, Musli’siz gol yok, Dr. Branko Neşoviç, Takımın en iyisi, Suican’nın yerine Musli, Talihsiz transfer. Hikayelerin her birinin anlatım akışı, okurken elinizden kolayca bırakamayacağınız zevkli bir okuma sağlıyor. Özellikle futbol meraklısı okuyucuların büyük keyif alacağı bir eser olmuş diyebiliriz rahatlıkla.
Babasının yaşamını anlatırken yakın dostalarının ona uzattıkları yardım elinden de söz eder. Daha çocuk yaşlarda futbola adeta aşık olan; dürüst, azimli, kendine hakim, hayalini kurduğu futboldan asla vazgeçmeyen bir şahsiyete sahip olduğunu anlatır. Bu kitap belli ki sabırla, ayrıntılı bir araştırmayla, yaşanmış olaylara tanıklıklara, mektuplara ve gazetelerin spor sayfalarında ve spor dergilerinde Selaydin ile yayımlanan sayısı çok röportajlara, spor muhabirlerinin eleştiri, değerlendirme yazılarına, görgü tanıklarına dayanıyor ve bu sayede bütün bir dönemi okuyucuya aktarıyor. Kitabın son bölümünde fotoğraf albümü de yer almaktadır.
Kitabı okuduğunuzda, toplumda belli bir yer edinmiş futbol meraklısı Selaydin’in farklı yaşanmışlıkların kapılarını aralayacak ve geçmiş dönemlerin ruhunu hissedeceksiniz. Anı türünde yazılmış bu kitap, adeta Selaydin’in hayatına açılan bir kapı. Yugoslavya döneminde futbol camiasında olup bitenlerin bir kesitini okur gibi oluyorsunuz. Babasının anılarından yola çıkarak tasarlanmış bu kitabın konusu, ana fikri, okurun ilgisini çeken en önemli etkileyici özelliğidir. Yazar babasının anılarını anlatırken sanki hep bir özlem içerisindedir. Babasını, etrafındakileri, içinde bulunduğu dünyayı, düşünce tarzını, arzularını, hissettiklerini, hüzün ve sevinçlerini, kişisel maceralarını, anı ve itiraflarını, kırgınlıklarını, öfkeli anlarını, yaşadığı yoğun duygularını, yorgun düştüğü anlarını, çocukluk ve gençlik yıllarına dönerek geçmişi ile uzlaşmasını kronolojik bir şekilde akıcı bir dille anılardan yola çıkarak yazmış. O döneme ait birçok tanınmış kişiyi, olayı, Sloga Futbol takımını, Kızıl Yıldız’ı, tek sözle dönemin futbol camiasında olup bitenleri, futbol sevdasıyla yaşayan güzel insanları anlattığı anı kitabıdır.
Kitapta Selaydin’in hayatına dair izdüşümler, hatıralar yer alıyor. Genç yazar adayımız kendine özgü bir yazma deneyimiyle, okuyucuyu oldukça ilginç bir Hayat Hikayesine Sürükler. Anlatılan dönemle ilgili sayısız pratik bilgi de vermektedir. Kitabın yazarının öz babasının başına gelen olaylar silsilesini kapsıyor.
Yaşanan anıların nostaljik anlamda reddedilemeyen bir cazibesi vardır. İnsanlar yaşadıkları acı tatlı tecrübeleri başkaları ile de paylaşmak ister. Kitapta aktarılan yaşanmış olaylar genellikle gerçek olaylara ışık tutmaktadır, tanınmış genç bir futbolcunun hayatını, tecrübelerini kitlelere duyurmak, gelecek kuşaklara mesaj vermek gibi bir özelliği vardır. Mesleki yaşamında başarıya ulaşmış veya şöhreti yakalamış fakat feci bir sakatlık nedeniyle hayalleri yarıda kalmış bir futbol sevdalısının yaşam hikayesi gerçekten ilgi çekicidir.
“Bu sakatlıktan hem fiziken hem de zihnen yorgun düşmüştü. Yarım kalan hayaller, içinde derin bir yara olarak kalacaktı, hem de merhemi olmayan bir yara. Hayat boyunca dizinde hissedeceği her acı, yarım kalan hikayesini hatırlatacak, acısını taze tutacaktı. Kızılyıldız’da forma giyme hayallerini sakatlığı nedeniyle kıl payı kaçırmış olmanın ızdırabı bir kamçı gibi peşine takılacaktı yaşamının geri kalanında. Hiç kimseyle vedalaşmadan bir daha geri dönmemek üzere stattan buruk bir şekilde ayrıldı.” (s.132).
Hüseyin Musli romanını şu duygusal sözlerle sonlandırmış:
’’... Zaman öyle hızlı akıyor ki bir bir siliyor geçmişin izlerini, tıpkı bir selin etrafındaki her şeyi alıp götürdüğü gibi. Hayatımızdan hep bir şeyler eksiliyor. İnsan sadece anılarla yetiniyor. Bütün hatıralar, insafsızca yükselen binaların altında can çekişiyor. Aşık Çelebi’nin yattığı tepeye çıktım, babamın seneler önce şehri seyrederek hayallerini kurduğu Gazi Baba tepesine. Büyük hayallere, aşklara, şiirlere ilham olan o güzelim şehirden eser yok...’’ (s.194)
Hüseyin Musli’nin bu çabası gerçekten de takdir edilmesi gereken bir şeydir. Futbolun ‘f’sinden bile anlamayan biri olarak kitabı tek nefeste zevkle okudum. Çok beğendim, tebrik ediyorum ve de umarım daha nicelerini okuma fırsatımız olur. Elinize, emeğinize sağlık. Kitabınız hayırlı olsun. Başarılarınızın devamını dilerim.
Not; Genç yazar adayımızın bu ilk romanı, Makedonya Türk edebiyatının çeşitlendirilmesi açısından da önem arz etmektedir. Kitap ve dergi yayımcılığı faaliyetine geçtiği ilk günden bu güne; özellikle çocuk, ilk gençlik, gençlik seviyelerindeki eserlerin zenginleştirilmesi amacıyla hareket eden Yeni Balkan Yayınevi, Makedonya genç Türk yazarların eserlerini yayımlamaya büyük önem veriyor. Her yıl, yeni bir yazım türünün ele alındığı Çocuk Öyküleri; Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerine yönelik Genç Çizerlerin çizimleriyle hazırlanan Resİmli Çocuk Kitapları, Şiir kitapları ve hatta Roman dallarında yayımladığı kitaplarla yerli Türk yazınına yeni isimler ve özgün eserler kazandırdı.
Yeni Balkan Yayınevi, Türk edebiyatı ile çocuk ve gençlik yazınına önemli katkılar yapmaya devam ediyor. Her yıl çok değerli yeni yazarlarımızın kitaplarının yayımlanmasına ön ayak oluyor; yayın sayısı da kendisi ile büyüyor. Başarılarınızın devamını canı yürekten temenni ediyoruz.
- Bu haber 02-10-2023 tarihinde yayınlanmıştır.