Kayseri'de “Abdullah Gül“ Müzesi Açıldı
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte, yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış törenlerine katılmak ve bazı temaslarda bulunmak üzere Kayseri’ye gitti.
Törende 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrunnisa Gül, Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, bazı bakanlar ve milletvekilleri, Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder, Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Bakir İzzetbegoviç, Afganistan eski Devlet başkanı Hamid Karzai ve Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde görevde bulunan bazı yabancı devlet adamları ve bakanlar da hazır bulundu.
Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesinin şehre ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunarak ve müzesinin yapımında emeği olanları tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de siyasi tarih müze geleneğinin yavaş yavaş oluşmaya başladığını, Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesinin, bu geleneğin en önemli temsilcisi olarak gördüğünü söyledi.
Bu müze örneğinde olduğu gibi, Cumhurbaşkanlığı olarak arzu edilirse tüm eski Cumhurbaşkanları adına kurulacak şahsi müzeleri destekleyip gereken her türlü imkanı da sağladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer” dizesine atıfta bulunarak, “Dünyada bırakacağımız hoş sedaların işte böyle güzel mekanlarda gelecek nesillere aktarılması, aynı zamanda kültürümüze ve medeniyetimize yapılmış en önemli katkıdır” dedi.
“Abdullah Gül ile 1991 Yılında Başlayan Siyasi Yol Arkadaşlığımız Bugüne Kadar Kesintisiz Devam Etti”
11. Cumhurbaşkanı Gül ile beraberliklerinin 1960’lı yıllara kadar uzandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi yol arkadaşlıklarının ise Gül’ün milletvekili adayı olduğu 1991 yılından itibaren başladığını ve bugüne kadar kesintisiz devam ettiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partinin kuruluş çalışmalarını birlikte gerçekleştirdiklerini, ilk güçlü mitinglerini Kayseri’de birlikte yaptıklarını hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle kendisinin aday olduğu 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasıyla Türk siyasi tarihinin en ibretlik hadiselerinden birini yaşadık. Cumhuriyet mitingleri ve 27 Nisan bildirisiyle milletin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesine karşı adeta bir meydan okuyama çevrilen bu seçim süreci, şöyle bir hafıza kayıtlarımızı yoklayalım, 367 garabetiyle trajikomik bir hale dönüştürülmüştür. Bu millete bu ülkede bu da yaşattırıldı. Biz de işte böyle bir dönemde demokrasiye ve milli iradeye girişilen saldırılara cevabımızı Abdullah Beyi aday göstermek suretiyle verdik. Birikimi ve partimize olan katkıları sebebiyle Abdullah Bey adaylığı hem kendi camiamızda, hem de milletimiz nezdinde hüsnükabul gördü ve Sayın Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığı, Cumhurbaşkanlığı ile neticelendi.”
Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı
- Bu haber 05-12-2016 tarihinde yayınlanmıştır.