“Kütüphane Sohbetleri”nin Bu Haftaki Durağı İştip Oldu
“İlim tohumlarının filizlendiği” sloganıyla düzenlenen bu sohbetler on beş günde bir Cuma günleri saat 16.00’da Üsküp’te Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nde düzenlenmektedir. Ancak Yunus Emre Enstitüsü ilk defa Üsküp dışına da çıkarak bu haftaki sohbeti İştip Gotse Delçev Üniversitesi Filoloji Fakültesi Kütüphanesi’nde gerçekleştirdi.
25 Kasım 2015 Çarşamba günü düzenlenen sohbete, Üsküp Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mehmet Samsakçı, Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Selçuk Uysal, Yunus Emre Enstitüsü görevlileri ve beraberlerindeki grubu İştip Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü hocaları Prof. Dr. Maria Leontiç, Prof. Dr. Mahmut Çelik, Yrd. Doç. Dr. Nazlı Rânâ Gürel ve Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel karşıladılar.
İştip Gotse Delçev Üniversitesi Filoloji Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Dragana Kuzmanovska, dekan yardımcısı ve fakülte sekreteri M-r. Nataşa Sarafova, bölüm hocalarını ve gelen heyeti makamında kabul etti. Dekan Dragana Kuzmanovska, bu günün anısına Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü’ne bugüne kadar sundukları yardım ve katkıları için, bugünkü faaliyet için teşekkürlerini sunarken bir de bugünün anısına bir teşekkür belgesi sundu. Samimî bir havada geçen görüşmede gelecek için yapılabilecek işbirlikleri görüşüldü, fikir alışverişinde bulunuldu.
Kütüphane sohbetlerine Makedon öğrenciler de ilgi gösterdi
Konferansta sadece İştip Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri değil, İştip Gotse Delçev Üniversitesinde okuyan Makedonyalı Türk öğrenciler ve Türkiyeli öğrenciler de katıldı.
Üsküp Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim görevlisi Faruk Gezgin’in konuşmacı olarak katıldığı bu haftaki kütüphane sohbetlerinde konu, Balkanları yakından tanıyan ve eserlerinde de yer yer Balkanları anlatan Ömer Seyfeddin (1884–1936) idi.
Program, Bölüm Başkanı Prof. Dr. Maria Leontiç’in açılış konuşmasıyla başladı. Dekan Dragana Kuzmanovska konuşması sonrasında Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü’nün, kütüphanede okuyucuların hizmetine sunulmak üzere getirdikleri kitapları Fakülte Dekanına hediye etti ve ardından da bir selâmlama konuşması yaptı.
Yrd. Doç. Dr. Nazlı Rânâ Gürel’in Ömer Seyfeddin için yazdığı şiirini okumasından sonra başlayan konferansta Faruk Gezgin, Ömer Seyfeddin’in hayatı ve eserleri hakkında etraflı bir bilgi sundu. Ömer Seyfeddin için hazırlanan bir belgeselden de bazı bölümler seyrettirildi. Samimî bir sohbet havası içinde geçen konferans sırasında yeri geldikçe Selçuk Uysal, Mahmut Çelik, Nazlı Rânâ Gürel, Maria Leontiç, Mehmet Samsakçı ve Zeki Gürel hocalar da söz alarak sohbeti zenginleştirdiler. Üsküp Türkoloji Bölümü öğrencilerinden Burcu Ali de Ömer Seyfeddin’in “Primo Türk Çocuğu” adlı hikâyesi üzerine kısa bir değerlendirme sundu.
Bölüm başkanı Maria Leontiç, konuşmacıya ve dinleyenlere, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’ne teşekkürlerini sunduktan sonra konuşmacı Faruk Gezgin’e bölüm adına hediye sundu. Bölümün ikinci yerli hocası Prof. Dr. Mahmut Çelik de bölüm adına Üsküp Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Mehmet Samsakçı’ya hediye sundu.
“Balkan coğrafyası sanatçı yetiştirmek konusunda bereketli bir yer”
Bölüm başkanı Maria Leontiç’in isteği üzerine kapanış konuşmasını Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel yaptı. Zeki Gürel, Ömer Seyfeddin’in çok genç yaşta vefat ettiğini, kısacık bir ömre pek çok eser sığdırdığını, henüz yirmi yaşında bile değilken çetelerin peşinde Balkan coğrafyasında dağlarda askerlerin başında bir komutan olarak bulunduğunu, eserlerinde Köprülü’yü, Pirlepe’yi, Usturumca’yı, İştip’i, Cumalı’yı ve daha pek çok yeri anlattığını, bu hikâyelerin arka planında Balkanların olduğunu, Balkan coğrafyasının sanatçı yetiştirmek konusunda bereketli bir yer olduğunu burada bulunan gençlerin arasından da yeni Ömer Seyfeddinler çıkacağına inandığını belirtti. Ömer Seyfeddin ve diğer sanatçıların eserlerini okurken külliyat halinde okumanın önemine işaret etti. Yazarların anlattıklarına takılıp kalmanın, tarihte yaşananlara takılıp kalmanın yanlış olduğunu, tarihin yaşanmış bir olgu olarak bizim ders almamız için önemli olduğunu ve özellikle de Balkanlar gibi çok kültürlü bölgelerde insanların benzerlikleri konuşmalarını, farklılıkları konuşarak insanları sivriltmenin kimseye bir faydasının olmadığının altını çizdi. Konuşmacıya, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’ne, böylesi anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapan Gotse Delçev Üniversitesi idarecilerine özellikle de konuşmaları heyecanla ve büyük bir dikkatle dinleyip takip eden gençlere teşekkürlerini sundu. Böylesi etkinliklerin devam ettirilmesi ve İştip Türkoloji Bölümünün de Üsküp’te buna benzer etkinlikler düzenlemesinin gereğine, önemine temas etti.
Üniversite öğrencileri, Üniversitelerinde böyle bir programın ilk defa düzenlendiğini, çok faydalandıklarını ve devamının gelmesi gerektiğini ısrarla söylediler. Ana dili Makedonca olan öğrenciler, konuşmaların bir kısmını Türkçe dersleri sayesinde anlayabildiklerini anlamadıklarını da ana dili Türkçe olan arkadaşlarının tercümeleriyle anlamaya çalıştıklarını belirttiler.
- Bu haber 26-11-2015 tarihinde yayınlanmıştır.