"Mehmet Âkif Ersoy ve Çanakkale" Konferansında Şehitler Yad Edildi
Üsküp Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Köprü Derneği işbirliği çerçevesinde 18 Mart Çarşamba akşamı “Mehmet Akif Ersoy ve Çanakkale” konferansı düzenlendi. Selçuk Uysal ve Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş’un konuşmacı olarak yer aldığı önemli konferansa T.C. Üsküp Büyükelçiliği Müsteşarı Sinan Ertay, Üsküp Büyükelçiliği İkinci Katibi Yusuf Ziya Kenar ve diğer davetliler katıldı.
İstiklâl Marşı’nın söylenmesiyle programa açılış yapılırken, ardından Üsküp Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Feyzullah Bahçi söz aldı. Yaptığı konuşmasında böyle bir gecede bir araya gelerek, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında bu önemli günü ve şehitleri anmanın son derece önemli olduğunu vurguladı.
Köprü Derneği Yönetim Kurulu üyesi Leyla Şerif Emin de programda söz alırken, “Bugün biz susalım, Çanakkale konuşsun” diyerek söze başladı. “Çanakkale, evlad-ı fatihanın vatana ödediği son borcudur. Çanakkale, omuz omuza aynı bayrak altında, aynı düşmana karşı savaşanların son savaşıdır. Üsküp’ten , Kosova’dan, Bosna’da, Arnavutluk’tan, Trakya’dan, bütün Balkanlar’dan herkes en son orada birlikte oldu” sözlerini ifade etti.
Akabinde, T.C. Üsküp Büyükelçiliği Müsteşarı Sinan Ertay: “Bugün, siyasetçi, öğretmen, hafız ve birçok diğer vasfa sahip şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’u ve Çanakkale Zaferimizin 100. yılını anmak üzere sizinle bir araya gelmekten onur ve heyecan duyuyor, bu etkinliğe katılarak aynı hisleri paylaşan sizlere ve etkinliği tertipleyen, emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Mehmet Âkif Ersoy, tam bir İslâm şairi
Selamlama konuşmalarının ardından, Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı hakkında konuşmasıyla Selçuk Uysal söz aldı. Konukları selamlamasıyla sözüne başlayan Selçuk Uysal, çoğu yönleriyle bilinen İstiklâl Marşı’nın kabulü hikâyesini az bilinen birkaç yönüyle anlatmaya devam etti. Uysal: “Osmanlı İmparatorluğu zamanında millî mefâhiri ifade eden çeşitli marşlar, besteler olmakla birlikte, devleti temsil eden resmi bir marşımız yoktu. Haydin Gaziler, Osman Paşa, Estergon Kalesi ve benzeri marş ve besteler devleti temsil etme kapsamına sahip değildi. Ve bu sahipsizlik zaman zaman karışıklıklara, devlet itibarını düşürecek tatsızlıklara yol açıyordu” diyerek, ardından İstiklâl Marşı’nın nasıl yazıldığı hikâyesini, büyük üstâd Mehmet Âkif Ersoy’un tam bir İslâm şâiri, kuvvetli, imanlı, ateşli bir İslâm şâiri olduğundan bahsetti.
Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı ancak bu kadar güzel anlatılır dedirten bir konuşmanın ardından, Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş, Çanakkale Savaşı ile ilgili bilinmeyen birkaç noktaya değindi. Çoğu zaman hüzünlü dakikaların en üst seviyeye ulaştığı konferansta Ertuğrul Karakuş, Çanakkale askerlerinin nasıl canlarını hiçe sayarak, vatanı, milleti uğruna kendilerini feda ettiklerini anlattı. Daha 15’inde olan ve çocukluğunu yaşayamayan gönüllü askerlerin, nasıl büyük bir istek ve azimle savaşa katıldıklarından bahsetti.
Son derece iki önemli konunun ele alındığı bu özel konferans, katılımcıların büyük beğenisini kazanırken, konferanstan hafızalardan silinmeyecek Çanakkale anılarıyla ayrıldılar.
- Bu haber 19-03-2015 tarihinde yayınlanmıştır.