Osmanlı Kültüründe Diş Kirası Geleneği
Geleneksel Osmanlı Ramazanlarının unutulmaya yüz tutmuş en güzel âdetlerinden biri olan “diş kirası” geleneği, bu mübarek ayın ecdadımızın güzel ahlakına bir başka tesiri ve muhabbetiydi. Ramazan’ın gelmesiyle birlikte saray içinde ve dışında toplu iftar davetlerinin ardı arkası kesilmez, büyük konakların iftar sofralarında yer almak için tanıdık olmaya gerek duyulmazdı. Hâli vakti yerinde olan hane sahipleri, iftar vakti ansızın kapılarına gelen birini hemen sofralarına buyur ederdi. Özellikle maddi durumu iyi olmayan kimselere Allah rızası için ikramda bulunmayı bir görev sayar, misafirlerinin en iyi şekilde ağırlanması için ellerinden geleni yaparlardı.
Misafirler iftarını yapıp kalkarken, hane sahipleri gelen misafirlere, kadife keseler içerisinde kehribar tespihleri, gümüş yüzükleri diş kirası olarak hediye ederdi. Fakir fukaraya ise hane sahibinin zenginliği ve cömertliğine bağlı olarak hediyeler takdim edilirdi. Hz. Peygamber’in sünneti ve hediyeleşmenin canlı bir tezahürü olan bu gelenek insanlar arasındaki muhabbeti de artırırdı. Burada iyilik yapmada önde giden taraf iftarı veren hane sahibi değil, iftara gelerek ev sahibini mükellefiyetten kurtaran Allah misafiri olurdu.
- Bu haber 14-03-2024 tarihinde yayınlanmıştır.