Şeyma Ameti Hafızlar Kervanına Katıldı
30 Haziran 2018 tarihinde Üsküp Mustafa Paşa Camii’nde Şeyma Ameti ve Meryem Ramuka, komisyon üyeleri huzurunda ve cemaatin iştirakı ile hafızlıklarını tamamladı. Hafızlık sınavını başarılı bir şekilde tamamlayan iki öğrencinin hafızlık duası Mustafa Paşa Camii’nde yapıldı.
Kur’an nazil olduğu ilk günden beri hıfz ve kıraat edilmiş, vahiy kâtipleri tarafından yazılmış ve sahabeler tarafından ezberlenerek günümüze kadar eksiksiz bir şekilde ulaşmıştır. Ülkemizde de devam eden hafızlık geleneğiyle Kur’an-ı Kerim birçok kişi tarafından hıfzedilmiştir. Birkaç gün öncesinde ise hafızlık makamına ulaşan Şeyma Ameti ile hafızlığı üzerine bir konuşma gerçekleştirdik.
“Hafızlığı bir dava gibi kabul edip derslerime de kararlı bir şekilde devam ettim”
Şeyma Ameti, 7 Temmuz 1995 tarihinde Medine-i Münevvere’de doğdu. Üsküp İsa Bey Kız Medresesi’nden mezun olan Şeyma Ameti, şimdi Üsküp İlahiyat Fakültesi’nde dördüncü sınıf öğrencisi.
17 Nisan 2013 tarihinde hafızlığına başladığını ifade eden hafize Şeyma Ameti, “Hafızlığa ilk başta bir hobi olarak başladım. Fakat kendimden emin olmayarak, içimde hep bir şüpheyle derslerime devam ediyordum. Sonunda, Üsküp İsa Bey Kız Medresesi’nde Kur’an hocası olan hafızlık hocam Selviye D. Şakiri’nin desteğiyle hafızlığı bir dava gibi kabul edip derslerime kararlı bir şekilde devam ettim.” dedi.
Hafızlık sürecini anlatan Şeyma Ameti, “Hafızlık derslerimi hocamın evinde sürdürdüm. Aynı zamanda fakülte derslerime de devam ettim. Bu pek de kolay olmadı ama içimdeki Kur’an sevgisi bu zorluğu hissetmeme engeldi. Bazen ümitsizliğe düştüğüm zamanlar oldu ama Kur’an’ı hıfz eden kişilerin Allah tarafından seçilen kulların olduğunu hep hatırlayarak, başladığım bu yolun sonuna gelmeye ve beni de bu kullarından olmayı nasip etmesi için Allah’a dua ediyordum.” ifadelerine yer verdi.
“Kur’an’ı ezberlemek benim zihnimi açtı”
Üniversite öğrencisi olmasına rağmen hafızlığını başarıyla tamamlayan Şeyma Ameti, “Hafızlığı tamamlamanın sırrı, ilk başta çok çalışmak, ümitsizliğe yer vermemek ve zaman akımına bakmamak yani ne kadar uzarsa uzasın, sonucunu düşünmek gerek.
Ben bir öğrenci olarak, hem fakülte derslerini hem de hafızlığı aynı anda devam ettirdiğim için ikisinin önemini biliyorum diyebilirim. Bazen fakültede bir sınavı ilk dönemde geçmediğim oldu, ikinci dönem geldiğinde ise aynı kitabı okumaktan, aynı sınava girmekten sıkılıyordum. Fakat hafızlık derslerimde hiç bu hisse kapılmadım. Mesela fakültede sınav dönemleri genellikle iki hafta sürüyor ve bu dönemde sınavlar bitene kadar hafızlık derslerime ara veriyordum. Sınavların bitmesini ise sabırsızlıkla bekliyordum ki bir an önce Kur’an başına geçeyim. Senelerdir elimde aynı kitap, aynı ayetleri sürekli tekrarlayıp durdum ama asla ve asla sıkılmadım, her defasında hafızlık sevgisi bende daha da artıyordu. Bana, ‘Hem fakülte hem de hafızlık derslerini aynı zamanda sürdürüyorsun, zor olmuyor mu?’ diye soranlar çok oldu. Allah’ın ayetlerini ezberlemek gibi güzel bir şey yok bu dünyada. Kur’an’ı ezberlemek benim zihnimi açtı” dedi.
Hafızlık kadar mutluluk verici bir şeyin olmadığını belirten hafize Şeyma Ameti, “Hafızlığa başlamak isteyenlere ve bu yolda olanlara tavsiyem, asla ümitsizliğe kapılmayın ve hiç kimsenin de sizi ümitsizliğe düşürmesine izin vermeyin ve ‘Bu çok uzadı, yapamayacağım, insanlar ne der?’ gibi şeylere asla takılmayın. Ne kadar uzarsa uzasın, sonucunu düşünün ve bu yola devam edin.” sözlerini ifade etti.
- Bu haber 06-07-2018 tarihinde yayınlanmıştır.