Tarih-Kültür-Sanat Sohbetlerinde Bu Hafta “Türklerin İslâmı Kabulü“ Anlatıldı
MATÜSİTEB merkezinde düzenlenen “Tarih-Kültür-Sanat” sohbetlerinde bu hafta konu “Türklerin İslâmı Kabulü” idi.
Her hafta Perşembe günü akşamları düzenlenen bu sohbetlerde konuşmacı, İştip Gotse Delçev Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel. Yunus Emre Enstitüsü tarafından ülkemize görevli olarak gönderilen Zeki Gürel, bu haftaki konuşmasında Türklerin İslâmı kabulü konusunu anlatırken; “Türklerin İslâmı kabulü kadar dünya üzerinde etkili olan bir başka gelişme daha gösterilemez. Batılılar tarafından ‘Tanrının Kırbacı’ olarak adlandırılan Türkler, İslâmla birlikte ‘Cundullah/Allah’ın Ordusu’ olarak anılmaya başlamışlar ve askerlerine de İslam Peygamberi Hz. Muhammed’e duydukları hürmetin nişanı olarak ‘Mehmedçik’ demişlerdir. Türkler, bu süreçte İslâm’ın bayraktarlığını yaparken gittikleri her yere barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü götürmüşlerdir. Dünya huzuru Türk-İslam asırlarında yakalamıştır. Esir yaratmayan bir Tanrıya iman eden Türkler, Türk-İslâm medeniyetinin gereği olarak hizmet ve sevgi odaklı bir idare anlayışını dünya insanlığına göstermişlerdir. Kimsenin diline ve dinine dokunmamışlardır. Tarih, bütün bunların şahididir.” vurgusunu yaptı.
Her hafta Perşembe günü akşamları düzenlenen bu sohbetlerde konuşmacı, İştip Gotse Delçev Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel. Yunus Emre Enstitüsü tarafından ülkemize görevli olarak gönderilen Zeki Gürel, bu haftaki konuşmasında Türklerin İslâmı kabulü konusunu anlatırken; “Türklerin İslâmı kabulü kadar dünya üzerinde etkili olan bir başka gelişme daha gösterilemez. Batılılar tarafından ‘Tanrının Kırbacı’ olarak adlandırılan Türkler, İslâmla birlikte ‘Cundullah/Allah’ın Ordusu’ olarak anılmaya başlamışlar ve askerlerine de İslam Peygamberi Hz. Muhammed’e duydukları hürmetin nişanı olarak ‘Mehmedçik’ demişlerdir. Türkler, bu süreçte İslâm’ın bayraktarlığını yaparken gittikleri her yere barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü götürmüşlerdir. Dünya huzuru Türk-İslam asırlarında yakalamıştır. Esir yaratmayan bir Tanrıya iman eden Türkler, Türk-İslâm medeniyetinin gereği olarak hizmet ve sevgi odaklı bir idare anlayışını dünya insanlığına göstermişlerdir. Kimsenin diline ve dinine dokunmamışlardır. Tarih, bütün bunların şahididir.” vurgusunu yaptı.
“Tarih-Kültür-Sanat Sohbetleri” nin bundan sonra da devam edeceği MATÜSİTEB tarafından duyuruldu.
- Bu haber 20-11-2015 tarihinde yayınlanmıştır.