TİKA’nın Restorasyon Projeleri Hız Kazandı
Balkanlar’da Osmanlı-Türk eserlerinin ihyası noktasında hayati projeleri gerçekleştiren TİKA, Makedonya’daki çalışmalarına da devam ediyor.
Geçtiğimiz dönemde Üsküp’teki Sultan Murad, İshak Bey (Alaca) ve Hüseyin Şah camilerinin restorasyonunda da çalışmaların hızlandığı görüldü. Sultan Murad ve Alaca camilerinde çatı restorasyonuna başlanacağı için çatı koruması koyulurken, Hüseyin Şah camisinde restorasyon çalışmalarının son aşamaya geldiği öğrenildi.
Camilerin aslına uygun olarak yenilendikten sonra hizmete verilmesi bekleniyor.
ÜSKÜP SULTAN MURAD CAMİSİ
Fatih Sultan Mehmet’in babası Sultan II. Murad tarafından 1436 yılında inşa edilmiş olan Sultan Murad Camisi, Türkiye toprakları dışında olup varlığını sürdüren ibadete açık tek “sultan camisidir”. Üsküp’te şehir merkezine hakim bir tepede yer alan külliye; cami, medrese, mektep ve imaret yapılarından meydana gelmektedir. Beyhan Sultan Türbesi ve Dağıstanlı Ali Paşa aile türbeleriyle saat kulesi ise zamanla külliye yapıları içine dahil olmuştur. Ancak, sadece cami, türbeler, saat kulesi ve cami hazîresindeki bazı mezar taşları günümüze ulaşmıştır. Halk arasında ve arşiv kayıtlarında Hünkâr Camii, Câmi-i Kebîr, Câmi-i Atîk ve saat kulesine yakınlığı sebebiyle Saat Camii olarak da adlandırılır. Deprem gibi yıkıcı unsurlar ile karşı karşıya kalan yapı günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçmiştir. Caminin tarihçesinin yazılı olduğu üç kitabe caminin girişinde bulunmaktadır. Birinci kitabede, caminin Hicri 840 (Miladi 1436/1437) yılında Sultan Murad tarafından yaptırıldığı fakat 1537/38 yıllarında yandığı ve 1539 yılından 1542 yılına kadar temelden tamir edildiği; ikinci kitabede ise caminin ikinci kez yangına maruz kaldığı yazılıdır. Caminin son tadilatı ise 1911 yılında Sultan Reşad tarafından yaptırılmıştır.
Günümüze ulaşamayan 500 yıllık bir vakıf olan medrese ise 15. yüzyılda caminin bahçesinde inşa edilmiş ve 1932 yılına kadar eğitim vermeye devam etmiştir. Evliya Çelebi tarafından Üsküp’ün en dikkat çekici medresesi olarak betimlenen yapıda Yahya Kemal Beyatlı’nın öğrenim gördüğü bilinmektedir. Caminin avlusundaki saat kulesi ise 1566-1572 yıllarında inşa edilmiş olup, doğal afetler ve savaşlar sonucunda farklı dönemlerde tadilat görmüştür.
İSHAK BEY (ALACA) CAMİSİ
Cami, medrese, han ve çifte hamamdan meydana gelen külliyenin çekirdek unsuru olan cami dışındaki yapılar bugün mevcut değildir. İshak Bey tarafından 842 (1438-39) yılında yaptırılan caminin vakfiyesi ise 848 (1444-45) yılında tanzim edilmiştir. Cami, zaviyeli denen tipte bir plana sahiptir. Cümle kapısı üzerinde bulunan iki kitabeden biri olan 925 (1519) tarihli mermer kitabeden, caminin İshak Bey oğlu İsa Bey oğlu Hasan Bey tarafından onarılarak genişletildiği anlaşılmaktadır.
İshak Bey Camisi’nin avlusunun güneydoğusunda yer alan türbenin kitabesinin nerede olduğu bilinmemekle birlikte İshak Bey tarafından küçük oğlu Paşa Bey için yaptırıldığı ileri sürülmektedir. İshak Bey’in yaşadığı dönem göz önüne alındığında türbenin 15. yüzyıl başı veya ortalarına ait olması muhtemeldir. Türbenin pencerelerin kemer köşeliklerinde ve kubbe kasnağında kullanılmış olan çini süslemeler dikkat çekmektedir.
Caminin Haziresindeki şahideli mezarlar, 16. yüzyıldan itibaren 19. yüzyıl sonlarına kadar; lahit biçimindeki mezarlar ise 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başları olmak üzere geniş bir zaman dilimine yayılmaktadır. Mevcut mezarlar, Osmanlı mezar ve mezar taşlarının her bölgede rastlanan genel özelliklerini yansıtmaktadır. Uzun dönem kullanılmasına oranla daha fazla olması muhtemel mezar sayısı ise bugün çok azdır.
SARAY HÜSEYİN ŞAH CAMİSİ
Karlı İli Beyi Hüseyin Şah tarafından 961 (1554) yılında Üsküp şehrinin 10 km dışında, Saray Köyü’nde inşa ettirilmiştir. Cami, güneybatısındaki türbeyle birlikte bir külliye görünümündedir. Cami, kubbeli bir harim ve bunun kuzeyinde üç bölümlü son cemaat yeri ve kuzeybatı köşesinde bitişik minareden oluşmaktadır. Türbe ise sekizgen biçiminde ve hemen hemen cami ile aynı yüksekliktedir. Türbenin kapısı üstünde vakfın kurucusu olan Hüseyin Şah’ın adını veren 974 (1566-67) tarihli sekiz satırlık bir kitabe yer almaktadır.
Cami ve türbenin çevresinde Osmanlı dönemine ait pek çok şahideli mezar bulunmaktadır. Hazirede, Hüseyin Şah’ın 1632 yılında vefat eden oğlu Ali Bey’in silindir biçiminde, kavuksuz ve çok sade mezar taşı da yer almaktadır.
- Bu haber 10-05-2018 tarihinde yayınlanmıştır.