“Bizim Bu Coğrafyadan Vazgeçme Lüksümüz Yok”
Kuzey Makedonya’da bine yakın projeyi hayata geçiren Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı – TİKA, 2019’da da önemli çalışmalara imza attı. TİKA Üsküp Program Koordinatörü Aytekin Ayden, gazetemize verdiği röportajda bu yıl yaptıkları faaliyetleri derledi ve gelecek yıl öncelik verilecek alanları açıkladı. Ayden, Üsküp’teki Sultan Murad ve Alaca camilerinin yıl sonuna kadar açılacağı müjdesini verdi.
TİKA olarak bu yıl yaptığınız önemli çalışmalar arasında neler vardı?
Bizim geleneksel olarak her yıl desteklediğimiz ve buradaki devlet ricaline verdiğimiz iftar programımız oluyor. Bu yılki iftarımıza da yeni seçilen Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski katılmıştı. Oldukça anlamlı bir konuşma yaptı ve en önemli cümlesi, ‘TİKA, Türk tipi yardımlaşma ve dayanışmanın sembolü olmuştur’ demesiydi. Bu bizim için bir gurur vesilesi oldu. Bunu derken bir önceki Cumhurbaşkanı İvanov’un görev bitiminden önce TİKA’ya Kuzey Makedonya’ya yapmış olduğu katkılardan dolayı devlet liyakat nişanı sunmuştu. Bu devlet nişanını o dönem TİKA Başkanımız olan Serdar Çam almıştı. TİKA 2005 yılından bu yana Kuzey Makedonya’da bine yakın proje hayata geçirdi. Bu projeler burada çok ciddi olarak karşılık buldu. Bu projeler neticesinde TİKA’nın bu şekilde ödüllendirilmesi bize yeni motivasyonlar ve heyecanlar katmış oldu.
Bu yıl daha henüz yaptığımız projelerin tamamını açamadık. Açılışa hazır bir sürü projemiz var. Bu projelerin bir bölümünün devam ettiğini de belirteyim. Biz öncelikle 2019 yılı içerisinde gerek idari ve sivil altyapıların geliştirilmesi olsun, gerek sağlık, eğitim, üretim sektörleri, restorasyon alanlarında projeler gerçekleştirdik. Bu projeler içerisinde bizim için önem arz eden sektörler var. Bunlardan biri de eğitim. Eğitimde soydaşımızın yaşadığı Doğu Makedonya’da, Kızıldoğan ve Kılavuzlu köylerindeki iki okulumuzu hizmete verdik. Üç derslik ve bir öğretmen odası olmak üzere, ısıtma sistemi ve donanımıyla tamamen hazırladık. Kılavuzlu’da belediyenin elektrik ve su bağlantılarını yapmasıyla orada da eğitim hayatına başlanacak. Kızıldoğan’da öğrencilerimiz eğitim hayatına başladı ama öğrenci sayımız fazla olmasına rağmen bir öğretmenimiz var. Dolayısıyla oraya bir öğretmenin daha görevlendirilmesi gerekiyor. Belediye Başkanıyla yaptığımız görüşmelerde de bunun temin edildiğini ve yakın zamanda ikinci öğretmenin göreve başlayacağını öğrendik.
Tarım ve hayvancılığın gelişmesi noktasında kişisel aile gelirlerinin arttırılması alanında projeler yaptık. Geçtiğimiz yıllarda arıcılık, sera sebzeciliği, pirinç üretim kalitesinin arttırılmasına yönelik projelerle birçok ailenin gelirlerinin arttığını görüyoruz. Nisan ayında “Üreten Kadınlar” projesine başladık. Seraların kurulumu ve tohumların dikiminden sonra Temmuz ayında bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdik ve yaptığımız ziyarette ailelerimizin bu seralarda 400-500 kilogram ürün aldıklarını ve iyi bir fiyata sattıklarını öğrendik. Kısa sürede bu hasadı elde etmeleri bizleri mutlu etti. Yaptığımız işin ailelere doğrudan katkı sunduğunu görmüş olduk.
İdari ve sivil altyapıların geliştirilmesine de önem verdik. Türkiye ve Makedonya Dışişleri Bakanları arasında imzalanan bir anlaşmaya göre Makedonya Dışişleri Bakanlığında dijital bir arşivin oluşturulması projesini gerçekleştirdik. Bu yılın başlarında yapılan görüşmelerin neticesinde yaptığımız çalışmalarla Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Temmuz ayındaki ziyaretinde bunu tamamladık. Arşiv taramasının ilk denemesini de sayın bakanlarımız basın huzurunda gerçekleştirdi. Bu proje sayesinde Dışişleri Bakanlığında bütün yazışmalar dijital olarak arşivlenecek. Hem yazılım hem donanım hizmetiyle ülkemizin tecrübesi ve birikimi aktarılmış oldu.
Başkanlığımız her yıl yaz döneminde üniversite öğrencilerinden oluşan Tecrübe Paylaşım Programlarını gerçekleştiriyor. Bu yıl da biz daha teknik bir çalışma yaparak mimarlık ve inşaat alanındaki öğrencilerimizin deneyimlerini arttırmalarını amacıyla restorasyonları devam eden Sultan Murad ve Alaca Camilerinde misafir ettik. Fiilen çalıştılar ve ciddi bir deneyimle, anılarla geri döndüler.
Tarihimizde önemli bir şahsiyet olan Sultan Abdülhamit’in hayatını anlatan “Usta” isimli tiyatro eserinin Üsküp’te sahnelenmesini temin ettik. Bu noktadan Türkiye’den sanatçılarımızın sundukları temsil yoğun bir ilgiyle karşılandı.
28.’si düzenlenen Hıdırellez Şenliklerine TİKA olarak destek verdik. UNESCO Taşınmaz Kültür Varlıkları içerisinde yer alan bir etkinlik Hıdırellez Şenliklerimiz. Buradaki soydaşımız, Türkiye’den gelen misafirlerle baharın gelişini kutladı. Buradaki kültürel birikimin yaşatılması ve aktarılması önem arz ediyor.
Kongre ve sempozyumlara destek verdik. Ohri’de uluslararası izcilik programına destek verdik. Bu topraklardaki kardeşlik, birlik ve beraberliğin devam etmesi adına farklı etnik topluluklara mensup çocuklarımızın bir arada kaynaştığı ciddi bir motivasyon oluşturduk.
Az. Kiril ve Metodi Üniversitesi Hayvancılık Enstitüsüyle doktora ve yüksek lisans sınıfı talebini gerçekleştirdik. Oldukça modern bir eğitim ortamı oluşturduk. Kumanova’daki Vergi Müfettişliği binasının tamamını yeniledik. İçerideki mobilyası ve donanımıyla beraber hizmet vermeye başladı.
Eğitim alanındaki başlıca projeleriniz hangileriydi?
İsa Bey medresesinin yurt binası ve mutfak kısmının, ortak alanların yenilenmesini gerçekleştirdik. Özellikle 200 çocuğumuzun medresede eğitim aldığı erkek yurdunun oldukça yıpranmış, kullanılamaz ve yaklaşık 30 yıllık bakımsızlıktan dolayı kötü koşullarda bulunmaktaydı. Yurt binasının tabiri caizse sadece iskeletei kaldı ve kapısından penceresine, döşemesinden yataklarına kadar tamamen yeniledik. Şu anda oldukça modern, otel görünümünde bir yurt binası olarak hizmet vermekte. Öğrenci ve öğretmenlerin yemek yediği yemekhane de 250 kişiye hizmet verebilecek kapasitede yenilendi.
Eğitim alanında bir diğer projemiz de Çayır’daki “Snezana” kreşinde otistik sınıfını oluşturmamız oldu. Okul idaresinin bize başvurusu neticesinde burada mevcut olmayan imkanları sağladık. Çocuklarımızın orada eğitim alabilecekleri, oyun oynayabilecekleri ve kişisel bilgi ve becerilerini geliştirebilecekleri bir alan oluşturduk.
Sivil toplum kuruluşlarıyla da birçok eğitim projesini hayata geçirdik. Dört modülden oluşan ve dört ay süren ülkedeki 400’den fazla psikolog, logoped, terapist ve sağlık personelinin katılımıyla otizmde farkındalığın oluşturulması projesini yaptık. Anadolu Otizm Vakfıyla birlikte gerçekleşen bu seminerlerde katılımcılara belge takdim ettik. Buradaki yetkili kurum ve kuruluşlarla bu projeyi bir aşama daha ileri götürmek konusunda görüş birliğine vardık. İleriki dönemde otizm alanında hizmet veren kurumların kapasitelerinin arttırılması konusunda da çalışmalarımız olacak.
MATÜSİTEB’le yürüttüğümüz servis ve burs projelerimiz devam ediyor. Bir diğer önemli projemiz Online Yazarlık Atölyesi dediğimiz ve sanal ortamda yazar yetiştirmeyi amaçlayan çalışmamız. Balkan Yazarlar Birliği ve Avrasya Yazarlar Birliğinin işbirliğin başlattığımız bir projeydi. Bu yıl itibariyle ikinci ayağına başladık. İlk ayağımız Kuzey Makedonya’da başladı ve soydaş edebiyatçılarımızın yetişmesi manasında, burada Türk kültürünün gelişmesi, yaygınlaştırılması noktasında yazar eğitimi ortamı oluşturduk. İkinci ayağına 40 kadar başvuru yapıldı ve bu ilgi bizi memnun etti. Bunun daha da büyüyerek gelişeceğini ümit ediyorum. Bir ilki başlatan Balkan Yazarlar Birliği ve Avrasya Yazarlar Birliğinin de bu ortak projesinin örnek teşkil edeceğini, diğer bölgelerde yaygınlaşarak Türk dünyası coğrafyasında daha büyük hedeflere gideceğine inanıyoruz.
Arnavutluk’ta yaşanan depremde ilk yardıma koşan ülke Türkiye oldu. TİKA’nın da içinde bulunduğu Türk kurumları ilk yardım elini ulaştırdı. Bölgede TİKA’nın bulunması nasıl bir önem arz ediyor?
Türkiye bölgede TİKA ve diğer kuruluşlarıyla oldukça yoğun programlar gerçekleştiriyor. Doğu Avrupa’da TİKA’nın 11 ülkede 11 ofisini olmasıyla bizim ülkemizin burada yaşayan milletlere, toplumlara çok ciddi katkılar sunduğunu görüyoruz. Arnavutluk’ta yaşanan deprem neticesinde oradaki insanların yardımına ilk koşan TİKA oldu. TİKA ofisimiz, Tiran ofisimiz üzerinden battaniye ve gıda yardımı sundu. Kızılay’ımız, AFAD’ımız o bölgede oldukça aktif rol aldı. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle de orada evleri yıkılan depremzedeler için Türkiye 500 konut inşa edecek. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın kullandığı güzel bir cümle vardı, ‘Erdoğan evet derse evet’tir. Hayır derse hayır’dır’ diye ve Türkiye’nin Arnavutluk’a yapmış olduğu katkının ne kadar önemli olduğunu ve Türkiye’den başka da bu kadar büyük desteği veren aslında başka bir ülke olmadığını ifade etmiş oldu.
Bu coğrafya hem soydaşımızın yaşadığı hem bakiyemizin olduğu bir coğrafya. Ortak geçmişe, kültüre, beraberliğe sahip olduğumuz bir coğrafya. Dolayısıyla bizim bu coğrafyayı önemsemememiz, vazgeçmememiz, üretmeme lüksümüz yok. Bizler burada varız. Devletimizin gücüyle burada birçok katkılar sunuyoruz. Bugünden sonra da devletimiz var oldukça, bizlere bu imkanları tanıdıkça biz bu coğrafyada oldukça güzel şeylere yapacağız. Balkanlarda aslında geçmiş asırlarda var olan o barışın, huzurun kardeşliğin, birlik ve beraberliğin yeniden sürdürülmesi noktasında Türkiye’nin oldukça büyük bir görev yaptığını, bunun ötesinde başka bir düşüncesi olmadığın ifade etmek isterim. Bizler, 500 yılda var olan birlikteliği burada yaşayan toplumlarla birlikte yeniden tesis etmek, huzur ortamını kazandırmak istiyoruz.
Sağlık alanında ne gibi projelere imza attınız?
Sağlık merkezlerine donanım malzemelerinin teminiyle sağlık şartlarının iyileştirilmesi ve hizmetin hızlı bir şekilde ulaştırılmasını sağladık. Pirlepe bölgesinde yaşayan tüm toplumlara hizmet verebilecek ameliyat dahi yapılabilecek ilkyardım ambulanslarını hibe ettik.
Kuzey Makedonya sağlık alanında sorunları olan bir ülke. Genç bir cumhuriyet ve kat etmesi gereken mesafe var. TİKA olarak bu noktada bebek ölümlerinin azaltılması noktasında ciddi bir katkı sunduk. Az. Kiril ve Metodi Üniversitesi bünyesindeki devlet hastanesi yeni doğan yoğun bakım kliniğiyle çocuk pediyatri kliniğini 2018’de yenilemiştik. Sonrasında yeni doğan yoğun bakım ünitesini tıbbi cihazlarıyla donanımıyla kurduk. Üsküp, Kalkandelen ve Gostivar’daki sağlık personelinin eğitimini gerçekleştirdik. Bugün itibariyle bu kliniğimiz resmi kaynakların ifadesiyle bebek ölümlerinin azalmasında önemli bir katkı sunmaktadır. Burada TİKA’nın katkısı yadsınamaz. Bu alanda Kuzey Makedonya’ya TİKA’dan daha fazla yatırım yapan herhangi bir ülke veya kurum bulunmuyor.
Zor Derneğiyle birlikte çocuklarda sağlıklı beslenme programını gerçekleştirdik. Üsküp ve civarında yaklaşık 2 bin öğrenci bilinçlendirme eğitimine tabi tutuldu ve sağlıklı beslenme, çocuklarda obezitenin önlenmesi noktasında neler yapılabilir noktasında tanıtıcı broşürler, uzman eğitmenler ve doktorlarla sunumlar gerçekleştirdik.
Önümüzdeki yılla ilgili hayata geçireceğiniz çalışmalar hangileri?
Hali hazırda devam eden projelerimizden iki tanesini tamamlama aşamasındayız ve bu yılın sonuna kadar hem Sultan Murad hem de Alaca camisini tamamlamış oluyoruz. Bu iki ecdad yadigarı şaheserimizi eski ihtişamına kavuşturmuş olacağız. İnşallah önümüzdeki aylarda sayın Cumhurbaşkanımızın da gerçekleştireceği bir Kuzey Makedonya ziyareti vesilesiyle de açılışlarını yaparız.
Halen proje çizimi devam eden Harabati Baba Tekkesi çalışmamız var. Proje çiziminde son aşamaya geldik. Birkaç ay içerisinde uygulama projesini hayta geçireceğiz ve eminim ki Harabati Baba Tekkesi, kuruluş amacının ötesinde tüm Kuzey Makedonya’ya ciddi bir turizm katkısı sunacak. Orada var olan yapıların farklı fonksiyonlarını da ortaya koyarak 24 saat yaşanabilen bir alan oluşturmak , kültür külliyesinin oluşmasına katkı sunmak istiyoruz. 2020 yılı içerisinde restorasyon çalışmalarını başlatacağız.
Sağlık ve eğitim alanında düşündüğümüz birçok proje var. Bunların, başkanlığımızın onayı doğrultusunda gerçekleştirmek istiyoruz. Önümüzdeki dönem hem eğitim ve eğitim alanında birçok güzel projeyi bu ülke ve ülkede yaşayan çocuklarımıza sunacağız.
- Bu haber 30-12-2019 tarihinde yayınlanmıştır.