Osmanlı Döneminden Kalma Mezar Taşı Kaçakçılığı Önlendi
Bulunan mezar taşı Makedonya Ulusal Kurumu Arkeoloji Müzesi'ne teslim edilirken, burada uzmanlar tarafından incelenen mezar taşı belirtilen özelliklere göre 16 ila 18. yüzyıl Osmanlı epigrafyasının ikinci dönemine ait olabileceği açıklandı.
Kendi tarih, kültür ve medeniyetin sessiz birer bekçisi olan mezar taşlarına sahip çıkmalıyız
Makedonya’da Osmanlı dönemine ait mezar taşları hakkında önemli bir çalışma yapan ve konu hakkında “Bir Medeniyet’in Sessiz Bekçileri-Makedonya’da Taşlara Akseden Edebiyat” adlı kitap yayınlayan Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş, mezar taşı kaçakçılığı girişimi hakkında açıklamada bulundu. Türk-İslam toplumu adına mezar taşlarının büyük önem teşkil ettiğini ifade eden Karakuş: “Mezar taşları şüphesiz ki her toplum için değerlidir. Ama Türk-İslam toplumu için daha başka bir önemi vardır. Üsküplü büyük Türk şairi Yahya Kemal Beyatlı, bir Osmanlı dönemi mezar taşının karşısında duyduğu heyecanı, hiçbir sanat eseri karşısında duymadığını söylemektedir. Özellikle Balkan ülkelerinde Osmanlı döneminden kalan mezar taşları (her ne kadar büyük çoğunluğu yok edilse de) sanat değerlerinin yanında, buradaki topluluklar için tarihî belge niteliği de taşımaktadır.
Basına yansıyan Osmanlı Türkçesiyle yazılmış mezar taşı hırsızlığı, aslında bu taşların sadece Müslümanlarca değil birçok farklı grup tarafından önemsendiğini gösteriyor. Çalınan mezar taşına baktığımızda, Arapça bir klasik mezar taşı klişesi ifadeden sonra, tamamen Osmanlı Türkçesiyle yazılan bir şiirin iki mısrasıyla karşılaşıyoruz: “Hüve’l-Bâkî (Ölümsüz olan sadece Allah’tır.)/ Fenâdan bekâya eyledi rıhlet,/ İde Hak kabrini ravzâ-yı cennet…”
Taşın diğer kısmı kırılmış olduğu için bu Türkçe şiirin devamını maalesef göremiyoruz. Şüphesiz ki bu olaylardan, Makedonya’da Müslüman toplumların ders çıkarması gerekir. Maalesef şu anda cami bahçelerinde ve çevrelerinde bile bu mezar taşlarının yerlere konduğuna ve ayaklar altında çiğnendiğine şahit oluyoruz.
Hepimizin; kendi tarih, kültür ve medeniyetinin adeta sessiz birer bekçisi olan bu mezar taşlarına (en azından kalanlara) sahip çıkması gerekir.” şeklinde konuştu.
- Bu haber 27-10-2015 tarihinde yayınlanmıştır.