Şerif: ‘Makedonya’da ilk modern nüfus sayımı 1832/33 yılında yapıldı’
Adnan Şerif’in “Makedonya Tarihi Hakkında Osmanlı Belgeleri - XIX. YY Sayımları - Üsküp Sancağına Bağlı Üsküp Kazas”ı kitabı Kuzey Makedonya Devlet Arşivi yayınlarından Ocak 2021’de okuyucuları ile buluştu.
Kuzey Makedonya yaklaşık 20 yıl aradan sonra nüfus sayımı yapmaya hazırlanırken, Devlet Arşivleri bünyesinde adeta günümüze ışık tutacak yeni eserler yayınlandı.
Makedonca ve Arnavutça yayınlanan bu eserde, Osmanlı Devleti tarafından 1832/33 yıllarında yapılan sayım sonucunda Üsküp Sancağındaki ahalinin ayrıntılı bilgileri yer alıyor.
Daha önce Makedonya Tarihi Hakkında Osmanlı Belgeleri - XIX. YY Sayımları - Üsküp Sancağına Bağlı Kırçova Kazası (2018) ve Makedonya Tarihi Hakkında Osmanlı Belgeleri - XIX. YY Sayımları - Üsküp Sancağına Bağlı Kalkandelen Kazası (2019) eserleri yayınlandı.
Üsküp, Kalkandelen ve Kırçova kazalarında yaşayan ahalinin kayıtlarının tutulduğu kitaplarda baba adlarından, mesleklerine, yaşlarından eşkallerine kadar birçok bilgi bulunuyor.
Şuanda yayınlanan bu kitaplarda Müslüman ahalinin verileri yer alıyor, Gayrimüslimlerin bilgilerinin paylaşılacağı eserlerin oluşturulması yönünde ise çalışmalar sürüyor.
Eserleri oluşturmakta büyük emeği geçen Makedonya Devlet Arşivleri Tasnif Bölümü Yönetmeni Doç. Dr. Adnan Şerif, Osmanlı dönemine ait arşivin artık raflarda kalmayacağını, tercüme edilerek bu tür eserler yoluyla kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.
‘1993’ten itibaren Türkiye’den belgeler getirmeye başladık’
Ülke olarak bir çok ülkeyle arşivler alanında ilişkiler kurduklarını aktaran Şerif, Devlet Arşivleri olarak 1991 yılında ilk kez Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Osmanlı arşivi ile bir anlaşma imzalandığını, bu anlaşma çerçevesinde de Makedonya bölgesinin Osmanlı hakimiyeti altında bulunduğu döneme önem verildiğini ifade etti.
Ülkemiz ile ilgili birçok belgenin Osmanlı Arşivinde bulunduğunu söyleyen Şerif, “1993'ten itibaren Osmanlı arşivinden ikili anlaşma işbirliğine dayanarak arşivimize belge kazandırmaktayız. Bu süre zarfında Makedonya’nın tarihi ile ilgili siyasi ve iktisadi belgeler getiriyorduk fakat daha sonra nüfus ile ilgili belgelere yöneldik. Çünkü bu konuda elimizde temettuat, yoklama, vergi, tapu tahrir gibi defterler haricinde son dönemlere ait nüfusla ilgili herhangi bir defter bulunmuyordu. Yaptığımız araştırmalar neticesinde bu bölgedeki nüfus ile ilgili defterleri de bularak, arşivimize kazandırmayı başardık.” dedi.
Bu belgeleri topladıktan sonra, o döneme ait ahali hakkında bilinmeyen her şeyi kamuoyuyla paylaşmak amacıyla bir eser oluşturmayı amaçladıklarını ifade eden Şerif, “Çalışmalarımız sırasında Osmanlı Devleti’nin en önemi Sancaklarından biri olan Üsküp Sancağındaki nüfus sayımlarıyla ilgili Makedonca bir eser yayınlamayı kararlaştırdık. Bu eseri oluştururken temel kaynağımız nüfus defterleriydi.” ifadelerini kullandı.
İlk modern nüfus sayımı
Bölgedeki ilk modern nüfus sayımının Osmanlı döneminde yapıldığını vurgulayan Adnan Şerif, şunları söyledi: “19. Yüzyılın ilk yarısında gerçekleştirilen nüfus sayımı, tarihçiler arasında ilk modern nüfus sayımı olarak kabul edildi. Çünkü 1832/33 yıllarında yapılan nüfus sayımında verilen ayrıntılı bilgiler, daha önceki kaynaklarda rastlanmıyor. Fakat bu nüfus sayımındaki en önemli dezavantaj, kadınların bu sayıma dahil edilmemesi. Fakat bu uygulama sadece Osmanlı’da değildi, dönemin tüm imparatorluklarında yapılan sayımlarda kadınlar ele alınmazdı.”
Osmanlı devleti nüfus sayımıyla neyi amaçlıyordu?
Doç. Dr. Adnan Şerif, Osmanlı Devletinin neden böyle bir nüfus sayımı yaptığını da şöyle aktardı: “Osmanlı Devleti’nin böyle bir nüfus sayımını gerçekleştirmesinin asıl gayesi asker ihtiyacını karşılamak ve vergi toplamak üzere veri elde etmekti. Bu uygulamayla, Müslüman ahaliden kimlerin askere gidebileceği, Hristiyan ahalisinden ise kimlerin vergi verebileceği tespit ediliyordu. Öte yandan 19. Yüzyıl başlamadan önce girdiği savaşlar nedeniyle Osmanlı Devletinin temelleri sarsılmıştı. Bu sebeple de kendilerini yeniden toparlamak açısından böyle bir sayıma ihtiyaç duyuldu.”
‘Makedonya tarihinde bir ilk’
Yayınlanan kitaplar hakkında da konuşan şerif, “Makedonya Devlet Arşivlerinin desteğiyle, biz müellifler olarak belgeler üzerinde yaptığımız araştırmalar neticesinde böyle bir eser ortaya çıkardık. Bu süreç 2018’de başladı. İlk kez Kırçova kazasının defterini, ondan sonra 2019 Kalkandelen kazasının ve 2020 yılında Üsküp kazasının defterini Makedonca ve Arnavutçaya tercüme ederek kitap haline getirdik. Makedonya tarihinde ilk kez böyle kapsamlı bir çalışma yapıldı. Bu eserlerde Üsküp Sancağına ait bu üç kazanın tamamıyla Müslüman ahalisin sayımını aktardık. Önümüzdeki dönemde de gayrimüslim ahalinin sayımını Makedonca ve Arnavutça eser haline dönüştüreceğiz.” dedi.
Şerif, “Bu eserde Üsküp Sancağının Üsküp kazasında yer alan bölgelerinde ve bizzat mahallelerinde yaşayan ahalinin sayımıyla birlikte özellikleri de yer alıyor. Ahalinin adları ve baba adlarından ziyade, yaşları, nereden nereye göç ettikleri, kökenleri, eşkâlleri, yeni doğanları gibi bilgiler de veriliyor. İlgimizi çeken bir husus da belirli bir yaşı dolduran vatandaşların, mesela 40 yaşını dolduran vatandaşların isimlerinde askerlikten muaf olduklarına dair farklı renkte kalemle bir işaret koyulmasıydı. Gayrimüslimlerde ise vergiden muaf olanların isimleri işaretlenirdi.” ifadelerine yer verdi.
Şerif ayrıca Makedonca ve Arnavutça yayınlanan bu eserler sayesinde tarihçiler, araştırmacılar, öğrenciler ve isteyen herkesin bu bilgilere kolayca ulaşabileceğinin altını çizdi.
‘Memurlar haneden haneye giderek bilgileri kayıt altına aldı’
Açıklamasının devamında sayım metodolojisine de değinen Şerif, “Sultan İkinci Mahmut’a sayım yapılması gerektiği yönünde bir talepte bulunuldu. Sultan İkinci Mahmut tüm valilere talimat verdi. Bütün sayımı yapacak memurları İstanbul’a topladı. Hepsine sayımın başlatılması yönünde talimat verildi. Ulaşım, teknoloji gibi etkenlere bakacak olursak, uzun sürecek bir sayım süreci söz konusu. Metodolojisi ise şöyle: Memurlar haneden haneye giderek, evin ne yaşlısından başlayarak tüm vatandaşları sıra numarasıyla deftere kaydediyor. Köylerde ise sayıma imam ve muhtardan başlayarak devam ediliyor. Sultan memurlara, sayımı halka her şeyi açıklayarak ve işbirliğiyle yapmaları talimatını veriyor. O dönemde sayım, millet sistemine göre yani dini mensubiyete göre yapılıyor. Müslüman ahalisi ayrı bölümde, gayrimüslimler ise ayrı bölümde kayıt ediliyor. Burada bir ayrım Roman ahalisine yapılıyor. Müslüman ve gayrimüslim Romanlar ayrı bölümde kayıt altına alınıyor.” dedi.
Şerif ayrıca, “Bilindiği üzere şuanda Makedonya’da da sayım yapılacağından, bu konu gündemde. Bakıyoruz, teknolojiye rağmen ülkemiz hala bir sayım gerçekleştiremedi. Osmanlı Devleti ise 1832/33 yıllarında sayıma başladığı zaman, her 7 ila 10 yıl içerisinde yoklama yapıyordu. Ölüm, göç, yeni doğum gibi değişiklikleri aynı defterlerde kayıt ediliyordu. Tam bir nüfus kütükleri gibi sayılıyordu.” sözlerini de ekledi. Nüfus sayımını gerçekleştirmek üzere seçkin ve bölgeyi iyi bilen memurların seçildiğini de kaydetti.
Kayıt altına alınan verilen yer aldığı defterler üç kopya oluşturulduğunu ifade eden Şerif, bir kopyasının kazada, bir kopyasının vilayette diğer kopyasının ise devlette koruma altına alındığını söyledi. Bu verilerin de bu şekilde günümüze kadar ulaştığını sözlerine ekledi.
Makedonya Devlet Arşivlerinde Osmanlı sınıfı kuruldu
Makedonya Devlet Arşivlerindeki Osmanlı sınıfı, tasnif sektörü dahilinde faaliyete ilk kez 2021 yılından başlamıştır. Ayrı bir sınıf olarak tasnif sektörünün bir sınıfı olarak faaliyetini sürdürmeye devam etmektedir.
Yayınlanan eserlerle ilgili yakında tanıtım etkinliği yapılarak, kamuoyuyla daha detaylı bilgiler paylaşılacak.
Üsküp Kazası, Karşıyaka, Çayır, Karadağ, Karşıyaka, Debrend ve Kaçanik bölgelerini kapsamıştır. İncelendiği zaman Üsküp Kazası toplam 135 köy ve mahalleden oluşmakta idi. 1832/33 yılları arasında yapılan sayıma göre Müslümanlardan 3 bin 507 hane ve 9 bin 348 erkek kayıt altında alınmıştır.
1832-33 yılları arasında yapılan sayım diğer kayıtlara göre farklık göstermiş, diğer kayıtlara YOKLAMA DEFTERLERİ (Nüfustaki doğum, ölüm, göç gibi değişikliklerin bildirileceği üç aylık belgedir), TEMETTÜAT DEFTERLERİ (Bölgelerin mal-mülk, hayvan, arazi ve yaşayan bütün insanların şahsi malvarlıklarını kaydetmek için hazırlanmış resmi belgelerdir), CİZYE DEFTERLERİ (Cizye, gayrimüslim tebaanın erkek nüfusundan hayat ve hüviyetlerinin devletçe korunması ve askerlik hizmetinden muaf tutulmaları karşılığında alınan verginin kaydedildiği defterdir) vb denirken ilk kez bu sayımlarda NÜFUS DEFTERLERİ olarak geçmektedir.
- Bu haber 01-02-2021 tarihinde yayınlanmıştır.