Kuzey Makedonya’da bir ilk: Obezite ile Mücadele Merkezi açıldı
Doç. Dr. Taner Hasan
İç Hastalıkları ve Endokrinoloji uzmanı
-
Obezite (şişmanlık) dünya çapında epey yaygın olan kronik bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yaygınlığı pandemi seviyesinde olduğu uyarısı yapılmakla birlikte maalesef, ülkeler tarafından gerekli önleyici ve tedavi edici tedbirler halen alınmamaktadır.
8 Eylül Hastanesi içerisinde yeni açılan Obezite (şişmanlık) ile Mücadele Merkezi, Kuzey Makedonya’da açılan ilk merkezdir. Günümüzde Avrupa’da bu türdeki merkezler epeyce yaygındır. Avrupa’nın hemen, hemen her ülkesinde birden çok obezite merkezinin bulunmasına rağmen bizde ve bölgemizde pek yaygın değildir. 4 Mart, Dünya Obezite Günü münasebetiyle açılan merkezimiz ülke çapında referans merkez özelliğini taşımaktadır. Yaklaşık bir aydan beri faaliyet göstermekte olan merkezimize hastalar tarafından olan ilgi bir hayli fazladır. Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından onaylanan merkezimize hasta sefk kağıdı, aile hekimleri tarafından verilmektedir. Hastalar “Moj Termin” üzerinden de randevu alarak merkezimize başvurma imkanına sahiptirler. Merkezimiz multidisipliner bir merkez özelliğine sahipitir. Endokrinoloji uzmanlarının yanısıra, beslenme uzmanı, piskolog, kardiyolog ve genel cerrahi uzmanı faaliyet göstermektedir.
Hastalara obezite hakkında genel bilgiler verildikten sonra vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağ oranı ve arzu edilen zayıflama miktarı ölçümleri yapılmaktadır. Ardından beslenme eğitimi ve fiziksel aktivite önerileri yapıldıktan sonra üç ay süre ile klinik takipleri yapılmaktadır. Bu süre zarfında vücut ağırlıklarının % 5’i kadar zayıflayan hastalar bu şekilde takip edilmeye devam edilmektedirler. Ancak, zayıflamayı başaramayan hastalara ilaç tedavisi önerilmektedir. Son birkaç yıldan beri dünyada yaygın olarak kullanılan ve başarı gösteren birkaç ilaç seçeneği vardır. Bunlar arasında Liraglutid (Saxenda) ve Semaglutid (Ozempic) en sık kullanılanlar arasında yer almaktadırlar. Bunlardan ilki günlük cilt altı iğne olarak, ikincisi ise haftada bir gün yapılmaktadır. Söz konusu ilaç tedavisi ile 6 aylık süre içerisinde % 15-20’lik bir kilo kaybı olmaktadır. Metabolik yönden fayda sağlanması için en az % 10’luk bir kilo kaybının olması lazım. Bu veriler ışığında kullanılan ilaç tedavisi oldukça başarılı kabul edilmektedir. Hasta populasyonunun çok küçük bir kısmı ilaç tedavisine de cevap vermemektedir. Bu tür dirençli hastalara bariyatrik cerrahi (mide küçültmesi veya pankreatik by-pass) önerilmektedir.
Şişmanlık kronik seyreden ve çok sayıda komplikasyonlara neden olabilecek bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da hastalık şifresi olarak “E66” benimsenmiştir. En çok görülen komplikasyonlar arasında kalp-damar hastalıkları, diyabet, metabolik sendrom, kanser ve iskelet sistemi hastalıkları yer almaktadır. Tip 2 diyabeti olan hastaların büyük bir kısmında şişmanlık problemi vardır. Bu tür hastalara diyabet tedavisi yanısıra obezite tedavisi de uygulanması gerekir. Bu hastaların bir kısmında direkt obezite tedavisine başlamakta fayda vardır. Bu ilaçların kilo kaybına neden olmasının yanısıra kan şekeirini de düşürme etkileri vardır. Dolayısıyla tek tedavi yöntemiyle her iki hastalığı da tedavi etme şansına sahibiz. Dünya Diyabet ve Obezite Cemiyetleri’nin en son önerileri arasında her iki hastalığa sahip kişilerde komplikasyonları önlemek amacıyla diyabetten ziyade, direkt obezite tedavisine başlanmalıdır.
- Bu haber 19-04-2023 tarihinde yayınlanmıştır.