Milletvekili Adayı Salih Murat: Önceliğim Hukuki Düzenlemeler Olacak
8 Mayıs’ta yapılacak olan Parlamento seçimlerinde Avrupa Cephesi İttifakı adaylarından Salih Murat 6. Seçim Bölgesinden 8. Sıra adayı olarak katılıyor.
Seçildiği takdirde bölgesinde yapacak çalışmalar konusunda Sali Murat Yeni Balkan’a bilgi verdi.
Yeni bir siyasi girişim olan Hak ve Demokrasi Hareketi ile ilgili açıklamlarda bulunan Murat, uzun zamandır bir siyasi yapılanmaya gidilmesi için akadaşlarla önce platform kurduklarını daha sonra seçime hareket olarak girerek iyi bir pazarlamadan sonra önce mecliste yer alacağını, daha sonra bir yol haritası çizeceklerini belirtti.
Anayasa ve kanunlarda öngörülen hak ve özgürlüklerin mevcut durumdan nasıl daha iyi bir duruma getirebiliriz düşüncesi ile hareket ederek siyasete soyulduklarını söyledi.
Siyasi partiler ile görüşmelere geçen yıl başlattıklarını daha sonra Avrupa Cephesi İttifakına karar verdiklerini açıklayan Murat, Türkler olarak siyasi alanda birçok dezavantajın olduğunu, ülke genelinde dağınık yaşamaları, seçimlerin altı seçim bölgesinde yapılması gibi konular kendiliğinden büyük rizikolar da getirdiğini, bu nedenle İttifak ile birlikte hareket etmeleri ve en az bir garantili milletvekilliği ve farklı pozisyonlar karşılında protokol imzaladıklarını ifade etti.
“Haklarımızı garanti altına alan Anayasal ve Kanuni olanakları iyi okuyamadık”
Murat: “BDİ, daha önce bizim yaşadığımız süreci yaşamıştı, mukayeseli bakıldığında 2001 yılında Ohri Çerçeve Anlaşmasını okudular, onun bir uluslara arsı sözleşme olduğunun ve beraberinde yükümlükler getirdiğini çok iyi biliyordular. Biz bunu şu anda fark ettik o zaman fark edememiştik. O anlaşmada ne yazdıysa uygulandı, bir virgülü bile değişmemiştir. Arnavutlar bunu kendi lehlerine kullandılar.
2001 yılından önce arnavutlar ile aynı durumdaydık, eğitimde yasakları vardı. Dil kullanımı, bayrak kullanımı, hakça temsil, bütçenin bölgesel dağılımı, yerel idarelerin sınırları, kültürel mirasın sahip çıkılması konusunda çok fazla eksiklik vardı. Şu anda çok sayıda enstitü kurdular.
Bizler ise istenilen seviyeye gelemedik, ister iki milletin dominasyonundan olsun, ister farklı etkilerden dolayı, haklarımızı garanti altına alan Anayasal ve Kanuni olanakları iyi okuyamadık.
Avrupa Cephesi İttifakındaki Türk ve diğer milletvekilleri ile bahsettiğimiz bu noktalarda kısa bir zamanda ilerleme sağlayabiliriz. Çünkü benim tahminlerime göre İttifak olarak 22-23 milletvekili alarak, yeni hükümette ana sondaj biz olacağız. Neden derseniz büyün AB entegrasyon süreçleri Badinter ile ilişkilidir ve bunlar olmadan ülke ilerleme kaydedemez, Badinter ise bizim elimizdedir.
“Anadilde eğitim kırmızı çizgimiz olmalı”
Anadilde eğitim kırmızı çizgimiz olmalı. Türkçe başın, Türkçe yayın hepsi zor şartlarda hayatlarını idam ediyorlar. Türkler bu durumda olmayı hak etmiyor, Makedon demokrasisi bu sınavda başarılı olamamıştır. Biz kimseden sadak istemiyoruz, Türkçe ana dilde eğitim en doğal hakkımızdır.
Mecliste oturur oturmaz bu konuda işe koyulacam, bir ii aylık bir zaman diliminde 2-3 kanun değişikliği için başvuruda bulunacağım. Bazı kanunlarda ise yüzde yüz değişiklik için üzerinde çalışıyorum.
Mesela Hakça temsil kanununda değişikliğe gidilmesini, çoğunlukta olmayan toplulukların eğitimini düzenleyen ilkokul ve orta okullar için ayrı bir kanunun yapılmasını isteyeceğim. Niye diyecek olursanız, hakça temsil uygulanmadığı zaman kimse sorumlu tutulmuyor, raporlarda kaydediliyor olumsuz gidişat fakat beş yıllda uygulanması gerken Ohri Çerçeve Anlaşması ebediye süremez.
Kültür alanında da bir hukuk çalışmam olacak. Makedonya devleti bugüne kadar hiçbir Türk eserinin onarımını üstlenmedi. Burada öncelikle bilgi isteyeceğim ve hak ve eşitliği zarar verildiğini ortaya koyacağım.
“Makedonya Meclisinde Türkçeye Kullanım Hakkı Verilsin”
Türkçenin kullanımı ile ilgil, ister yerel ister merkezi bazda yine çalışmalarım olacak. Yaptığım araştırmalar Makedonya Meclisinde 1946 yılında Mecliste Türk milletvekilleri Türkçe konuşmuş, bu kazanılan bir haktır. Bugüne bakıldığında Avrupa Konseyinde iki resmi dil ve kullanılan diller mevcut. Biz istiyoruz ki bize de kullanım hakkı versinler.
Biz kendimizi bütçede göremedik. Bütçenin adil dağılımı için de adımlar atacağız.
İstikrarlı bir hükümetin olmaması nedeniyle, hukukun üstünlüğü ilkesi uygulanmadığı için yatırımcı da gelmiyor ülkeye. Ancak milli geirin artması, maaş ortalamaların artması ile golleri durdurabileceğiz.
Son olarak, seçildiğimde ister Anayasa gibi kritik komisyonlarda, kanun-uluslararası komisyonlarda dostluk gruplarında aktif çalışmalarda bulunacağımı söylemek isterim” dedi.
- Bu haber 05-05-2024 tarihinde yayınlanmıştır.