“Başarının Sırrı Çok Çalışmak ve Başaracağına İnanmaktır”
Bu hafta yapmış olduğumuz konuşmamızda, çok genç yaşta büyük başarılara imza atmış ve diğer gençlere de örnek olan Priştineli Ebru Cinci, bu yaşta sergilemiş olduğu başarısını ve yapmış olduğu çalışmalarını bizlere anlattı. Sorduğumuz soruları seve seve cevaplayan Ebru Cinci’ye bizleri kırmadığı için öncelikle teşekkür ederek, yapmış olduğumuz konuşmamızı siz okurlarımıza aktarıyoruz.
Ebru Cinci kimdir?
1993 yılında Kosova’nın başkenti Priştine’de dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Priştine’de tamamladıktan sonra 2011 yılında Türkiye’de tam burslu olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret bölümünü kazandı. Üniversitenin ilk yıllarından bu yana çeşitli kulüp aktivitelerinde yer aldı. Kariyer hayatına ilk olarak İnci Holding’de Kurumsal İletişim stajı yaparak başladı. 2014 yılında hayatının en önemli kilometre taşı olan TurkishWIN ile tanıştı. Kadınların hikâyeleri ile birbirlerine ilham vermesinden çok etkilenerek TurkishWIN’in girişimi olan BinYaprak’ta staj yapmaya başladı. Sonrasında TurkishWIN’in genç kadınları desteklediği ve yetiştirdiği Kampüs programının koordinatörlüğünü yaparak bugünün liderleri için keyifli bir öğrenme ortamı sunarak deneyim kazandı. Kadının gelişimine ve toplumdaki yerine önem veren Ebru Cinci, ekip arkadaşlarıyla birlikte Ege Bölgesinin ilk Women in Business Kulübü’nü kurarak genç kadınlara ilham vermeye devam ediyor.
Ebru Cinci sosyal hayatında gezmeyi ve farklı kültürleri tanımayı çok seviyor ve bu amaçla 2015 yılı bahar döneminde Erasmus programıyla Fransa’da bulundu ve sayısız şehir gezerek her şehirden farklı bir deneyim kazandı. Ayrıca 4 yıl profesyonel olarak yaptığı yüzmeyi şu an hobi olarak devam ettiriyor. Ebru Cinci, gelecek planı olarak kendisini İnsan Kaynakları alanında geliştirmek ve bu alanda kariyerine devam etmek istiyor.
Çok genç yaşta kariyer hayatına atılmış ve oldukça deneyim kazanmışsınız. Bu başarınızın sırrı nedir?
“Bence başarının sırrı çok çalışmak ve başaracağına inanmaktır. Bunların yanında karşınıza çıkacak doğru insanlarla iletişime geçip, sizi yönlendirmesini sağlamak çok önemli. Etrafımızda bilgi ve birikim sahibi insanlar var ama önemli olan bunu fark edip doğru kişiler ile doğru zamanda iletişime geçmek. Siz ne kadar istekli ve girişimci olursanız, bu yolda elinizden tutup yükselmenize yardım edecek insanlar mutlaka olacaktır. Ayrıca kendi yeteneklerinizin farkında olmak ve ne istediğinizi bilmek sizi her zaman bir adım daha öne çıkarır.
Ben kendimi çok şanslı hissediyorum. Farklı bir ülkeden gelip, 18 yaşında meslek edinmeye çalışan genç bir kadın olarak karşıma hep paylaşıma açık ve fikirlerime değer veren insanlar çıktı. Benim serüvenim daha üniversitenin ilk yıllarında derslerini aldığım Meltem Kolday hocam ile başladı. Kendisi beni motive ederek ve bana inanarak kendimi tanımamı, neler yapabileceğimi fark etmemi sağladı. Bu ilk adımla birlikte önümdeki ilk ve en zorlu duvarı aşıp, belirlediğim hedefe çok da çalışarak adım adım yaklaştım.”
Genç olmanıza rağmen neden yalnız gençler değil de kadınları göz önünde bulundurmayı uygun gördünüz?
“Küçük yaşlardan beri toplum içerisinde gözüme çarpan kadınların hep kalıplara sığdırılmış olmasıydı. Anneler temizlik yapar, çocuklarına bakar, bir yandan da çalışır; küçük kız çocukları da ev işlerinde annesine yardım eder. Bu roller dışında da kadının başarılı olup fark yaratabileceğini düşündüm ve farkındalık yaratacak kadın oluşumlarında olma hayali kurdum. Bize yüklenen bu kalıpları aşıp, kendi yolumda farklı adımlarla ilerlemeyi hedefledim ve bu alanda çalışmayı kendime borç bildim. Üniversite ikinci sınıfta Türkiyeliyim diyen tüm kadınları bir araya getirmeyi amaçlamış Turkish Women’s International Network (TurkishWIN) adı altında bir oluşumun içine Dokuz Eylül Üniversitesi kampüs temsilcisi seçildim. TurkishWIN’in kampüs programının amacı, liderlik vasfı yüksek olan genç kadınları seçip, kariyer yolculuklarında onlara destek olmak ve gelişmesini sağlamak. TurkishWIN sayesinde kişisel gelişimime katkıda bulunan bir çok eğitim aldım, etkinliklere katıldım. Bu sayede hem kendimi geliştirdim hem de kadın konusunda farklı pencerelerden bakmayı öğrendim.”
Yapmış olduğunuz çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?
“Her zaman çok çalışmayı kendime görev bildim. Daha ilk yıllardan itibaren karşıma çıkan fırsatları verimli bir şekilde kullandığımı düşünüyorum. Çalışmalarıma, üniversite ikinci sınıfta kurumsal bir şirkette staj yaparak başladım. 19 yaşındayken kurumsal bir şirketin işleyişini görmek benim için çok değerliydi. Burada çalışınca iş hayatından beklentilerimi daha iyi anladım. Kurumsal bir şirkette fark ettiğim ilk unsur, birçok milletle ve farklı kültürlerle etkileşim halinde olmalarıydı. Ben de bunu deneyimlemem gerektiğini fark ettim ve Erasmus + sınavlarında başarılı olarak bir dönem Fransa’da eğitim görme ve kültürünü tanıma fırsatı buldum. Fransa’da bulunduğum beş ay boyunca çok farklı kültürler tanıdım ve yabancı dilimi geliştirdim. Erasmustan döndüğümde önümde üç ay gibi uzun bir boşluk vardı ve bunu en verimli şekilde geçirmem gerektiğini düşünüp, içerisinde yer aldığım TurkishWIN’in kadınların gelişimini destekleyen BinYaprak projesinde iki ay boyunca staj yaptım. Staj sürecim sonunda kampüs temsilcisi olduğum programın koordinatörlük teklifini aldım ve 8 ay boyunca bu görevimi sürdürdüm. Burada hem takım çalışmasını hem de proje yönetimini öğrendim.
Tüm bu edindiğim deneyimlerden çıkarttığım en önemli sonuç; paylaşmanın çok değerli ve önemli olduğuydu. Bu noktadan hareketle üniversitemde İş Hayatında Kadın Kulübünü kurduk. Yıl boyunca farklı etkinlikler düzenledik, toplantılar yaptık, ekip ruhunu kampüse taşıdık. Bu sayede kampüsümüzdeki genç kadınların kendilerini fark etmelerini sağlayıp, hayatlarında küçük değişiklikler yapmayı hedefledik.”
Son olarak neler söylemek istersiniz?
“Hepimiz bir bütünün parçasıyız ve birikerek ilerliyoruz. Çok farklı ve güzel bir kültüre sahibiz. Bunun farkında olarak ve edindiğimiz tüm deneyimleri paylaşarak bu birikimin bir parçası olmalıyız. Nerede olursak olalım, biz Balkan Türkleri olarak sadece kendi gelişimimize değil, bir bütünlük içinde birbirimize destek olup daha da büyüyebileceğimize inanıyorum.”
- Bu haber 13-06-2016 tarihinde yayınlanmıştır.