“Makedonya Âlimlerinden Kemal Aruçi ve Kelâmî Görüşleri” Araştırıldı
“Son Dönem Makedonya Âlimlerinden Kemal Aruçi ve Kelâmî Görüşleri” başlıklı çalışmasıyla Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimini 22 Nisan 2017 tarihinde tamamlayan M-r. Meral Yahya, yapmış olduğumuz röportajımızda çalışmaları hakkında bilgi verdi. Meddah Medresesi mezunu olan Kemal Aruçi’nin vaazlarıyla toplumu aydınlatma ve bilinçlendirme çabaları, talebe yetiştirme gayretleri, kaynağı belli olmayan hurafelerle mücadelesi gibi özelliklerini çalışmasında konu ettiğini ifade etti.
Meral Yahya kimdir?
1973 yılında Kalkandelen’de doğdu. İlk öğrenimini Kalkandelen “İstikbal” ilkokulunda, lise öğrenimini de Üsküp İsa Bey Medresesi’nde tamamladı. 1991 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne kaydını yaptırarak eğitimine Türkiye Cumhuriyeti’nde devam etti. Mezun olduktan sonra 1996 yılında öğrendiklerini çevresine ve yeni nesillere aktarmak gayesiyle doğup büyüdüğü topraklara geri döndü.
Kemal Aruçi, toplum tarafından tanınan bir şahsiyet
Yüksek lisans teziyle ilgili bilgi veren Meral Hanım, “Son Dönem Makedonya Âlimlerinden Kemal Aruçi ve Kelâmî Görüşleri” başlıklı çalışmamızda Osmanlı sonrası Makedonyasında dini düşüncenin gelişimine bir göz atmayı hedeflemiştik. Kemal Aruçi, toplum tarafından tanınan bir şahsiyet. Biz onu faaliyetleri, mücadelesi, yetiştirmiş olduğu talebeleri vasıtasıyla tanıyoruz. Ancak bu çalışmanın temel hedefi eserlerinden yola çıkarak ilim adamı Kemal Aruçi’yi tanımak ve tanıtmaktır.
Osmanlı geleneğinde yetişmiş olan ulema zincirinin son halkası konumunda bulunan Kemal Aruçi’nin ilmi, toplumsal ve sanatsal tavrını tanıma sayesinde sahip bulundukları itikadi geleneğin korunması için kurumsal planda olduğu gibi, bireysel planda da verilen mücadeleyi daha yakından tanıma imkânını elde etmekle birlikte; eserlerini tanımakla dar anlamda Makedonya’da, geniş anlamda ise bütün Balkanlarda bugün hakim olan itikadi geleneğin kökenini tanıma imkânını da elde etmiş bulunuyoruz” dedi.
Kemal Aruçi’yi çalışmamızın merkezine yerleştirip, Makedonya’da Osmanlı sonrası fikri hayatın bir portresini çizmeye çalıştık
Meral Yahya, “Dönemin hususiyetleri itibariyle temsil etmiş oldukları kültür geleneğinin hakim olan çevrelerce itibar görmemesi sebebiyle kayıt altına alınamayan bir dönem hakkında çalışmış olmanın muhakkak zorlukları oldu” sözleriyle konuşmasına devam ederken, diğerlerinin yanında: “Ancak Kemal Aruçi ile olan akrabalık bağımız (kendisi dedemdir) çalışma sürecine heyecan ve memnuniyet kattığı gibi, kaynaklara ulaşmayı kolaylaştırmış ve de bu bilgileri doğrultma konusunda aile büyüklerinden istifade etme imkânını sağlamıştır.
Biz bu çalışmada Meddah Medresesi mezunu Kemal Aruçi’yi çalışmamızın merkezine yerleştirip, Meddah Medresesi dahil dönemin eğitim veren kurumları ve dini düşüncenin temsilcileri hakkında bilgi vererek aslında Makedonya’da Osmanlı sonrası fikri hayatın bir portresini çizmeye çalıştık.
Kemal Aruçi’nin vaazlarıyla toplumu aydınlatma ve bilinçlendirme çabaları, talebe yetiştirme gayretleri, kaynağı belli olmayan hurafelerle mücadelesi ve dönemin revaçta olan aklı kutsallaştırma tavrına ısrarlı itirazı kimlik muhafazası konusunda verilen mücadeleye olduğu gibi itikadi geleneğe de sahip çıkmada güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Ayrıca elimizde bulunan Akâid ve Kelam Ders Notları’nın sadece Kelâm ilmi açısından değil Dinî Eğitim Tarihi açısından da önemli olduğunun kanısındayız. Eğitim görmüş olduğu Meddah Medresesi’nin, gerek Osmanlı dönemi gerekse Osmanlı sonrası eğitim sistemi ile ilgili şifahi kaynaklar dışında yazılı herhangi bir belgenin elimizde bulunmamayışını göz önünde aldığımızda, söz konusu ders notlarının önemi daha da iyi anlaşılmaktadır” sözlerini dile getirdi.
Konuyla ilgili yapılacak daha çok araştırma var
İleride bu hususta çalışmayla ilgili daha birçok araştırmanın yapılabileceğini ifade eden Meral Yahya, “Tez bir başlangıç oldu. Yapılacak daha çok şeyin var olduğu görülmektedir. Bunun ne kadarı bana nasip olur bilemem. Rabbimizin takdiridir. Ama en azından bu tezin daha derin çalışmalara vesile olacağı temennisi şimdilik memnuniyet verici olmaktadır.
Yeni nesiller zor bir sınavdan geçiyor. Teknoloji, sosyal medya gibi hayatı kolaylaştırır gibi görünüp aslında emek ve zaman israfına yol açan modern bir esaret ile karşı karşıyadırlar. Bunun farkına varmaları gerektiğini söylemek isterim. Bu ümmetin onlara ihtiyacı var. Onlar bizim umudumuzdur. Rabbimizin inayetiyle yapacakları, yapabilecekleri çok şey var. Doğru değerlendirildiğinde bu çok kısa gibi görünen ömür, aslında çok verimli ve bereketli olabiliyor. Cenab-ı Hakk’ın cümlemizi razı olacağı işler ile meşgul etmesini dilerim.
Ayrıca, gazetenizde beni misafir ettiğiniz için teşekkür eder,çalışmalarınızda başarılar dilerim” dedi.
- Bu haber 15-05-2017 tarihinde yayınlanmıştır.