Mimarlık, Takım Çalışması Gerektiren Bir Meslektir
İnsana bir estetik duygusu kazandıran, içine girilince daha çok sevilen, saygın bir ismi ve çevresi olan mimarlık, diğer bölümlere kıyasen daha sosyal olmayı, daha çok çalışmayı, üretmeyi gerektiren bir bölümdür. Mimarlık aslında, herkesi ilgilendiren bir meslek olup, çok da kolay bir bölüm de değildir diyebiliriz. İçinde barındırdığı estetikliğinin yanı sıra bir yetenek meselesi de bu alanın en büyük unsurlarından biridir.
Adı gibi güzel bir mesleği tercih eden, yaptığı mesleği çerçevesinde gençleri, öğrencileri bu mesleğe yönelmelerine teşvik eden Oya Zade Abaz, mimarlığın inceliklerinden bahsetti.
1990 yılı Ohri doğumlu olan Oya Zade Abaz, 2008 yılında liseden, 2011 yılında Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. 2015 yılında aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bu yıl da doktora eğitimine başlamayı planlıyor. 2015 yılından itibaren de iki özel üniversitede Mimarlık Bölümü’nde eğitim görevlisi olarak çalışıyor.
İş hayatıma, üniversite yıllarımda küçük çaplı projelerle başladım
“İş hayatında aktif olarak çalışmamda ailemin desteği büyüktür” diye başlıyor söze Oya Hanım. Ardından, “Özellikle annemin yaratıcılığı, sanatçı ruhlu kişiliği benim mimari ve sanatla erken yaşlarda tanışmama neden oldu” diyerek ilk kariyer hayatına atılış günlerini dile getirdi.
"Çalışma hayatına üniversite yıllarımda başladım. Mimarlık, takım çalışması gerektiren bir meslektir, tasarım ve inşa süreçlerinde projelerin en iyi şekilde tamamlanmasının ardında hep bir ekip işi vardır. Üniversitede çalıştığımız projeler de grup çalışmasıydı, bu dönem bana çok iyi dostluklar kazandırdı. Böylece iş hayatına, üniversitedeki arkadaşlarımla kafeterya, daire ve mağaza tasarımı gibi küçük çaplı projeler ile başlamış olduk” dedi.
Öğrencilerle çalışırken enerjimi yüksek tutup, onları motive etmeye çalışıyorum
Laf lafı açarken, çalışmaya başlamasından bu yana, edindiği tecrübe ve birikimleri ile öğrencileriyle yaptıkları çalışmaları anlatan Oya Hanım, “Özel sektörde farklı tasarım bürolarında çalışmamın ardından özel üniversitelerde eğitim görevlisi olarak çalışmaya başladım. Hiç aklımda olmamasına rağmen eşimin desteği ile akademik kariyer yapma fırsatım oldu. Mesleğimle ilgili birikimlerime, yeni birikimler ekleyerek bunları öğrenmeye hazır gençlerle paylaşmak beni mesleğime daha da bağladı. Öğrencinin farklı bakabilmesi, farklı görebilmesi, geniş yelpazede vizyonunun olması ve eleştirel düşünme becerilerinin kazandırılması gerekmektedir. Mimarlık, bilim, teknik ve sanatla kullanıcının istek ve gereksinimine cevap vererek onlara sağlıklı, işlevsel, yaşanabilir, çevreye zarar vermeden estetik mekânlar yaratır. İstenilen sonucu alabilmek için mimarların sosyoloji, psikoloji, felsefe, geometri, resim ve heykel sanatı gibi farklı alanlarda da kendilerini geliştirmeleridir. Mimar olarak çalışmaya başladığımdan bu yana, kendimi geliştirmek için farklı kurslara katılıyor, onun yanı sıra imkânım oldukça kütüphanemi zenginleştirmeye çalışıyorum. Öğrencilerle çalışırken enerjimi yüksek tutup, onları motive etmeye çalışıyorum, farklı bakmalarını ve farklı görmelerini sağlayacak projeler üzerinde tartışıyor, fikir üretiyoruz” sözlerini kaydetti.
İnsan merak etmeli, araştırmalı, sorgulamalı
Çalışan insanların, özellikle çalışan kadınların her daim yanında olduğun savunan Oya Zade Abaz, “Sevdiğin mesleği yapmak, aynı zamanda sevdiğin insanlarla çalışmak, yaptığın işte verimli, kariyerinin de ilerlemesini sağlar, bunlar da çalışma alanında avantaj getirir. İnsan merak etmeli, araştırmalı, sorgulamalı. Çalışan insan üretir, gelişir, o yüzden çalışmanın herhangi bir dezavantajı olduğunu düşünmüyorum.
Kadınların çalışması sadece ekonomik açıdan katkıda bulacağı için desteklenmemeli. Kadın öncelikle kendini bir birey olarak geliştirmeli, üzerine eklenen tüm sıfatlardan arındırılmalı. Ardından, başarılı olmak için önünde hiçbir engel kalmaz. Zerafet ve nezaketini çalıştığı her işe yansıtır.
İnsanın hayatında örnek olarak aldığı bir insan vardır, idealleri çerçevesinde bu insandan ilham alır. Çalışkanlılığı, azmi ve yardımseverliliği ile Makedonya’daki Türk kadınlarının en başarılı isimlerinden olduğuna inandığım sayın Zerrin Abaz’ın beni cesaretlendiren ve ilham veren başarı öyküsü kariyerimin önemli bir yerindedir” diyerek bu güzel konuşmamızı bu şekilde sonlandırmış olduk.
Oya Hanım’a da sohbetimizi kabul ettiği için kendisine teşekkür eder, başarılı çalışmalarının devam etmesini dileriz.
- Bu haber 13-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.