Türk Dilini ve Edebiyatını Yaşatmak En Büyük Borcumuzdur
Değerli eserlere, yazarlara, düşünürlere sahip olduğumuz Türk Edebiyatı, en köklü edebiyattır diyebiliriz. Bizlerin de Türk diline, kültürüne sahip çıkarak koruduğumuz ve gelecek nesillere aktardığımız Türk edebiyatı eğitiminde hedef, öğrencilere dili sevdirmek, dilin düzgün kullanılmasını öğretmek ve güzel yazı yazmayı aşılamaktır.
Ülkemizde de Türkçeye olan merakın günden güne artması, Türk dilinin ölümsüzleştirildiği açıkça görülüyor. Hâl böyle olunca, Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden de mezun olan öğrencilerin sayısı bizleri gururlandırıyor.
Kısa bir zaman önce Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan Fiknet Yusufoska ile mezuniyetiyle ilgili bir sohbet etme fırsatı yakaladık.
Fiknet Yusufoska, Pirlepe Belediyesine bağlı Kanatlar köyünde doğdu. İlkokulunu, Kanatlar’daki “Kiril ve Metodiy” ilkokulunda tamamladı. Liseyi ise Gostivar Belediye lisesinde tamamladı. Üniversite eğitimine de Üsküp’teki Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne devam etti ve kısa bir zaman önce mezun oldu. “Şu aralar mezun olmanın verdiği heyecan ve anlatılmaz duyguyla mutluluğumu yaşıyorum” diyen Fiknet, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
İnsan, hissettiklerini ve düşündüklerini edebiyat sayesinde ifade edebilir
“Her öğrencinin belirli hedefleri doğrultusunda, iyi bir eğitim alıp, bu hedefler çerçevesinde hayatına devam etme planları vardır. Ben de üniversite tercihimi yaparken, bu bilinçle hareket edip, bana uygun olan bir bölümden yana tercihimi kullanmaya karar verdim. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü tercih etmemin nedenlerinden biri de edebiyatı çok sevmemdir çünkü insan, hissettiklerini ve düşündüklerini, sanat ve edebiyat sayesinde ifade edebilir, diğer insanlarla paylaşabilir.
Edebiyat, düşünce ve duyguların etkili ve güzel bir biçimde anlatma sanatı olduğuna göre, Dünya Edebiyatı tarihine adını yazdırmış Türk Edebiyatını da tanıtmak, yaşatmak; Türk dilini korumak ve sahip çıkmak, gelecek nesillere aktarmak en büyük borcumuzdur diye düşünüyorum.
Üniversite eğitimime bu bölümde başlarken, aldığım dört yıl eğitim süresince, hocalarımızın da sayesinde edebiyatın, özellikle Türk dilinin ve edebiyatının hayatımızda ne denli olduğunu bir kez daha öğrendim. Bu yüzden de bu bölümü severek okudum. Hocalarımızın bilgi ve deneyimleri de iyi bir başarıya ulaşmama yardımcı oldu” dedi.
Zorlu yollardan geçsek de, asla hedeflerimizden vazgeçmeyelim
Fiknet, ileriye dönük planlarından söz ederken: “Bir tarafta mezun olmamın mutluluğunu yaşarken, diğer tarafta ise kendimi bir parçası hissettiğim üniversiteden ayrıldığım için de üzüntü duyuyorum. Fakat eğitim hayatımı burada sonlandırmayı düşünmüyorum. Öncelikle iyi bir iş sahibi olabilmek ve aileme katkıda bulunabilmek, ondan sonra yüksek lisans eğitimime devam etmek en büyük dileğimdir. Umarım, en kısa zamanda bu dileklerim yerini bulur.” sözlerini dile getirirken, konuşmasının devamında, “Üniversite eğitimini tamamlamış biri olarak, gelecek nesillere birkaç tavsiyede bulunmak işimi daha kolaylaştırıyor diye düşünüyorum. Zorlu yollardan geçsek de, asla hedeflerimizden vazgeçmeyelim. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” ilkesini de aklımızdan çıkarmayalım.
Nacizane tavsiyelerimin ardından da, öncelikle böyle güzel bir sohbet fırsatı verdiğiniz için siz Yeni Balkan gazetesine; her zaman yanımda olan canım annem-babama, aileme bütün desteklerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Aynı zamanda bizlere bilgileriyle ışık tutan değerli hocalarıma da teşekkür etmeyi bir borç bilirim” dedi.
Biz de mezuniyetinden dolayı Fiknet’i tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
- Bu haber 27-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.