Atice Feyzoska: “Köyümüzde Türkçe eğitimin devam etmesi için öğretmen olmaya karar verdim”
Ülkemizin farklı kırsal kesimlerindeki öğrenciler, şehirde eğitim alan öğrencilere kıyasen daha zorlu bir eğitim sürecinden geçmekteler. Kimi zaman yaşadıkları yerdeki ortam şartları, kimi zaman okuldaki kadro eksikliği, dil sorunu eğitimdeki zorlukları beraberinde getiriyor. Fakat eğitimin, bir meslek sahibi olmanın ve özellikle Türk dilini ülkenin en ücra köşelerinde bile yaşatmanın bilinciyle öğrencilerimiz her zorluğa rağmen okumayı ve milletine yararlı birey olmayı başarmaktalar.
Kendi köyünde Türk dilinin her daim yaşatılması ve öğrencilerin Türk dilinde eğitim almaları için öğretmen olmayı tercih eden Atice Feyzoska, küçükken eğitimde yaşadıkları zorlukları ve meslek tercihini bu zorluklar sayesinde tercih ettiğini anlattı.
Atice Feyzoska ilk olarak kendini tanıtarak söze başladı. “Ben Atice Feyzoska. Pirlepe’ye bağlı Debreşte köyünde yaşıyorum. 22 yaşındayım. Üsküp Aziz Kiril ve Metodiy Üniversitesi, Doğa Bilimleri ve Matematik Fakültesi, Biyoloji ve Kimya Bölümü’nde dördüncü sınıf öğrencisiyim.”
Zor bir bölüm olduğunu biliyordum fakat pes etmek istemedim, başaracağıma inanıyordum
Ardından, bu bölüme nasıl devam ettiğini anlatarak sözlerine devam etti: “Bizim köyde Makedonca konuşuluyor fakat 16 yıl önce, birkaç öğretmenimizin sayesinde, Türkçe sınıflar açıldı ve o zamanlarda Türkçe okuyan ilk nesil bizim sınıftı. Zaman ilerledikçe Türkçe okumaya karşı ilgi çoğaldı. Son üç-dört yıldır ise her bir ailede Türkçe bilen en az bir çocuk var. Makedonca sınıfların kapanmaması için de eğitimlerine Makedonca devam eden öğrenciler var. Köyümüzde Türkçe eğitimin devam etmesi ve dilimizin kaybolmaması için öğretmen olmaya karar verdim. Fakat bölümle ilgili kararımı vermek için çok düşündüm. Ekonomi lisesini bitirdiğim için zorluk çekeceğimin farkındaydım. İlkokuldan bir öğretmenimle görüştüm ve düşündüğüm şeyleri söyledim. O da bana Biyoloji ve Kimya bölümünde okumamı tavsiye etti. Bizim bölgede ise bu bölümleri okuyan kimse yoktu, bize ders veren hocalar başka yerlerden geliyordu, bir de Türk sınıflarında dersleri Makedonca olarak veriyorlardı. Öyle olduğu için öğretmenlerimi suçlamıyorum çünkü onlar Türkçe bilmiyordu, çoğu da Makedondu. Biz öğrenciler olarak ise ilk başlarda Türkçe verilen derslerde zorluk çekiyorduk, hiç duymadığımız dili, dersi alıyorduk. Ödevleri, her şeyi kendimiz halletmemiz gerekiyordu. Evdekiler, arkadaşlarımız, komşularımız hiç kimse Türkçe bilmiyordu. Ondan sonra yavaş yavaş alışmaya başladık. 7-8. sınıfa geldiğimizde ise herşey çok karıştı. Her ders için yeteri kadar Türk dilinde ders veren öğretmenimiz yoktu, Türkçe kitaplar yoktu. Türkçe ders veren öğretmenler ise Makedonca kitaplardan ders vermek zorunda kalıyordu... Durum böyle olunca da ben bu bölümü okumaya karar verdim. Zor bir bölüm olduğunu biliyordum fakat pes etmek istemedim, başaracağıma inanıyordum.”
Bizim bölgede bu bölümü okuyan yok
Atice Feyzoska, zor olduğunu bile bile tercihini bu bölümden yana kullanmış. Bu bölümde okumanın faydaları ve zorlukları nedir diye sorduğumuzda: “Bu bölümde mezun olan kişiler genellikle kurumlarda, hastanelerde, eğitimde biyolog olarak görev yapar. Biyoloji bölümünün amacı, canlı organizmaların evrimini, dağılımını, anatomisini ve fizyolojisini öğrenip bu konularda çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu da bu bölümde okumanın önemli noktalarından biri.
Bu bölümde okumanın zorlukları da oldu. Az sayıda öğrenci yazıldığı için çok fazla arkadaşım olmayacak, ki bence üniversite döneminde arkadaş çok önemlidir” diye cevapladı.
Yaşadığı bölgede bu bölümde okuyan öğrencinin bulunmadığını vurgulayan Atice, “Bizim bölgede bu bölümü okuyan yok, ki zaten kararımı bu bölümden yana kullanmamın en büyük sebebi oydu. Sadece bizim taraf için konuşmuyorum, ülke çapında bu bölümü seçen öğrenci çok az. Birinci sınıfa başladığımda iki kişiydik, şimdi ise tek ben kaldım.
Bundan sonra ise büyük ihtimalle hayalimi gerçekleştireceğim. Köyüme dönüp orada Biyoloji ve Kimya derslerini Türkçe verip, öğretmen olacağım” diyerek konuşmasını şöyle tamamladı, “’Hayat bazen ummadığın, bazen bitti dediğin yerde başlar. Her yıkılış yeniden doğrulmak için bir fırsattır aslında. Kimi düştüğünde yerde kalmayı, kimi kalkıp yürümeyi seçer. Sen kalk ve koşmayı seç.’
Her düşüşümde bu sözü hatırlayarak koşmayı seçtim.”
- Bu haber 30-11-2021 tarihinde yayınlanmıştır.