“Aziz Kliment Ohridski” Pedagoji Fakültesi - Üsküp Türk Grubu öğrencileri olarak başta sesimiz olan değerli profesörlerimizin ardından öğretmenlerimizin ve Türkçeye gönül vermiş tüm vatandaşlarımızın 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramını kutlarız.

Günün anlam ve önemine ithafen Türk Grubu öğrencileri olarak aramızda kompoziyon yarışması gerçekleştirdik. “Toplumun Ruhu Eğitimdir” başlıklı kompozisyon yarışmasının kazananı Berna FEYZULA olmuştur. Kendisini tebrik eder ve yazmış olduğu bu güzel yazıyı sizlerle payşamaktan onur duyarız.

Toplumun Ruhu Eğitimdir

Toplumun ruhu eğitim olduğu gibi, eğitimin de ruhu vardır ve bu ruh genç kuşaklara: iyiliği, güzelliği, doğruluğu, sevgiyi, saygıyı sözde değil de özde yansıtabilmeli ve davranışa dönüştürebilmeli. Nasıl ki bedenimize canlılık veren ruhumuz ise, eğitime canlılık verecek olan da bu değerleri oluşturacak ruhtur.

Ruh ile kalıplanmış bir eğitimin ve geleceğin öğrencilerinin bir amacı olmalı. İyi bir kariyer yaparak değil, topluma, insanlara faydalı olacak şekilde yetişmek ve halka hizmeti Hakk’a hizmet bilmekten geçer. Genç kuşaklara bu amacı kazandıracak olanlar da mesleğine aşık öğretmenlerdir. Öğretmenlerin amaçları vardır, öğretmenlik sadece bir meslek olsun diye yapılacak bir meslek değildir. Öğretmenlik ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için, üzerinde çokça bir çaba sarf edilen kıymetli bir meslektir. Öğretmenlik kutsaldır. Mesleğini sevgi ile yapan öğretmenler eğitime ruh katarlar, ruh bulmuş bir eğitim de bir toplumu değiştirebilir. Gerekli duygu ve düşünceleri yeni nesile aktaran eğitim var olmazsa toplum da var olmaz. Toplumun varlığı ve varlığını sürdürmesi eğitime bağlıdır. Eğitim değişim sebebi değil sonucudur. Eğitim sayesinde birey doğuştan sahip olduğu ilkel doğasının üstesinden gelir ve toplumsallaşarak  “insan” olur. Bu mücadeleyi  öğretmenleri aracılığıyla, onların davranışlarını izleyerek verebilir. Bu yüzdendir ki; öğretmen çocuğun kendi doğasına karşı verdiği mücadeleyi başararak, toplumsallaşıp insan olurken canlı örneklik teşkil eder. Öğretmen sahip olduğu otorite ile toplumun temsilcisi olarak çocuğu topluma kazandırır.

Eğitim; kökünden söküp koparmadan geliştirmek, dallarını kırmadan zenginleştirmek, insanı dünyadaki yeri konusunda bilinçli kılmak, insana geleceği kendi ellerinde tuttuğu güvenini vermek ve buyruğu altına aldığı doğa güçleri üzerindeki egemenliği sürdürerek, bu güçlere tutsak olmamanın kendine bağlı olduğunu öğretmektir. Özetle insan yaratmaktır eğitim.

Berna FEYZULA

Saygılarımızla, Pedagoji Fakültesi - Üsküp Türk Grubu