Baran: Maarif Okulları büyük ideallerle yola çıkmış okullardır
Türkiye’nin eğitimdeki tecrübe ve birikimlerini Kuzey Makedonya’ya aktaran Uluslararası Maarif Okulları, yeni hedefler ve yeni projelerle eğitim alanındaki hizmetlerini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyor.
Kalkandelen’in ardından faaliyetlerini Üsküp’e de taşıyan Maarif Okulları, Kuzey Makedonya eğitimindeki liderlik iddiasını sürdürüyor.
Türkiye Maarif Vakfı Kuzey Makedonya Ülke Temsilciliği görevine yeni başlayan Mehmet Baran, büyük ideallerle yola çıktıklarını ve bulundukları her ülkede olduğu gibi Kuzey Makedonya’da da kendilerini kısa sürede sevdirdiklerini ifade etti.
Sorularımızı yanıtlayan Mehmet Baran, yaptıkları çalışmalar, sundukları hizmetler, hedefledikleri projeler ve daha bir çok konuda bilgi verdi.
- Okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız? Daha önce ne tür görevlerde bulundunuz, burayı nasıl buldunuz?
“Türkiye’de öğretmenlik yaptıktan sonra, yöneticilik yaptım. Devlet ve özel okullarda öğretmenlik, özel okullarda genel müdür yardımcılığı ve genel müdürlük yaptım. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Özel Okullar Daire Başkanlığı görevinde bulundum. En son Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde Genel Sekreter Yardımcısıydım. Yaklaşık 5 aydır da Makedonya’da Türkiye Maarif Vakfı ülke temsilcisi olarak görev yapmaktayız. Bana en çok sorulan ‘Üsküp’e alıştınız mı?’ sorusuydu. Ben hiç yabancılık çekmedim. Yani alışma diye bir sorun yaşamadım. Tek zorlandığım konu trafikti. Çünkü her şehrin bir trafik akışı var. Buranın da kendine göre bir trafik akış kültürü var, kurallar aynı olsa bile. Fakat kısa sürede adapte olduk.”
“Halk bir bütün halinde bize teveccüh gösteriyor”
- Malumunuz öğretim yılı tamamlanmak üzere. Maarif Okulları olarak bu eğitim yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Güzel bir yıl geçirdik. Sağolsunlar benden önceki arkadaşlar kayıt dönemini güzel bir şekilde geçirmişlerdi. Ben biraz hazıra kondum. Okullar açılmış, faaliyetler devam ediyordu. Eğitim faaliyetleri devam ederken burada göreve başladım. Biz de bunu daha nasıl ileriye taşırız, kalitesini nasıl arttırırız, noktasında destek verdik. Şu anda Kuzey Makedonya’da 3 tane kampüsümüz bulunuyor. Biri Kalkandelen’de; anaokulumuz, ilkokulumuz ve lisemiz var. Yaklaşık 600 öğrencimiz bulunuyor. Hem Kalkandelen bölgesinde hem de Kuzey Makedonya’yı kapsayan bölgede çok başarılı bir eğitim yürütüyorlar. Öğrencilerimiz hem bulundukları bölgede hem de ülke genelinde çeşitli sportif, kültürel ve akademik yarışmalarda dereceler alıyorlar. Bu bizi gururlandırıyor. Bunun dışında Kalkandelen okulumuzda lise yurdumuz var. Yaklaşık 30 öğrencimiz yurdumuzda kalıyor. Aynı şekilde Üsküp’te Çayır bölgesinde, Çayır ve Butel Belediye sınırlarının hemen kesiştiği noktada bir anaokulumuz bulunuyor. Tam kapasite çalışıyor. Şu anda öğrenci alacak yerimiz yok. Sağolsun Butel ve Çayır’da bulunan velilerimiz büyük bir teveccüh gösterdiler. Bir o kadar daha öğrenciyi alma şansımız var fakat yerimiz olmadığı için alamıyoruz. İddialı olduğumuz bir diğer projemiz de Üsküp’teki kampüs binamız. Geçen yıl satın alındı, hızlı bir inşaat sürecine başlandı. Eğitim yılı başlangıcı itibariyle söz verdiğimiz için sadece 10’uncu sınıflarda eğitime başladık. Hedefimiz bu yıl içerisinde tüm kademelerde eğitime başlayabilmek. Şu anda gerekli tanıtım faaliyetlerini de yapıyoruz. Üsküp halkı bir bütün halinde bize teveccüh gösteriyor, okulumuzu merak ediyorlar. Yaptığımız tanıtımlara dönüş yapıyorlar. Üsküp Okulumuzda ilk yılı güzel bir şekilde geçirdi öğrencilerimiz. En son coğrafya yarışmasında sadece bir şube olmasına, çok az öğrenci olmasına rağmen Üsküp’te dereceye girdiler. Bu da bizi gelecek için umutlandırıyor. İnşallah 2022-2023 öğretim yılında arzu ettiğimiz bütün kademelerde dolu dolu sınıflarda eğitime başlayacağız.”
- Göreve gelir gelmez, bir çok devlet görevlisiyle temaslarda bulundunuz. Bu görüşmeler hakkında neler söyleyebilirsiniz?
“Aslında denk düştü diyelim. Biz buraya geldiğimiz zaman yeni bir seçim olmuştu. Dolayısıyla hem hükümette hem belediyelerde ciddi bir değişiklik vardı. Bildiğiniz gibi Kuzey Makedonya’da okullar belediyelerle de ilişkili ve onların yönetiminde çalışmalarını yürütüyorlar. Türkiye’deki Milli Eğitim Müdürlüklerinin işlerini burada belediyelerdeki eğitim müdürleri yürütüyor. Onlarla bizim iyi bir diyalogumuzun olması gerekiyor. Ayrıca Eğitim ve Bilim Bakanlığı ilkokullarla, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları anaokullarımızın işlemlerinden de sorumlu yetkili bakanlıklar. Biz hem göreve yeni başladığımız için bu değişiklikten haberdar edelim, hem seçimi kazanan veya atanan bürokratlara, siyasilere hayırlı olsun diyelim, hem de Üsküp’te okulumuzun faaliyete geçtiğini, tanıtım faaliyetlerine başladığını, kendilerinin bu hususta bize yardımcı olmalarını ve eğitim amacımızın neler olduğunu aktarmak için bu ziyaretleri gerçekleştirdik. Sağolsunlar ziyaret ettiğimiz bütün siyasiler ve bürokratlar bizi çok güzel bir şekilde karşıladılar. Bunda tabi Türkiye’ye olan güvenlerinin, Türkiye’nin Kuzey Makedonya ile olan güçlü bağlarının etkisi var. Bu etki sayesinde biz bütün bu görüşmelerimizi olumlu havada geçirdik. O yüzden mutluyuz.”
“İki büyük gücümüz var; biri Türkiye’nin köklü eğitim geçmişi”
- Biraz önce bahsettiniz, öğrencileriniz girdiği bir çok yarışmada derece elde ediyor. Öğrencilerinizin bu başarısının sırrı nedir?
“Bizim iki tane büyük gücümüz var. Bunlardan birincisi, Türkiye’nin köklü eğitim geçmişi. Ciddi bir eğitim kültürü var Türkiye’de. İkincisi, Maarif vakfı olarak yaklaşık 49 ülkede okulumuz bulunuyor. 60’ın üzerinde temsilciliğimiz var. Bu da bize şunu getiriyor; hem hizmet içi eğitimlerde hem farklı ortamlarda bir araya geldiğimizde dünyanın dört bir tarafındaki eğitim tecrübelerini birbirimize aktarıyoruz. Kıskançlık olmadan, paylaşımcı olarak. Dolayısıyla ben, Pakistan’da çok güzel bir eğitim metodu uygulanıyorsa, Macaristan’da çok güzel bir etkinlik yapıldıysa, Kenya’da farklı bir başarı elde edildiyse, bunu yerelliğe uygun olarak ufak tefek değişiklikler yaparak, hemen uygulayabiliyorum. Bu büyük bir güç, büyük bir tecrübe aktarımı. Dolayısıyla dünyanın her tarafındaki eğitim tecrübelerini burada paylaşmamız, köklü eğitim kültürümüzü buraya aktarmamız, bizi mutlu ediyor. Bir güzel taraf da şu; öğretmenden güvenliğe, temizliğe kadar bütün kademelerde 170’e yakın çalışanımız var, Türkiye’den gelen kadro 8 kişiyiz, geri kalanların hepsi buradaki Kuzey Makedonya vatandaşı arkadaşlarımız. Arkadaşlarımızı özellikle işbirliğine açık olarak seçtik ve onların da ciddi katkısını ve desteğini görüyoruz. Uyum noktasında bize çok yardımcı oldular. Hem dünyadaki hem Türkiye’deki tecrübemizi paylaşırken, büyük bir istek gösterdiler. Kurumsal tecrübemiz, dünyada edindiğimiz birikimimiz, buradaki öğretmen arkadaşlarımızın gayretleri birleşince, çocuklarımız da bu iş için istekli olunca başarı kaçınılmaz oluyor. Yani bir kaç ayak bizi destekliyor ve hepsinin sonucunda da biz istediğimiz başarıyı, hatta istediğimizden daha öte bir başarıyı da kısa sürede yakaladık. Büyük bir gururla şunu söyleyebilirim; dördüncü yılını bitiriyor Kalkandelen’deki okulumuz. Ama velileriyle, öğrencileriyle konuştuğunuzda, yaptığı faaliyetlere baktığınızda, sanki 20-30 yıldır Kalkandelen’de faaliyetini yapan bir okul. Kurumsallaşmış, kökleşmiş, velilerle diyaloğu, öğrencilerle diyaloğu, öğrencilerin birbiriyle olan dayanışması, hakikaten gıpta edilecek bir ortam. Bütün bu sebepler bir araya gelince başarı da kolayca yakalanıyor.”
- Kalkandelen’in ardından faaliyetlerinizi Üsküp’e de taşıdınız. Üsküp’e ilişkin planlarınızdan söz eder misiniz?
“Üsküp’te anaokulumuzda biz güçlüyüz. Çayır ve Butel bölgesindeki veliler bizi ciddi olarak benimsediler ve seviyorlar. Çocuklarını seve seve gönderiyorlar. Aynı başarıyı biz Üsküp kampüs binamızda da gerçekleştirmek istiyoruz. Planlarımız ona göre yaptık. Gerekli altyapı çalışmalarımızı da hazırladık. Yaklaşık 12 bin 500 metre kare kapalı alanımız var. Güzel bir bahçe alanı oluşturduk. Bir katı, bahçe katını komple anaokulumuza ayırıyoruz, bir katımız ilkokul 1-5 arası, bir katımız sadece laboratuvarlara ayrılmış durumda, bir katımız ortaokul diye tabir ettiğimiz 5-9. sınıflar, en üst katımız da tamamen lise öğrencilerimize ayrılmış durumda ve bunlar giriş çıkış kapıları ve merdivenleriyle birbirinden bağımsız. Bugüne kadar yaptığımız, öğretmenlerimizin kalitesi, eğitim sistemimizin iyiliği, birikimlerimiz ve tecrübelerimizin dışında farklı uygulamalar da yapmış olacağız. Şöyle ki bir robotik atölyesi kuracağız. Burada çocuklar robotik kodlama yapabilecekler. Programlama yapabilecekler. Hayallerindeki bir aleti, bir teknolojik çalışmanın programını kendileri yazıp, kendileri uygulayabilecekler. Küçük yaşta programlayı öğrenecekler. Çünkü geleceğin dünyası tamamen dijital bir dünya olacak. Biz öğrencileri buna hazırlayacağız. Küçük yaştaki çocuklarımız için oyun çağı etkinlikler önemli. Mesela bizim burada masal ve hayal atölyemiz olacak ve çocuklar kendi kurguladıkları hayallerini, masallarını birbirine aktarabilecekler ve odanın içerisinde bulunan malzemelerle hayal dünyalarındaki şeyi gerçekleştirebilecekler, paylaşabilecekler. Onun dışında atölyelerimizi, laboratuvarlarımızı, yani fen bilgisi, fizik, kimya, biyoloji, dil laboratuvarlarımızı, kulüp odalarımızı söylemek bile istemiyorum çünkü zaten eğitimin bir parçası. Güçlü bir şekilde bu çalışmaları yürüteceğiz ama şuna inanıyoruz; iyi bir öğrenci akademik çalışmalarının dışında kültürel ve sportif çalışmalarla da ortaya çıkacaktır. Öğrencilerimizin her iki yönüyle hem akademik hem kültürel yönüyle, kendisini ifade etmesini istiyoruz.”
“Öğrencilerimizi TEKNOFEST’e göndermeyi hedefliyoruz”
- Maarif okullarını tercih eden öğrencilere yönelik en büyük hedefleriniz nelerdir?
“Yeni neslin en büyük sorunu biliyorsunuz sanal dünyaya çok bağımlı olması. Biz sanal dünya ile ilişkisinin tadında olmasını istiyoruz. Aşırıya da kaçmadan, yok da saymadan. Öğrencilerimizin birbirleriyle, öğretmenleriyle, ailesiyle ve çevresiyle olan iletişim becerilerini önemsiyoruz, bunu geliştirmek arzusundayız. Şu ana kadar okullarımızda diğer okullarla ve çevreyle yapılan diyaloglarda bunu gerçekleştirebildiğimizi düşünüyoruz. Şu an Ramazan ayı içerisindeyiz. Kalkandelen’deki öğrencilerimiz kendi aralarında topladıkları yardımları geçen sene koliler halinde ihtiyaç sahibi arkadaşlarına, komşularına götürdüler, dağıttılar. Bu sene yardım çekleri şeklinde bunu yapıyorlar ve bunu öğrencilerimiz kendi elleriyle dağıtıyorlar. İhtiyaç sahibiyle yüz yüze gelerek, onların yaşadığı ortamı görerek, sosyal hayatın gerçekliğiyle tanışıyorlar. Bu onların yarın büyüdüklerinde, bir iş sahibi olduklarında, yönetici olduklarında paylaşmayı, yardımlaşmayı, diğergamlığı sağlamış oluyor. Şimdiden çocuklarımıza bunları kazandırıyoruz. İyi bir insan olmalarını hedefliyoruz. Bizim hedeflerimizden bir tanesi bu. Yani çok iyi akademisyen olabilirsiniz ama iyi bir insan değilseniz bir anlamı yok. Çok iyi bir mühendis olabilirsiniz ama iyi bir insan değilseniz topluma faydanız olmaz. Hem iyi bir mühendis, hem iyi bir siyasetçi, hem iyi bir yönetici, hem iyi bir aile üyesi, hem iyi bir ev hanımı olsunlar ama mutlaka iyi bir insan olsunlar. Kendisine, arkadaşlarına, ailesine, ülkesine, insanlığa katkısı olsun. Hedeflerimizden bir tanesi de bu. Bir diğer hedefimiz, Maarif vakfının 49 ülkede okulu var, biz öğrencilerimizi çok kültürlü dünyanın dört bir tarafıyla iletişime açık hale getiriyoruz. Bu amaçla çalışıyoruz. Gerek Türkiye’den olsun, gerek çeşitli ülkelerden olsun kardeş okul faaliyetleri başlattık. Şu anda yazışmalarımız devam ediyor, o yüzden imzalar atıldıktan sonra isimlerini söylersek daha şık olur. Ama kardeş okul çalışmaları bittikten sonra, hem okulumuza Türkiye’den ve diğer ülkelerden öğrenciler gelecekler, birbiriyle kaynaşacaklar, aynı şekilde öğrencilerimizi belki çok düşük maliyetli rakamlarla Türkiye’ye de diğer ülkelerede gönderebileceğiz. Bu seneki hedeflerimizden bir tanesi biliyorsunuz Türkiye insansız hava araçları (İHA) üzerine dünyada söz sahibi bir ülke. Uçak sanayisinde geldiğimiz noktayı sergilediğimiz bir fuarımız var, TEKNOFEST fuarı. Bu yıl Samsun’da yapılacak ve biz öğrencilerimizden küçük de olsa bir grubun buraya katılmasını, oradaki çalışmaların nasıl olduğunu, etkinliklerin nasıl gerçekleştirildiğini, projelerin nasıl üretildiğini öğretmek istiyoruz. Burada üzülerek de olsa bunu söylemek istiyorum, biz bu çalışmayı yaptığımızda, bu projeyi geliştirebilecek öğretmen bulmakta zorlandık. Bu bir kültürdür, bu kültürü paylaştığımız zaman, yerinde de gördüğümüz zaman gelecek yıl daha çok projeyle, daha güçlü bir şekilde TEKNOFEST’lere katılacağımızı düşünüyorum. Bunu da daha sonraki yıllarda Kuzey Makedonya’daki öğrencilerin eğitimine veyahut bu tür sanayi ve ekonomik kalkınmaya öncülük edeceğini de düşünüyorum.”
- Okulunuz öğrencilere burs imkanı da sunuyor. Burs miktarı ve bu bursların nasıl elde edileceği konusunda bilgi verir misiniz?
“Burslarımızın bir kaç tane veriliş şekli var. 7 Mayıs tarihinde MAGİS diye ifade ettiğimiz Maarife Giriş Sınavımızı gerçekleştireceğiz. Bu sınava giren öğrencilerimizden birinci, ikinci ve üçüncü olanlara yüzde 100’den yüzde 50’ye kadar değişen oranlarda indirimlerimiz var. Ayrıca bu sınava giren bütün öğrencilerimize yüzde 10’luk bir indirim yapmış olacağız. Bunun dışında sportif ve kültürel alanda, akademik anlamda gerçekten başarılıysa ve biz bu öğrencinin varlığından haberdar olursak, vakıf merkezimizden onay alarak gerekirse yüzde 100’e kadar bu öğrencilerimize burslar verebiliyoruz. Bizim amaçlarımızdan bir tanesi bulunduğumuz bölgede hem en iyi eğitimi vermek hem de en iyi adaylara ulaşarak onların yetişmelerini sağlamak. Bunu da özellikle Kalkandelen’de gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Gelecek yıldan itibaren, Kalkandelen’deki okulumuzun özellikle lise sınıflarına kaydolmak çok zor olacak çünkü kontenjanlarımız bu yıl itibariyle sınıra gelmişti. Gelecek yıl itibariyle dolmuş olacak. Gerçekten başarılı değilseniz artık oralarda kayıt olma şansınız kalmayacak. Bu da hem Kalkandelen halkının bize olan teveccühünü hem öğrencilerin seviysesinin ne kadar yüksek olduğunu hem de ne kadar iyi bir eğitim verdiğimizin bir göstergesi. Önümüzdeki iki yıllık süreç içerisinde Üsküp’teki kampüs binamızda da aynı noktaya geleceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda öğrencilerimizi daha ciddi bir seçmeye tabi tutarak, daha başarılı öğrencileri alacağımıza inanıyorum. Üsküp okulumuzun bir farkı da İngilizce eğitim yapılacak olması. Uluslararası anlamda eğitim verilecek. Öğrenciler İngilizce dışında Makedonca, Arnavutça, Türkçe ve Almanca’yı da ders olarak görebilecekler. Çok kültürlü ve çok dilli bir eğitim sistemi uygulamış olacağız. Bununla herhalde Üsküp eğitim hayatına ciddi bir katkımız olacak.”
“Akademik ve sosyal anlamda mükemmel bir altyapıya sahibiz”
- Malumunuz olduğu üzere ülkemizde bir çok özel okul faaliyet gösteriyor. Bütün bu özel okullar arasında sizin ayrıcalığınız nedir?
“Bir kaç ayrıcalığımız var. Birincisi iddialıyız, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. İkincisi uluslararası anlamda bir tecrübeyi buraya getiriyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki eğitim kültürünü buraya getiriyoruz. Bu noktada da avantajlıyız. Çok iyi öğretmenler seçiyoruz, öğretmen kalitemiz çok iyi. Dolayısıyla hem öğrencilerle, hem velilerle daha kaliteli bir iletişim kurabiliyoruz, eğitim yapabiliyoruz. Dil eğitim sistemimiz çok iyi. Dil eğitimi noktasında çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bütün bunların ötesinde akademik ve sosyal anlamda mükemmel bir altyapıya sahibiz. Her çocuğumuz mutlaka sahneye çıkarak kendisini ifade edebiliyor. Bir spor aktivitesinde, bir müzik etkinliğinde kendisine yer bulabiliyor, kendisini ifade edebiliyor. Üsküp’teki okulumuzda robotik kodlama, dron eğitimi gibi eğitimler vereceğiz. Farklı olarak okçuluk eğitimi veriyoruz. Yani diğer okullarda gerçekleştirilmeyen, bulunmayan etkinliklerimizi gerçekleştiriyoruz. Bütün okullarda şu söylenir ‘laboratuvarlarımız var, akıllı tahtalarımız var, sınıflarımız güzel, kadromuz iyi’ ama biz bunları üstün bir motivasyonla bir araya getirdik. Bu bizim farklılığımız. Güçlü bir destek alıyoruz. Hem Türkiye’nin hem dünyanın dört bir tarafındaki tecrübelerimizi buraya taşıyoruz. Hem de diğer okullarda olmayan robotik kodlama gibi, hayal ve masal atölyeleri gibi, okçuluk faaliyetleri gibi çalışmaları yapıyoruz. Bunları yaparken bir basketbol etkinliği, bir futbol etkinliği, bir coğrafya yarışmasında, bir fizik yarışmasında, bir masa tenisi etkinliğinde de varız. Farklı branşlarda güzel dereceler de elde ettik. Hem var olanı en iyi şekilde yapcağız hem de olmayan çalışmaları buraya taşımış olacağız. Herhalde farkımız bu olsa gerek. Ama bunlardan öte en büyük şeyimiz, iddiamız.”
- Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
“Maarif Okulları gerçekten büyük ideallerle yola çıkmış, okullardır. Ciddi başarılar ortaya koymuş, bulunduğu ülkelerde kısa sürede kendisini sevdirmiş, ülke dereceleri, uluslararası dereceler elde etmiş okullar. Aynı başarıyı biz Makedonya’da da gösterdik. Bu başarılarımız her gün daha daha artıyor. Bu yüzden bizi tercih eden velilerimize önce teşekkür ediyorum. Yola çıktığımızda bize güvendikleri ve bize inandıkları ve bizi yalnız bırakmadıkları için, Makedonya halkına, Kalkandelen halkına, Üsküp halkına teşekkür ediyoruz. Ciddi katkıları oldu. Bizi şartsız bir şekilde desteklediler. Şunu da özellikle belirtmek isterim; Maarif Okulları Kuzey Makedonya’da Türkiye’yi temsil eden eğitim alanındaki tek resmi kurumdur. Bizden başka herhangi bir kurum böyle bir hakka sahip değildir ve iddaa edemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğini de arkamızdan alarak, biz eğitim faaliyetlerini yapıyoruz. Ülkemize karşı sorumluluklarımız var. Makedonya’ya karşı sorumluluklarımız var. Başarılı olmak, başarımızı devam ettirmek arzusundayız. Bu amaçla yola çıktık. En iyiyi hedefliyoruz, en güzeli hedefliyoruz. Başarılı olmayı hedefliyoruz. Başlangıç itibariyle de hedeflerimizi tutturmuş olmaktan mutluyuz. Daha güzel bir şekilde bu çalışmayı yapacağımızı da inanıyorum. Burada gerek Makedonlardan olsun, gerek Arnavutlardan olsun, gerek Türklerden olsun, gerek Boşnaklar ve Romanlardan olsun tüm kesimlerin bize göstermiş olduğu destek bizi çok mutlu ediyor. Geçen sene velilerimize söz verdik, bir sınıf açtık. Bir yıl içerisinde bütün enerjimizi o sınıftaki çocuklara verdik, o öğrencilerimiz şimdi çok mutlular. Dolayısıyla sadece oradaki gayretimizin bütün bir okula yayıldığını düşünürsek herhalde çok çok daha güzel neticeler elde edeceğimizi, iyi ve çok kaliteli bir eğitim vereceğimize inanıyoruz. Kalkandelen’de olduğu gibi Üsküp’te de kısa sürede okulumuzu dolduracağımız ve onlara da arzu ettikleri ve hayal ettikleri eğitimi kazandıracağız.”
- Bu haber 14-04-2022 tarihinde yayınlanmıştır.