Doğu Makedonya bölgesinde Türkçe eğitim veren ilkokullarda günümüzde de bazı sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor. Doğu Makedonyalı Türk öğrencilerinin kitap eksikliği devam ederken, öğretmenler bir çözüm yolu arıyor. Radoviş’e bağlı Alikoç ve Kocalı köylerinde öğretmenlik yapan İsmail Kurt, okuldaki eğitim sistemini değerlendirdi.      

1966 yılında Konçe’de doğan İsmail Kurt, ilköğrenimini Konçe “Gotse Delçev” ilkokulunda bütünledi. 1978 yılında Radoviş’te bulunan “Yosip Broz Tito” lisesinde eğitimine devam ettim. Liseyi bütünledikten sonra Üsküp’te Aziz “Kliment Ohridski” Üniversitesi Pedagoji Fakültesinden mezun oldu.

Öğretmenlik görevine 5 Aralık 1985 yılında, Alikoç ve Kocalı köylerinin ilkokulunda başladı. O zamanki adıyla “Moşe Piyade” bugün ise “Kırste Petkov Misirkov” ilkokulu Radoviş’te bulunan okulda, 32 yıldır öğretmenlik yapıyor.

“Günümüzde öğrenciler ders kitaplarının dışında kitap okumuyor”
Doğu Makedonya’daki Türkçe eğitimi değerlendiren İsmail Kurt, “Öğrenciler, birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar Türkçe eğitim görüp daha sonra eğitimlerine Makedonca devam etmektedirler. Lise ve üniversite eğitimlerini de Makedonca görmektedirler.

Benim öğretmenlik yaptığım ilkokullarda kitap eksikliği görmüyorum ancak öğrenciler roman, hikâye gibi kitapları daha az okuyorlar. Yeni yetişen öğrencilerde kitap okuma alışkanlıkları pek olmuyor. Gelişen yeni teknolojilerde öğrencilerimiz bilgilere daha kolay ve kısa yollardan ulaşarak günümüzde de pek kitapla temasları olmadan, kitapları karıştırmadan internet üzerinden kolaya kaçıyorlar.

Kendi sınıfımdaki ders kitaplarımız yeterli ancak Türkçe eğitim gören diğer sınıflarda henüz basılmamış kitaplar bulunmaktadır. Mesela Müzik, Toplum, Sosyal Bilimleri kitapları gibi birçok kitabımız Türkçe değil. Eskiden bu kitaplar beşinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar Makedonca okutulurdu fakat şimdi bu kitaplarımızın hiçbiri mevcut değil” dedi.

“Öğrenciler yeni eğitim sistemine ayak uydurmakta zorlanıyor”
Öğretmen İsmail Kurt, eski eğitim sisteminin öğrenciler açısından daha verimli olduğunu belirtirken, “Eskiye kıyasen yeni eğitim sisteminde bazı öğrencilerimiz tarafından zorluklar hissediliyor. Bu zorluklar en fazla biz, birden beşinci sınıfa kadar olan sınıf öğretmenleri olarak anlıyoruz. Eski eğitim sistemi o dönemlerde öğrencilere daha fazla bilgi kazandırmaktaydı. Şimdi ise bazı eksiklikleri görebiliyoruz. Örneğin, yeni eğitim sistemindeki program müfredatları henüz okuma yazma bilmeyen öğrencilerden problem çözmelerini istiyor. Bu durumda öğrencilerimiz de oldukça zorluk çekiyor ve başarılarını da olumsuz etkiliyor. Yeni sisteme baktığımızda birçok dil dersinin bulunduğunu görüyoruz. Bu yeni sistemle öğrenciler başarı gösteremedikleri gibi, hiçbir dile de tam manasıyla hâkim değiller, öğrenmiş değiller. Yeni sisteme göre bütün derslerden yarım kalıyorlar” sözlerini ifade etti.
                                                                                                                 Zeynep Domazet