Öğretmenlerin değeri, kıymeti, hiçbir sözle ifade edilemez, bunu anlatmaya kelimeler yetmez. Bir çocuğu ailesinden sonra eğiten, başarılı, kendi milleti ve ülkesi adına yararlı birey olması için onları yetiştiren, bütün fedakârlıkları yapan, öğrencileri için mücadele eden şüphesiz ki öğretmenlerdir. Özellikle Balkanlar çapındaki okullarda Türkçe için büyük mücadele veren öğretmenlerimiz, bu uğraşlarını, öğrencilerinden aldıkları başarılı, olumlu sonuçlarla kanıtlamaktadırlar.

Kosova’nın Mitroviça şehrinde, az sayıda Türk öğrenci olmasına rağmen, öğrencilerinin eğitimi için uğraşan ve bu kutsal mesleği yapan öğretmen Albulena Randobrava ile bir konuşma fırsatı yakaladık. Kendisiyle mesleği ve okuldaki Türkçe eğitim hakkında kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Öğretmen Albulena hanım, kendisini tanıtarak söze şöyle başladı:

“Ben Albulena Randobrava. Mitroviça’da sınıf öğretmeniyim. Bu mesleği yaklaşık 8 yıldır yapıyorum. Öğretmenliği seçmemin en büyük etkeni ailemden kaynaklanmaktadır. Nedeni, öğretmenlerle çevrili bir ailede yetişmemdir” diyor ve okuldaki Türkçe eğitim hakkında bizlere bilgi veriyor: “Mitroviça’da Türkçe eğitim, anasınıflarından 9’uncu sınıflara kadar mevcuttur. Maalesef öğrenci sayımız az. Az olmasına rağmen işveriyle, sabırla ve büyük mücadelelerle Türkçeyi, Türklüğü ayakta tutabilmek için mücadele etmekteyiz. Öğrencilerimizin çoğu Mitroviça’nın belirli ailelerindendir. Aralarında Türkiye uyruklu olanları da var, aileleri iş üzere Mitroviça’da bulunmakta.

Her okulda olduğu gibi okulumuzda faaliyetler düzenlenmektedir. Örneğin; resmî bayramlarda çeşitli etkinlikler ve programlar düzenlenmektedir. Artı, Arnavut öğrencilerinin de düzenlemiş olduğu etkinliklere öğrencilerimiz dahil edilerek birlik ve beraberliği sağlamaktayız.

Etkinliklerin arasında 17 Şubat Kosova’nın Bağımsızlığı, okul çapında düzenlenen geziler, müze gezileri, Türkiye Cumhuriyeti tarafından düzenlenen ziyaretlerde de okulumuzdan Türkçe okuyanların dışında Arnavut öğrencileri de dahil edilmiştir” diye ifade etti.

Bir kadın olarak çalışmanın avantajlarından söz eden Albulena hanım, “Çalışmanın en büyük avantajları kendi ayaklarımızın üstünde durabilmemizdir. Bunun yanı sıra aileye maddi olarak destek olmak, çocuklarımıza çalışmanın ne kadar önemli olduğunu en yalın haliyle anlatmak ve örnek olabilmektir. Bunun haricinde dezavantajları da var. Anne, çalışan, ev hanımı, bunların hepsi bir arada yapılıyor ve haliyle büyük yorgunluk sözkonusu oluyor. Ama ben inanıyorum ki bütün kadınları güçlü kılan farklılığımızdır, her şeyin üstesinden gelebilmemizdir” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.