Güney Sırbistan’ın Arnavut azınlığının yaşadığı 3 tane belediyeden oluşan Preşova Vadisi belki de Balkan ülkelerinin en ҫok ihmal edilmiş bölgelerden bir tanesidir. Bu bölgeler çoğunlukla Arnavutların fakat diğer azınlıkların da mevcut olduğu bir bölgedir.

Nüfusu az ama genç olan bu bölgede gençlerin eğitim serüveninde belli sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. Ülkede mevcut olan etnisite ve siyasi sorunlardan dolayı bu bölgenin gençleri genelde liseye kadar eğitimlerini memlekette tamamlayıp üniversite için Sırbistan dışına gidiyorlar. Bu bir tercih meselesi mi yoksa üniversite hayatını devam edebilmelerinin tek çaresi mi, o bölgedeki yaşayan gençlerden öğrenmeye çalıştık.

Preşova gençlerinin genelde ilk tercihi en yakın komşu ülke olarak Kosova’dır. Kosova Piriştine Devlet Üniversitesi’ne başvururken belli zorluklarla karşılamaktadırlar. İlk olarak bu bölgeye ayrılan düşük kontenjan, Üniversite kazanma sınavının yüksek olan barajı ve daha sonra Sırbistan tarafından kabul edilmeyen Kosova Üniversite diplomaları sıkıntıları gibi Preşova Vadisi gençlerinin yaşadığı en önemli ve en büyük sıkıntılardan sadece bazılarıdır.

Maddi durumu biraz daha iyi olanlar Arnavutluk’u seçiyorlar fakat bu herkes için mümkün olan bir durum değildir. Arnavutluk’ta bu bölgeye ayrılan kontenjan biraz daha yüksektir fakat Arnavutluk’u seçen ya da seçmek zorunda kalan öğrenciler maddi sorunlarıyla baş etmek zorundadırlar. Çünkü Preşova Vadisi kaç senedir işsizlik sorunlarıyla uğraşmaktadır ve komşu ülkelerinde bile olsa bir kaç sene okuyup orda yaşamak herkes tarafından kolay karşılanabilecek maddi imkanları yoktur. Makedonya’yı seçen öğrencilerin de durumu pek farklı değildir maalesef. Bunlar söze getirilen sorunların bazıları sadece. Tüm bu zor şartlara rağmen Preşova gençlerinin okuma hayallerini gerçekleştirebilmek için hiç kırılmayan çok güçlü bir çaba, direniş, heyecan ve iradesine sahip olduklarını gördük.

Söze getirilen komşu Ülkelerin Üniversiteleri tarafından kendi vatandaşları olmayan öğrenciler için açılan kontenjanın düşük sınav kazanma barajın ise yüksek olması Preşova öğrencileri için oldukça sorunlu bir durum oluşturmaktadır. Barajı aşamayan ya da bu bölge için ayırılan düşük kontenjandan dolayı Üniversite’de okuma hakkını kazanamayan öğrenciler vardır. İşte bu öğrencilerin durumu en üzücü durumdur. Tam bu kadar zor şartlarda 2012’de ilk defa Türkiye Cumhuriyeti Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından dünyanın bir çok ülkeleri için ve aynı zamanda Balkan Ülkeleri için de başlatılan “online başvurma burs sistemi” açıldı. YTB burs sistemine ırk, din, siyasi ayrıcalıkları bakmadan herkesin başvurma hakkı vardı. 2012’den bu yana YTB tarafından Preşova Vadisi de hiç ihmal edilmemiştir. YTB bursları bu bölgede yaşayan birçok öğrenci için en büyük umut olmaya başlamıştır. O zamandan bu yana Preşova Vadisi’nden YTB burslarına yaklaşık 200 öğrenci başvurmuştur. Onların neredeyse yarısı Türkiye Üniversiteleri’nde tam burslu olarak okuma hakkı kazanmıştır. Nüfusu genç olan bu bölge için böyle bir rakam az değildir ve böyle bir imkan hayal edilemeyecek kadar büyük bir imkandır. Türkiye’de burslu olarak okumak nasıl bir duygu, nasıl bir imkan bu bölgenin öğrencilerine sorduk. Bu burstan yararlanan Hanife Hamidi sorularımızı yanıtladı.

Hanife Hamidi bize kendinizi tanıtır mısınız?

“Merhaba, ben Hanife Hamidi 1993 yılı Preşova doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi doğup büyüdüğüm yerde tamamladım. 2012 yılında YTB Burslarına başvurup Türkiye’de burslu olarak okuma hakkı kazandım. Aynı sene içinde Türkiye’ye gittim. Bir yıllık Türkçe dil eğitimimi tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okumaya başladım ve altı yıl sonra, Haziran 2019 mezun oldum.”

Türkiye’ye YTB burslusu olarak okumaya ilk gidenlerdensiniz; Türkiye’de burslu olarak okumak nasıl bir duygu anlatır mısınız bize?

“Türkiye’de burslu olarak okumak muhteşem bir duygu. YTB sadece maddi değil aynı zamanda manevi olarak da bize destek oldu. Yaşadığımız tüm sorunları çözmeye yardım etmeye çalışıyorlardı ve bizi her zaman bekleyen açık bir kapı vardı.”

Türkiye’de okumak nasıl bir süreçti, neler kazandırdı size, ne gibi sıkıntılarla karşılaştınız?

“Türkiye’de yaşadığım bu yedi sene benim için hayatımın en güzel yıllarıydı. Bana bir çok şey kazandırdı. Küçüklüğümden beri hayalim Tıp okumaktı ve bunu gerçekleştirdiğim için mutluyum. Çok güzel anılar biriktirdim, çok sevdiğim arkadaşlarım oldu. Türk insanının bana verdiği samimiyet artık hayatımın en güzel parçası oldu. Fakat bu yollar boyunca tabi ki zorluklar da vardı, en büyük zorluk ailemin uzak olmasıydı.”

Ne zaman mezun oldunuz? Mezun olduktan sonra nerde devam ediyorsunuz?

“Haziran 2019 mezun oldum, artık yeni doktor sayılıyorum, bu beni biraz heyecanlandırıyor çünkü sorumlu bir meslektir bu. Fırsatım olursa Almanya’da uzmanlığımı devam etmek istiyorum çünkü Preşova’da çalışma imkanları nerdeyse sıfır.  Bu bölgede ki yaşama şartları öyle ki geleceğimiz ne getirecek bize hiç belli olmuyor.”

Halime Hasani