Makedonya’da Türk lezzetlerinin ilk durağı olan İstanbul Simit, Üsküp’ün yeni alışveriş merkezinde de yerini aldı. İstanbul Simit Cafe, birbirinden lezzetli ve özenle hazırlanan un mamüllerini müşterilerinin beğenisine sunmaya devam ediyor.

2005 yılında Ramstore market zincileri içerisindeki fırınları işletmeye başlayarak Makedonya piyasasına dahil olan İstanbul Simit, daha sonra 2015 yılında Ramstore alışveriş merkezinde açtığı İstanbul Simit Cafe ile Makedonya’daki yeme içme sektörüne bir yenilik kattı.

İstanbul Simit’in Sahibi İşadamı Maksut Karayalçın, gazetemize yaptığı açıklamada Balkanlarda simitçilik alanındaki boşluğu doldurduklarını ifade etti.

“İstanbul Simit’i bir marka haline getirdik”

Karayalçın açıklamasında “Simitçilik alanında ciddi bir açık vardı. Dünyada simitçilik trendi yükselmeye başlamışken Kuzey Makedonya’da açtığımız İstanbul Simit ile bu boşluğu doldurduk. Bunun paralelinde üretim yapabilmek için yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik bir alana sahip fabrika kurduk. Fabrikanın yüzde 80’i makine sistemiyle çalışıyor. Fabrikamızın aylık üretim kapasitesi 50 ton. Dolayısıyla sadece kendi işletmelerimize değil dışarıdan iştirakçilere de ürün vermeye başladık. Bunların başında Uluslararası Üsküp Havaalanındaki BTA firması geliyor. Burger King ve Usta Döner’in ekmek tedariğini de yapıyoruz. Ayrıca restoranlara baklava ve diğer ürünlerimizi veriyoruz. Yelpazemiz git gide genişlemeye devam ediyor. Biz, İstanbul Simit’i bir marka haline getirdik. Bu markayı diğer AVM’lerin içerisinde de en kısa sürede açmayı planlıyoruz. Bundan sonra Franchise vermeye başlayacağız. Hatta bununla ilgili yaklaşık 30 talep aldık. Makedonya’nın çeşitli illerinden talepler geldi. Tabii işin altyapısı tamamıyla bitirdikten sonra bu taleplere cevap vereceğiz.” dedi.

“Türk gıda ürünlerini Balkanlara ilk biz getirdik”

Yiyecek içecek sektörüne yenilik kattıklarını söyleyen Karayalçın “Balkanlara ilk Türk gıda ürünlerini 2005 yılında Ramstore marketlerindeki fırınlarla biz getirdik. Makedonya’daki yiyecek içecek sektöründeki bütün yenilikleri biz yaptık. Pideyi biz getirdik. Lahmacunu biz getirdik. O zamana kadar buranın meşhur yiyeceği Simit Pogaça’ydı. Fakat bunun paralelinde lahmacun, simit, hatta ve hatta cağ döneri getirdik. Makedonya’da bu sektördeki yenilikleri bizim şirketimiz başlattı. Bu anlayışla da devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Mağazaların çoğalmasıyla istihdam da çoğalıyor”

Pandeminin etkilerinden de söz eden İşadamı Maksut Karayalçın, “Mağazaların çoğalmasıyla istihdam da çoğalıyor. Pandemi öncesi şirketimizde yaklaşık 190 kişi çalışıyordu. Pandemide biraz sıkıntı yaşadık. Hatta baya direndik. Fakat ülkede hastalık azalmaya başladıktan sonra sınır kapılarının açılmasıyla çalışan kalifiye insanlarının birçoğu ülkeyi terketti. Bizden ayrılanların yüzde 70’i, yüzde 80’i Avrupa’ya gitti. Dolayısıyla o süreç içerisinde böyle bir personel sıkıntısı da yaşandı. Yetiştirdiğimiz kalifiye personelimizin ayrılması sıkıntı yaşattı. Bir elemanı burada yetiştirip, belli bir noktaya getirmek kolay değil. Fakat şimdi pandeminin etkilerinin azalmasıyla birlikte inşallah yeniden eski günlere tekrar kavuşacağız.” şeklinde konuştu.

İstanbul Simit Yiyecek İçecek Kalite Ödülü’ne layık görüldü

Kaliteli hammaddelerle sağlıklı yiyecek ürettiklerini vurgulayan Karayalçın, şunları söyledi:

“Çocuklarımıza yedirebileceğimiz ürünleri biz başkasına satıyoruz. Bu da kullandığımız kaliteli hammaddeden geçiyor. Biz kesinlikle ve kesinlikle en sağlıklı yiyecek üreten şirketiz. Dünya iş Mükemmelliği ve Yiyecek İçecek Kalite ödülleri olmak üzere iki ödül aldık. Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Gıda Örgütü organizasyonunda farklı ülkelerde restoran seçip 15 gün boyunca oradan ürünler alıp laboratuvarlarında inceleme yapıyorlar. 15 gün boyunca yapılan inceleme sürecinde, ürünlerimizdeki katkı madde oranının hiç değişmediği, ayrıca kullandığımız hammaddenin de yüzde yüz organik ve sağlığa en elverişli ürün hammaddesi olduğu tespit edilmiş. İspanya Madrid’den bir ödül daveti aldık. İlk başta doğru olduğuna inanamadık. İspanyol Büyükelçiliği’ne sorduk kendileri bize bunu doğruladı. Kendilerinin de bilgileri dahilinde Makedonya’da böyle bir araştırma yapıldığını açıkladılar. İspanya’nın başkenti Madrid’e gittim, orada üç gün beni ağırladılar. Orada yaptığım sunumla İstanbul Simit’i ve Makedonya’yı tanıttım. Makedonya’daki koşulları anlattım. Ödülü Makedonya adına aldığım için Makedonya’nın Madrid Büyükelçisi de oradaydı ve çok mutlu oldular. Bir Türk işadamı Makedonya’yı temsilen ödül alması gurur verici bir olay. Bu yıl da Dünya İş Mükemmelliği ödülüne layık görüldük. Bütün işletmelerimizi gezdiler, yaptığımız işlerin planlamasını, sistemi gördüler ve buna karşılık ödüllendirdiler.”

“Gıda sektörünün olmazsa olmazı hijyendir”

Hijyene verdikleri önemden de söz eden Karayalçın, “Bunlar kolay gerçekleşebilecek şeyler değil. Özellikle gıda sektörünün olmazsa olmazı hijyendir. Bizim fabrikamıza hijyen bariyerinden geçmeden girilemez. Fakat bu işleri yapan çoğu işletmede bırakın hijyen bariyerini, hangi şartlarda ürün ürettiklerini görseniz bir daha dükkanın önünden geçmek istemezsiniz. Biz bütün üretimimizi gıda standartları çerçevesinde yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Simit’in Sahibi Maksut Karayalçın bu sektörde Makedonya ve Balkanlarda büyümeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.