Adaletin merkezi olması gereken İslam Birliği’nden, kendi çalışanlarına adaletsiz uygulama
"Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. İnsanların eşyalarını (mallarını ve haklarını) eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”
Yıllardır yaşları çoktan emeklik için geçmesine rağmen emekeli olamayan hocaların hikayelerini hep duyuyoruz. Büyük hocalar, samimiyetle İslam’a ve bu topraklarda yaşayan insanlara hizmet eden değerli Müslümanlar.
80 yaşında olsalar bile geriye dönük sigortaları ödenmediği için ya emeklilik maşı alamıyor ya da daha kötü vergi dairesine ödenmemiş yıllarca birikmiş binlerce avro borç çıkmakta.
İslam Birliği’nin keyfi uygulamaları nedeniyle, din hizmetlerinde çalışanlar mağduriyet yaşamakta
İslam Birliği’nin keyfi uygulamaları nedeniyle, din hizmetlerinde çalışanlar mağduriyet yaşamaktadırlar. Bu şekilde mağdur olan onlarca belki de daha çok vatandaş mevcut. Sıkıntının asıl nedeni İslam Birliği’nin adaletsiz uygulamaları. Çalışanlarına adaletli davranmayan İslam Birliği kendi bünyesinde çıkarmış olduğu haksız düzenlemeler ile hem çalışanlarının haklarını çiğnemekte hem de Kuzey Makedonya yasalarına ters düşmektedir.
Bir: Bir vatandaşın resmi olarak dini hizmetlerde bulunması için İslam Birliği’nden yetkilendirmesi olması gerekmektedir.
İki: Bir din görevlisinin iş ilişkisi kurması için İş Sözleşmesi-Dekret-Murasele gibi belgeye sahip olması gerekir. Bu belgelerde İslam Birliği Başkanı Reis ul Ulema ise işveren olarak görülmekte.
Üç: Maaş ödemelerinde tam bir kargaşa yaşanıyor. Birilerinin maaşları doğrudan Riyaset tarafından ödenirken, bir kısım çalışanın medrese, bir kısım çalışanın müftülükler bir kısım çalışanın ise cami cemaatleri tarafından ödenmekte. Daha doğrusu imamlar-hatipler-muallimler-müezzinler İslam Birliği çalışanı olmasına rağmen kendi başlarına bırakılmaktalar. İşveren İslam Birliği, fakat vergi dairesinde birey olarak kaydını yaptırmak durumunda kalıyor. Çünkü din görevlisi olmanız için İslam Birliği Başkanından yetki gerekiyor ama işvereniniz sizi hiçbir şekilde sahiplenmiyor, arkanızda durmuyor.
Bu mağduriyet zaman geçtikçe çok daha fazla din görevlisini ilgilendirmesine rağmen çaresizlikten, işyerlerini koruma adına eski imamlara göre daha eğitimli, hukuku hakkı daha iyi bilmelerine rağmen boyun eğmek durumunda kalmaktalar.
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
- Bu haber 16-09-2021 tarihinde yayınlanmıştır.