T.C. Üsküp Büyükelçiliği bu akşam 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle kabul töreni düzenledi.

Kuzey Makedonya devlet temsilcilerinin katıldığı törende cumhuriyetin 100. yılına vurgu yapıldı.

Törene Meclis Başkanı Talat Caferi, Başbakan Birinci Yardımcısı Artan Grubi, Dışişleri Bakanı Bujar Osmani, İçişleri Bakanı Oliver Spasovski, Sağlık Bakanı Fatmir Meciti, Maliye Bakanı Fatmir Besimi, Eğitim ve Bilim Bakanı Jeton Şakiri, Adalet Bakanı Krenar Loga, TDP Genel Başkanı ve Milletvekili Beycan İlyas, TMBH Genel Başkanı Erdoğan Saraç, VMRO-DPMNE Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Aleksandar Nikolovski, siyasetçiler, eğitimciler, iş insanları ve çok sayıda davetli katıldı.

Davetlileri selamlayan T.C. Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök, “Türkiye için Bi̇rinci Dünya Savaşı 1923’te imzalanan Lozan Barış Anlaşması ile hukuken sona ermiş ve cumhuriyetin ilanı aynı yıl gerçekleşmiştir.” dedi.

“Makedonya Türklerinin ilişkilerimizde özel bir yeri bulunmaktadır”

Büyükelçi Sekizkök konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Balkanların, Kafkasların, Orta Doğu’nun ve Akdeniz’in buluştuğu bölgede bulunan Türkiye, bir asır boyunca küresel düzeyde barış ve istikrar için çaba göstermiştir. Çok uzak coğrafyalara da desteğini ulaştırmaktan geri durmamıştır. Bizler yüzyıllar boyunca Balkanlarda birlikte yaşadık, bu toprakların kültürel zenginliğini birlikte inşa ettik. Güçlü bağlarımızın bulunduğu Balkanlarda Türkiye’ye yönelik teveccühün nedenli yüksek olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Yine mutlulukla görüyoruz ki bu ülkenin kurucu halklarından olan Makedonya Türklerinin ilişkilerimizde özel bir yeri bulunmaktadır.”

‘Atatürk gençliğinde Makedonya’nın çok kültürlü havasını solumuştur’

Atatürk’ün Makedonya ile bağlantısına da değinen Sekizkök, “Atatürk’ten bahsederken, bu büyük insan ve Makedonya arasındaki ilişkiye kısaca değinmeden geçemeyeceğim. Hepimizin bildiği gibi Atatürk’ümüzün ecdadının kökleri Makedonya’ya uzanmaktadır. Ve yine biliyoruz ki Atatürk gençliğinde Makedonya’nın çok kültürlü, renkli ve hareketli atmosferinde bu toprakların havasını solumuştur. Hem Askeri İdadi’nin seçkin bir öğrencisi olarak hem kurmay yüzbaşı sıfatıyla bu bölgede geçirdiği yıllar ‘büyük önder’ olmasına uzanan yolda önemli tesirler bırakmıştır.” sözlerini sarf etti.