Çevik: "TİKA Dünyada Karşılık Beklemeden Yardım Eden Tek Kuruluştur"
Sayın Çevik, Sizi Makedonya’da yakinen tanıyoruz. Makedonya Ülke Koordinatörü iken ülkemizden ayrılmanız, Makedonya’da başta Türkler olmak üzere yaşayan tüm toplumları önce üzdü ancak sonra TİKA Balkanlar ve Doğu Avrupa Daire Başkanlığın'a atanarak bölge sorumlusu olduğunuz dan dolayı da sevindirdi. Makedonya’da iken düşündüğünüz projelerden hayata geçiremediğiniz oldu mu?
İnsanlar şüphesiz bir çok projeyi , mevcut problemleri elimine veya yok etmek için hazırlar ve uygular. Yani proje her ne kadar belli bir tarih arasında cereyan eden ekonomik bir faaliyet ise de, o proje ile bir sorunun giderilmesi muhakkak ki amaçlanmıştır. Ben de 2012-2013 yılları arasında Makedonya’da bir çok sorunun çözülmesine yönelik projeler hazırladık ve uyguladık. uygulayamadığımız projeleri benden sonra TİKA Üsküp Koordinatörümüz uyguladı. Ancak tasarlamama rağmen hayata geçiremediğim proje ise “Kırsal Alanda Yaşayan Türkler için İstihdama Dayalı Ekonomik Gelişme Modeli” ni içeren projelerimizdi. Üsküp Koordinatörlüğü görevim bittiği için uzun soluklu bu projeye başlayamadım.
Öksüzlerin, yetimlerim, garip ve gurebaların hakları vardı ve onlara yönelik düşündüğümüz projeler vardı. onları uygulayamadık. Haklarını helal etsinler.
Sizin BADA Daire Başkanı olarak göreve başlamanızdan sonra Balkanlar ve Doğu Avrupa Ülkelerinde yaşayan çok sayıda soydaşlardan aldığımız telefon ve bilgilerden, sizin bölgede tanındığınızı ve sevildiğinizi gösteriyor. Sizce özelde Makedonya genelde bölge insanının size karşı olan sevgisinin altında yatan gerçek neden nedir?
Balkanlar özel ilgi alanım, okuyunca sevindiğiniz zaman zaman hüzünlendiğiniz bu bölgenin, gerçeklerinde romantizme gerek yoktur. Sorunları bellidir karar verir uygularsınız, duygusallık sizlerin gerçekleri görmenize ve projelerinizin uygulanmasına engel olmamalıdır. 2005 yılından itibaren balkan ülkelerinin tamamında faaliyet gösterdim. Bu ülkelerde TİKA uzmanı olarak saha çalışmaları yaptım, şehirlerinde değil, köy ve mahallelerinde ev ev gezdim, çaylarını içtim sofralarında bulundum. Ama sevindiğim bir şey var ki her gidip görüştüğüm, derdini dinlediğim insanlara TİKA’nın desteğine Türkiye’nin yardım elinin uzatılmasına vesile oldum.
Bölge insanının sevgisi sanırım samimiyetimizden kaynaklanıyor. Onlar ile beraber karar alıp, projeleri beraber değerlendirerek uyguladık, kazanan insanlık oldu, vefa oldu, samimiyet oldu.
TİKA’nın Ramazan ayı münasebetiyle ülkeler genelinde bir faaliyeti bu yıl oldu mu?
Başkanlığımız bu yıl ramazan ayında dünyanın dört bir yanında ramazan sofraları kurdu, gıda paketleri dağıttı, yetim ve öksüzlere yiyecek, giyecek ve eğitim desteklerinde bulundu.
TİKA; bu yıl, Filipinler, Suriyeli Türkmenler, Somali, Çad, Sudan, Yemen, Pakistan, Afganistan, Surinam, Latin Amerika ülkeleri, Afganistan, Makedonya, Karadağ vs 30 ülkede 25 bin insanla iftar sofralarında onlarla buluşup dertlerini bu vesile ile dinledi.
Bu ülkelerde binlerce insana gıda yardımında bulundu.
Sayın Çevik Sayın TİKA Başkanı Serdar ÇAM’ın bazı konuşmalarında “Dünya Yardımlarında TİKA Modeli” gibi farklı bir kalkınma modelinden bahsediyor.Bu konuya kısa bir açıklama getirebilirmisiniz?
Sayın Başkanımız, kalkınma yardımlarına bakış açımızın yaklaşımımızın insani olduğunu her daim vurgular. Yumuşak güç anlayışından ziyade Devlet teşkilatlarımızın ortak aklının ortaya koyduğu TİKA Yardım Modeli anlayışının ikame edilmesi gerektiğini vurgular. Doğrusunu söylemek gerekirse karşılık almadan veren tek yardım kuruluşu TİKA’dır dünyada.
Sayın Çevik Balkanlar ve Doğu Avrupa geniş bir bölge TİKA bu bölgede hangi ülkelerde faaliyet gösteriyor?
TİKA olarak biz, bölgede, Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Bosnahersek, Sırbistan,Karadağ, Moldova, Hırvatistan, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Polonya, İspanya, Almanya, Litvanya, Estonya, Çekoslavakya, Kırım, Ukrayna vs 50 den fazla ülkede 80 personel ve 10 koordinatörü ile Balkanlar ve Avrupa’nın her bölgesine hizmet götürüyoruz.
Sayın Çevik, bölge için proje uygularken bir stratejiniz var mı?
Bölgede yaşanan iç savaşlar sonrası tedrici bir toparlanma sürecine giren kardeş ülkelerdeki temel öncelik olan toplumsal barış ortamının tesisine ve çatışmalar esnasında tahrip olmuş altyapıların yeniden inşasına katkı sağlayacak projelerin geliştirilmesi ve bu suretle farklı etnik unsurların barış içerisinde bir arada yaşamasının temin edilmesi.
Bölgede yaşayan ve zorla yerlerinden edilen insanların göç etmelerine engel olmak üzere halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve iktisadi/toplumsal refah seviyesinin yükseltilmesi ve dost ve akraba toplulukların sürdürülebilir istihdamının sağlanması için proje ve program geliştirilmesi,
Dünya genelinde veya bölgemizde gerçekleştirdiğiniz projelere örnek verebilir misiniz?
Brezilya’nın Rio de Jenerio’daki yaptığımız Nur Camisinden, İspanya’da yaptığımız Endülüs Camii’ne , Almanya’da yaptığımız Kültür Merkezi’nden Macaristan’da restore ettiğimiz Pesh Çeşmesine; Djibouti’de açlıkla mücadeleden Somali ve Sudan’da ki Mesleki Eğitim Merkezlerinin Kurulmasına; Sudan’daki tam donanımlı hastaneden Sırbistan ve Makedonya’daki hastane tadilat ve restorasyonu projelerine kadar her alandan her ülkede uyguladığımız projeler var.
Sizi, bölgemizde proje uygularken mutlu ve hüzünlü yapan en önemli olay nedir?
Bosna Hersek’te savaş sonrası bölge ziyaretlerimizde mağdur olan dul ve yetim aileler için kurduğumuz üretim merkezlerinde yaşlı teyze ve amcaların üretime katılıp para kazanmalarını görünce mutlu, bir sonraki ziyaretlerimde ürünlerinden hediye olsun diye benim için hazırladıkları reçelleri görünce hüzünlü olmuştum.
Makedonya’da evlere yaptığım ziyaretlerde isim vermeyeyim, bir köyde Yörük evine gittiğimde gıdasının dahi anca kendisine yettiğini, buna rağmen beni iftara davet ettiğini görünce çok duygulanıp hüzünlenmiştim. Bana sen bizim güvencemizsin, seni görünce kendimize güven geliyor dediklerinde ise bir Müslüman ve bir Türk olarak bu topluma layık görev yaptığım hissine kapıldığımda ise mutlu oluyordum. Demek ki TİKA olarak biz uyguladığımız projeler ile bu ücra dağ köyünde yaşayan insanlara güven vermiş ve gönüllerinde bir yer edinmişiz.
Yörük Türkü Misafirperverdir.Evinde olanı elinde olanı misafiri ile paylaşır ve haysiyetli yaşar.
Bilindiği üzere balkanlar Osmanlı bakiyesi Müslüman toplumların,soydaşların yoğun olduğu bir bölge.Bu gün dünya ölçeğinde ortaya çıkan İslamofobi anlayışı sizce Balkanlarda hangi faaliyetleriniz ile cevap bulur.
Almanya ve İsveç başta olmak üzere Avrupa’da Müslümanların ibadethanelerine karşı gerçekleşen saldırılara karşın TİKA,, farklı etnik unsurların insanlarına rahat ibadet etsinler diye ettikleri destekleri veriliyor.
TİKA, Saraybosna Fojnica Fransisken Manastırı’ndaki, Fatih Sultan Mehmed’in Bosna Hersek’i fethi sırasında Hristiyanlara can ve mal güvenliklerini koruma konusunda verdiği ahitnamenin bulunduğu salona verdiğimiz destekle, alarm, kamera, yangın alarm ve müdahale sistemleri kuruldu.
Bosna-Hersek’te Ortodoks cemaatin Noel ve Paskalya ayinlerine halen ev sahipliği yapan Azize Meryem Kutlu Doğum Katedrali Kilisesi’nin çevre düzenlemesi çalışmaları TİKA tarafından tamamlandı.
Zamanın başpikoposunun talebi Sultan Abdülaziz tarafından karşılıksız bırakılmadı verilen onay sonrası 1863 yılında inşaası başladı ve Sultan Abdülaziz, kilisenin inşası için 556 dukat bağışladı.
Makedonya’da Kumanovo şehri yakınlarında bulunan Az. George Kilisesi’nin ölçüm ve arazi çalışmaları Makedonya Cumhuriyeti Milli Konservasyon Merkezi uzmanlarının talebi üzerine, Başkanlığımızca görevlendirilen restorasyon firması tarafından, bedelsiz olarak gerçekleştirdi.
Sanırım bu üç projemiz ile birlikte Bosna Hersek ve Sırbistan’da Sırp vatandaşların mart 2014 içerisinde uğradıkları sel felaketinde onların yanında olmamız, binlerce insana destek, yüzlerce insanın evlerini restore etmek, yüzlerce ailenin temel ihtiyaçlarını TİKA olarak karşılamak herhalde insanlığın bir gereğidir.
Bizim çalışmalarımız toplumsal,kalıcı barış ve huzurun balkanlarda her ülkede sağlanmasına yönelik artarak devam edecektir.
Yeni Balkan gazetesine son mesajınız nedir?
1 Temmuz 2004 ten itibaren Makedonya Türklerinin sesi olan Yeni Balkan'ın 11. yıl dönümünü kutluyorum. Sizlerin aracılığı ile Makedonya’da yaşayan tüm insanlara selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
Makedonya’da Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunması ile ülkeler arasında kültürel işbirliğine yönelik proje ve programların, sürdürülebilir ve dengeli iktisadi kalkınmanın sağlanması ile sosyo-ekonomik kalkınmaya fırsat verecek Cari yerel kaynakları harekete geçirecek program ve projelerin geliştirilmesi konularında projelerimizin süratle devam edeceğini ifade etmek istiyorum.
Gazetemiz aracığıyla duyurmayı seçtiğiniz için teşekkür eder. Önümüzdeki dönemde de projelerinizin başarılı bir şekilde devamını dileriz. İnanıyoruz ki TİKA 2015 yılında da uluslar arası düzeydeki projelerini hakkıyla gerçekleştirecektir.
- Bu haber 20-07-2015 tarihinde yayınlanmıştır.