Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov, yıllık konuşmasını bugün gerçekleştirerek Makedonya halkı ve siyasilere mesajlarını iletti.

Geçen yıllardan farklı olarak meclis henüz işbaşı yapmadığı için Vodno’daki rezidansından seslenen Cumhurbaşkanı İvanov, siyasilerin sorumsuz ve devlet çıkarlarını hiçe sayan eylemlerini eleştirdi.

Devlet üniter yapısının hiçbir şekilde değişmesine izin vermeyeceğini belirten İvanov, “Hiçbir zaman Makedonya’nın iki topluma dayalı bir devlet olmasına izin vermeyeceğim. Hiçbir zaman Makedonya’nın federal bir devlet olmasına izin vermeyeceğim. Makedonya, Makedonlar, Arnavutlar, Türkler, Sırplar, Romanlar, Ulahlar, Boşnaklar, Hıristiyanlar, Müslümanlar, Müseviler ve ateistler ve diğerlerinin eşit olduğu üniter bir devlettir” dedi.

“Sayımlar Büyük Önem Taşıyor”

Bazı siyasilerin kendi dillerini ülke çapında resmi dil yapma talebi hakkında görüşlerini açıklayan İvanov, “Makedonya Cumhuriyetinde bir dilin resmi dil olması istatistiklere bağlıdır ve istatistikler elde etmek için sayımların yapılması gerekiyor. Makedonya’da en son 14 yıl önce sayım yapıldı. Bu her ülke için uzun bir süre. Sayım yapılmadan, istatistiklere bağlı olan haklar aranamaz. Yeni hükümetin en kısa sürede sayımları yapıp ne kadar olduğumuzu ve bazı siyasilerin talepleri ile sahadan çıkacak sonuçları görmemizi bekliyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı İvanov, en büyük iki siyasi partinin liderlerine şu sözlerle seslendi:

“En büyük iki parti VMRO-DPMNE ve SDSM liderliğini, birbirlerini afetleri ve barışı sağlamaları çağrısında bulunuyorum. Bu sayede Makedon halkı ve Makedonya Cumhuriyetinin çıkarları etrafında toplanabilirler. Eğer gerçekten Makedonya’yı seviyor ve Makedon halkı için endişe duyuyorsalar, milletin iradesine saygı duymaları çağrısında bulunuyorum çünkü nefretle ne gelecek ne de ümit vardır."

AB ve NATO Hakkında

AB ve NATO’nun Makedonya’ya karşı sorumsuz davrandığını belirten İvanov, bunun iç siyaseti etkilediğini söyledi. İvanov, “Reform sürecindeki momentumu kaybettik, siyasi partiler arası ilişkiler gerildi ve AB’nin dönüşüm gücü azaldı. İsim sorunu yüzünden yapılan engelleme, başka engellemelerin de nedeni oldu. Stratejik hedeflerimiz önüne koyulan engellerle biz de kriz labirentine girdik” ifadelerini kullandı.