Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Karadağ İslam Birliği (Meşihatı) Başkanı seçilen Rıfat Feyziç’in ‘Menşure Töreni’ne katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Karadağ’ın başkenti Podgoritsa’da TİKA tarafından 2012 yılında restore edilen tarihi Osmanagiç Camii’nde düzenlenen törende, geçtiğimiz Kasım ayında Karadağ İslam Birliği Seçici Heyeti tarafından oy birliğiyle Karadağ İslam Birliği (Meşihatı) Başkanlığına seçilen Rıfat Feyziç’e cübbesini giydirdi, menşur verdi.

Dün düzenlenen Menşure Töreni’nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Osmanlı'dan günümüze tevarüs eden Menşure geleneği ve töreni için Karadağ'da bulunmaktan, Balkan coğrafyasının kıymetli Dini İdare Başkanlarıyla ve bu törene iştirak eden tüm kardeşlerimle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duydum.” dedi.

Balkan ülkelerinin dini liderlerine ve müftülerine, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Başkan Erbaş, tarihi önemi olan Menşure Töreni’nde yaptığı konuşmada, müminlerin kardeş olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

“Cenab-ı Hak bizleri birbirimize kardeş kılmıştır. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) da hadis-i şeriflerinde aynı şeyi çok güzel bir şekilde vurgulamıştır. Peygamberimiz şunu ifade ediyor: ‘Müminler birbirleriyle yardımlaşmada, birbirini sevmede, birbirine şefkat göstermede bir vücut gibidir, bir ceset gibidir. Vücudun bir tarafında bir acı, bir sızı, bir ağrı olduğu zaman o vücudun her tarafı ağrır, o sızıyı, o acıyı hissederse işte Müslümanlar da böyledir.’ Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun bir müminin acısı, üzüntüsü ve sıkıntısı hatta mutluluğu diğer müminleri de mutlu eder, üzer, sıkıntıya sokar. Yine bir hadis-i şerifinde Peygamber Efendimiz, ‘Sizden biriniz eğer birbirinizi kendisi için istediğini başkası için de istemedikçe gerçek mümin sayılmaz.’ buyurmaktadır.

Bizim arzumuz tüm kardeşlerimizin iyiliğidir. Kardeşlik ahlakı ve hukuku, âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimizin (s.a.s) bizlere takdim ettiği en önemli değerlerden biridir. Bu kardeşlik, dilleri, renkleri, ırkları ve coğrafyaları farklı müminleri aynı inanç ve heyecanda cem eder. Aynı sevinç, hüzün, ideal ve umutta birleştirir. Aynı dualarda buluşturur.  Bu kardeşliğin yüce bir ahlakı ve sarsılmaz bir hukuku vardır. Bu kardeşlikte birlik ve beraberliği zedeleyen mezhep, meşrep, cehalet ve asabiyete asla yer yoktur.”

“İslam toplumları olarak bizler, aramızda beraberlik ve dayanışmayı güçlendirmeliyiz”

Günümüzde yaşanan, insanlığın küresel meselelerinin ve İslam coğrafyasının devasa sorunlarının varlığının Müslümanları asla umutsuzluğa sevk etmemesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, Müslümanların 1400 yılı aşkın süredir ilim ve medeniyet birikimiyle, genç ve dinamik nüfusuyla dünyanın en büyük imkanlarına sahip olduğunu ifade etti.

Müslümanların, gücünü ve potansiyelini kullandığında, bütün insanlık için barış, adalet, huzur, refah ve onurlu bir hayatın teminatı olacaklarının altını çizen Başkan Erbaş, “İslam toplumları olarak bizler, kendi aramızda beraberlik ve dayanışmayı güçlendirdiğimizde, imkanlarımızı birleştirerek ortak çalışmalarımızı geliştirdiğimizde coğrafyamızdaki ve dünyadaki birçok sorun kolayca çözülebilecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

“İslam medeniyetinin mensupları, bütün insanlığa şefkat ve merhametle bakar”

Başkan Erbaş, İslam medeniyetinin bir tevhid ve vahdet medeniyeti olduğunu ve bu medeniyetin mensuplarının, insanları yaratılışta eşit dinde kardeş olarak kabul ettiğini belirterek, “Bütün insanlığa, hatta evrene ve içindekilere şefkat ve merhametle bakar. Kin, nefret, intikam gibi duygularla yüreklerini karartmaz. Bu medeniyet, insana bizatihi insan olduğu için değer verir. Onu erdem ve ahlakına, niyetine, sözüne ve fiillerine göre değerlendirir.” şeklinde konuştu.

“İslam düşmanlığına karşı somut adımlar atma hususunda iş birliği içerisinde olmalıyız”

Dünyanın farklı bölgelerinde İslam karşıtlığına dair faaliyetlerin gün geçtikçe yayıldığına şahit olduklarını kaydeden Başkan Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti:

“Uluslararası planda kaygı verici şekilde artan bu İslam düşmanlığına, İslamofobi'ye karşı somut adımların atılması hususunda iş birliği içerisinde hareket etmeliyiz. Açıkça ifade etmeliyim ki, güven ve huzur ortamını bozan, terör ve anarşiye davet eden hiçbir söylem ve davranışın, merhamet ve adalet dini olan İslam’dan referans bulması mümkün değildir. Birtakım İslamofobi’ye zemin hazırlayan örgütlerin en büyük zararı, İslam’a ve Müslümanlara olmaktadır. İslam’ın temiz kavramları ile değerlerini suistimal eden ve özellikle gençlerin inanç, duygu ve zihin dünyalarını fesada uğratan bazı akımlara karşı Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyyeyi esas alarak mücadele etmeliyiz.

“Dinimiz İslam’ın mensupları ve temsilcileri olarak mesuliyetimizin bilincinde olmalıyız”

Değerli hocalarım, değerli müftülerim; üzerimizde bu dönemde büyük bir sorumluluk var. Dinimiz İslam’ın mensupları ve temsilcileri olarak mesuliyetimizin bilincinde olmalı, gerçekleştirdiğimiz bütün faaliyetleri bu sorumluluk bilinciyle yerine getirmeliyiz. Özellikle kardeşlik hukukumuzu zedeleyecek ve bizleri kardeşlerimize karşı kötü duruma düşürmeye, suizanna sevk edecek her türlü faaliyetten hep birlikte uzak durmalıyız. Aramızdaki kardeşlik bağının, ilahi bir emirle var olduğu şuuruna sahip olmalı, bu anlamda birlik ve beraberlik içerisinde ilim, irfan, bilgi ve hikmetle sunacağımız din hizmetini inancımızın en kıymetli hazinesi olan kardeşlik üzerine bina etmeliyiz.”

Başkan Erbaş, Karadağ İslam Birliği Başkanı olarak yeniden seçilen Rıfat Feyziç’i tebrik ederek,  “Şuna özellikle inanıyorum ki, bugüne kadar yapmış olduğu faydalı çalışmaları bundan sonra da ‘İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men eden bir ümmet bulunsun. İşte o felaha ulaşacaktır.’ Bu ayet-i kerimenin sırrına göre Peygamber varisi olarak bu vazifesini en güzel bir şekilde devam ettirecektir.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının sonunda, törene katılan dini liderlere ve müftülere teşekkür eden Başkan Erbaş, ayrıca katılımcıların üç aylarını da tebrik etti.

Karadağ İslam Birliği (Meşihatı) Başkanı seçilen Rıfat Feyziç de yaptığı konuşmada, Başkan Erbaş’a teşekkür etti.

Başkan Erbaş’ın, Feyziç’e tekbirler eşliğinde cübbesini giydirdiği ve menşur verdiği programda ayrıca ilahiler okundu, dua edildi.