Türk Demokratik Partisi milletvekili Yusuf Hasan, kamuoyunda tartışmaları başlayan nüfus sayımı yasa tasarısıyla ilgili bir açıklamada yaptı.

Nüfus sayımının siyasileştirilmesinin milletler arası ilişkilere zarar vereceğini vurgulayan Hasan, “Türk Demokratik Partisi olarak, önümüzdeki dönem gerçekleştirilmesi planlanan nüfus sayımı işleminin komplike bir istatiksel operasyon olduğunu, bugüne kadar gerçekleşen tüm nüfus sayımlarında Makedonya’da yaşayan Türklerin temsiliyeti açısından ortaya çıkan olumsuz ve gerçeği yansıtmayan sonuçların elde edilmesini de göz önünde bulundurarak, son dönem ülkemizde basının gündeminden düşmeyen yeni “Nüfus Sayımı Yasası” ve son dönemde yaşanan muhalefet ve iktidar görüşmeleri, bizleri bu konu üzerinde yoğunlaşmamızı sağlamaktadır.

Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin multietnik, multikültürel ve multikonfesyonel yapısı gereği bu komplike istatistiksel operasyonun siyasileştirilmesi kavramı sadece ülke gelişimi açısından değil aynı zamanda milletler arası ilişkilerin gelişmesi açısından da negatif etkilere sebebiyet vereceği açıkça ortadadır” dedi.

“Anayasaya Riayet Edilmeli”

Anayasaya göre sayımlarda tüm halklarının milli mensubiyetini belirleme hakkı olduğunu hatırlatan Hasan, etnik topluluklarının milli mensubiyet, dil ve din kimliğini korumayı garanti altına aldığını, hakça temsil ilkesi ve yerel çaptaki temsil oranı açısından doğru bir nüfus sayımının önemli olduğunu kaydetti.

Hasan, “Еğer ‘düzgün’ ve yasalara uygun bir nüfus sayımı gerçekleşmezse ve ülkemizde yaşayan halkların gerçek sayısı ortaya çıkmazsa, bu durumda anayasal haklar ciddi bir şekilde etkilenecek ve bunun sonucunda ülkemizde yaşayan halklar arasında olumsuz etki yaratacak, bununla birlikte ülkemizin multietnik ve multikültürel yapısı derinden etkilenecektir. Bu durum istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

Türk Demokratik Partisi (TDP) olarak, mevcut ülke demografik yapımızı göz önünde bulundurarak, anayasamız ve yasalarımızın bizlere öngörmüş olduğu ‘yüzdelik oranı’na bağlı temsiliyetimizi de düşünerek, bu ortaya atılan yeni Nüfus Sayımı Yasasının dikkatli bir şekilde gözden geçirilmesi ve nüfus sayımı sonuçlarını etkilemeyecek düzenlemeler yapılmasının kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gündeme taşımaya hazırlanmaktayız” ifadelerini kullandı.

Ohri Çerçeve Anlaşması ve Prjino anlaşmasında Türklerin doğrudan siyasi katkı sağlamasına olanak verilmediğini hatırlatan Hasan, nüfus sayımı yasası tartışmalarında da Türklere bu olanağın en azından şimdiye kadar sağlanmadığını, TDP olarak iktidar ve muhalefetin görüşmeleri sonucu ortaya çıkacak yasa tasarısını TDP olarak dikkatle izleyeceklerini sözlerine ekledi.

Hasan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu doğrultuda, bizim tespit ettiğimiz yeni yasa teklifi sıkıntıları, şu an itibariyle kısmen muhalefetin ortaya attığı sıkıntılarla bağdaşmaktadır. 

Bu sıkıntıların başında gelen, ülkemiz tarihinde ilk defa ‘’tek bir kurum’’ tarafından (Devlet İstatistik Kurumu) bu karmaşık operasyonun gerçekleşeceğidir. Buna bağlı olarak bu kurum dışında belirli bir kontrol mekanizması olanağı ortadan kalkmıştır.

“Bir Kontrol Mekanizması Oluşturulmalı”

TDP olarak, önümüzdeki dönemde gerçekleşecek olan bu komplike istatistiksel operasyon sonucunda, elde edilecek sonuçların manipüle edilmemesini sağlamak için sadece Devlet İstatistik Kurumu’nun değil de buna ek olarak merkezi çapta kurulacak bir komisyonun kurulmasının ve bu komisyonun kontrol mekanizması olarak görev almasını öngörmekteyiz. Bunun sonucunda bu komisyon üyeleri, elde edilen sonuçları resmiyete bağlayacak görevi üstleneceklerdir. Vermiş oldukları son karar doğrultusunda bu sonuçlar resmiyet kazanacaktır.

Nüfus Sayımı esnasında, ülkemizde yaşayan herkes sayım sürecine dahil edilmesi kaçınılmazdır, çünkü bu komplike istatistiksel operasyon yapılırken, özürlü nedenlerden dolayı o anda evinde olmayan, yurtdışında geçici olarak ikamet eden fakat malvarlığı olan, vergisini zamanında ödeyen, değerli vatandaşlarımızı da unutmamamız gerekmektedir.

Yurtiçi ve Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın nüfus sayımına dahil edilmeleri için uygun bir formülün bulunacağına yürekten inanıyoruz.

“Elektronik Nüfus Sayımı Hakkında Endişelerimiz Var”

Bu nüfus sayımında ilk defa uygulanması planlanan “Elektronik Nüfus Sayımı” sistemi hakkında şüpheli olduğumuz konular mevcuttur. Bu yeni sistem kullanımı esnasında belirli sıkıntıların ve manipülasyonların yaşanabileceği, bununla birlikte sayım sonuçlarının da etkilenebileceği kanısını taşımaktayız. Bu elde edilen verilerin otomatikman “database” sisteme aktarılması ve sayımı gerçekleşen ailenin “onayı”nın eksik olması konusu bizleri rahatsız etmektedir.

Bu doğrultuda bizlerin ilk defa gündeme getirdiği “Çift İmzalı Onay” konusu, muhalefet tarafından da gündeme taşınmış, hatta daha da geliştirilmiştir. Muhalefet kanadının mantıklı bir teklifi sonucu, sayım sonucunda, sayımın yapıldığı kişi tarafından ve sayman tarafından imza konusu, “Kağıt Evrak”, “Kayıt Formu” gibi “Çift İmzalı Belge” teklifi bizler tarafından kabul görmüştür.

Sonuç olarak, bu gündeme getireceğimiz konuların iktidar ve muhalefet kanadı tarafından kabul görmesi için elimizden gelen her şeyi yapmamız kaçınılmazdır. Bunun kabul görmesi dahilinde, yeni uygulanacak düzgün bir yöntemle 2020 yılının Nisan ayında gerçekleşmesi planlanan nüfus sayımı sürecini sıkıntısız atlatmış olacağız. Aksi takdirde Makedonya Türkleri için hayati önem taşıyan bu konu, belirli düzenlemeden geçmezse, bu komplike operasyona gölge düşürmüş olacağız, bununla birlikte ülkemizin gelecek dönemde etnik sıkıntılara ve değişik siyasi krizlere ve çalkantılara sürükleneceği kanısını taşımaktayız.”