Bakanlar kurulu bugünkü 101. Oturumunda “Herkes İçin Tek Toplum ve İnkültürasyon” 2021-2023 Stratejisini ele alacak.

2020’nin değerlendirilmesi yapılırken önümüzdeki dönem için atılacak adımlar da ele alınmakta.

Türk toplumunun inanç ve kimliğine pek uygun olmayan bu konsept maalesef hükümetin önemli gündemlerinden biri olmaya devam ediyor.

Bu strateji çerçevesinde, eşcinsellik teşvik edilirken, okullarda küçük yaşta ders plan ve programlarına inancımıza ters düşen bir olayı empoze edilmeye çalışılmakta.

Uluslar arası faktörlerinde etkisi ile bu tür inancımıza ve kimliğimize ters uygulamlar hayatımızın farklı alnalarını etkilemeye devam ediyor.  Daha bugün Afganistan’da nasıl küçük ve genç erkek çocukların cinsel istismara uğratıldığı çarşaf çarşaf yazılırken, Avrupa’da bu olay yaşandığı zaman modern bir olaymış gibi gösterilmesi pek akıl alır bir şey değil.

Başta İslam Dini Birliği olmak üzere Türk ve Müslüman toplumunun sorgulaması ve net tavrı konması beklenmektedir.

Hedefte Müslümanlar, Ortodokslar, Katolik olmayan herkes var

Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi öğretim üyesi Ali İsra GÜNGÖR’ün bu konuda 2002 yılında yayınlamış olduğu "Kilise'nin Yeni Misyon Inkültürasyon'un Yeri” makalede şunu diyor: İnkültürasyon, Kilise'nin kuruluşundan beri sürdürdüğü, Hıristiyan olmayan kültürlere girme ve onlara nüfuz etme faaliyetlerinin yeni adıdır. Bununla birlikte, II. Vatikan Konsili, eski doktrini yeni bir elbiseyle, günümüz insanına yeniden sunmayı amaçlayan bir genel konsil olarak, "kültür"ü yeniden keşfetmiştir. Bir başka ifadeyle Kilise, eski doktrinin günümüz insanına yeni bir dille yeniden sunulmasında, "kültür"e önemli bir rol vermiştir.

Sonuçta, Kilise, İncil'in tebliği ile kültürler arasında acilen kurmak istediği irtibatı, çağdaş misyon anlayışının en önemli parçası ilan etmiştir. Katolik Kilisesi' nin inkültürasyon çalışmaları, bu sürecin gerçekleşmesine yöneliktir. Kilise nazarında inkültürasyon, onun bir "Dünya Kilisesi" haline gelebilmesi için hali hazırdaki en geçerli yoldur.