KOSOVO REALITY...
Kosova gerçeğiyle ilgili yazıma, İngilizce başlık verirken, gönlüm pek razı değil. Fakat amaç, dildeki küresel yozlaşmaya dikkat çekmek ve çevremizde anlaşılabilirliğini doğrulamak.
Geçen hafta oynan İspanya-Kosova- (3:1) maçının ardından, sonuçtan çok, İspanya'nın uluslararası maçlarda FİFA'nın (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) takımların milli marşı ve bayraklarını kullanma kurallarına ters tutumu ve ardından yumuşaması, her yerde manşet oldu.
"Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan İspanya bu maçta, Kosova relaitesini-bağımsız bir devlet olduğunu anlamak zorunda kaldı" sözleriyle, yorumlandı.
İspanya Kosova Reality'yi anladı da, Kosova, Pandemi tehlikesini, ekonominin çöktüğünü, vatandaşın açlık sınırında gezdiğini, hala anlamadı.
Daima hareketli, AVM ve kafteryaları dolu başkent Priştine'nin, Kosova gerçeğini yansıtmadığını, arka sokaklarda açlığın kol gezdiğini, Kosova'ya ziyaret amaçlı gelenler de anlamıyor.
"Hamal" misali ilkokulda öğrencilerin 6-7 kiloluk okul çantası yükünün bilgiden değil, eş dosta (yazar-matbaa-kitapçı-yetkili vb.) zincirine kazanç sağlamak için müfredata yerleştirilen (anababa, doktor ve aydınların sağlık sakıncaları uyarılarına rağmen) kitaplardan, olduğunu anlamadı.
Seçimde verdiği oyla sürekli milletvekili, bakan, danışman gibi üst düzey görevlere gelmesini sağladıkları bazı kişilerin her fırsatta görevlerini kötüye kullandıkları gerçeği, davul-zurnayla bildirilse de vatandaş hala anlayamadı.
Meclisin 120 milletvekili ve onlara hizmet eden birimlerin yıllık harcamalarının bütçedeki payı 4 milyon Euro'dan çoktur. Oysa, Meclisin yıllik bütçesi, ortalama maaşı 200 Euro olan 1700 işçinin maaşına eşittir.
Halk, milletvekillerinin ettikleri yemine uygun asıl yasama görevleri yerine, 'tüccar" gibi kişisel çıkar pazarlıkları yaptıkları, realitesini de anlayamadı.
İki gündür geç saatlere kadar birkaç kere toplanmasına karşın Cumhurbaşkanı'nın seçilememesi nedeninin de, yine söz konusu pazarlıklar. Böyle olduğu, çok geçmez anlaşılır.
Eski Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi'nin seçimi sırasında pazarlık yaptığı iddia edilen eski milletvekili Alma Lama'nın "oy" karşılığı olarak, eski İtalya Büyükelçisi görevine atandığı, yazıldı, çizildi.
Kosova gerçeğini hepsi, fakt öncelikle sayısal üstünlükle en fazla söz sahibi ve sorumlu olan vatandaşları, anlamalıdır.
Kosova, bağımsız bir ülkedir, demokratik kurumları, bayrağı, milli marşı, sınırları vardır. Bu gerçeği kabul eden, dünyanın dört yanından Birleşmiş Milletler üyesi ülke sayısı yüzden çoktur.
Yüzden çok ve çok daha uzaktan ülkeler bu realiteyi anlamışken, ülkenin içinde bazı lider ve aydın geçinenlerin, komşu ülkelerin bunu hala anlayamamaları, hayret.
Ülkemizi, vatandaşımızı, liderlerimizi, bizi temsil niyetiyle seçtiklerimiz, ileride, belki de çok yakında seçeceklerimizi, iyi anlamamız lazım.
Bu nedenle, vatan millet işlerine, "önce can, sonra vatan" diyenler bulaştırılmamalı, bunu da çok iyi anlamamız gerekir.
Öte yandan, başkent Priştine'de Türkiye tarafından yaptırılan büyük caminin projesini ve restore edilecek hamamın gerçek adı Fatih'yi beğenmeyen sözde bazı "filozoflar", parayı verenin düdüğü çaldığını da, hala anlayamıyorlar.
Eğer bugün, Kosova Cumhurbaşkanını seçemez ve tekrar seçimlere giderse, buna da şaşmayın.
İstesek de istemesek de Kosova realitesi, budur.
İbrahim Arslan-KS
- Bu haber 04-04-2021 tarihinde yayınlanmıştır.