Tüm dünyayı yasa boğan depremin olduğu günlerde arkadaşlarıyla birlikte bir eğitime katılmak üzere Kahramanmaraş’ta bulunan Şeval Murati, o gün saniye saniye depremde yaşadıklarını gazetemize anlattı.

Gostivar Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Şeval Murati Mavrovo Rostuşe Belediyesinin Acievci köyünde yaşıyor. Büyük bir heyecanla arkadaşlarıyla birlikte köy turizmiyle ilgili bir proje için Kahramanmaraş’a giden Şeval Murati, hayatı boyunca unutamayacağı felaketin en yakın şahidi oldu.

“Sarsıntılar şiddetli bir şekilde devam ederken biz Kelime-i Şehadet getiriyorduk”

Kahramanmaraş yolculuğu ve yaşadığı deprem anını okuyucularımızla paylaşan Şeval Murati “Köy turizmiyle ilgili bir projeye katılmak üzere Kahramanmaraş’a gittik. Grubumuzda Mavrovo Rostuşe’den 4, Kalkandelen’den 4 öğrenci vardı, ayrıca rehber hocamız da Kalkandelenliydi. 3 Şubat’ta otobüsle İstanbul’a doğru yola çıktık. İstanbul’dan uçakla Kahramanmaraş’a gitmemiz gerekiyordu. Fakat olumsuz hava koşulları nedeniyle Kahramanmaraş seferi iptal olunca, Adana havaalanına uçtuk. Adana’dan da otobüsle Kahramanmaraş’a cumartesi günü akşam saatlerinde vardık. Kahramanmaraş’ta bir otele yerleştik. O akşam istirahat ettik, sabah uyanınca arkadaşlarla birlikte dışarı çıkıp şehri gezdik. Daha sonra Romanya ve Türkiye’den projeye katılan grupla eğitimin yapılacağı yerde buluştuk. Diğer gruptakilerle tanıştık, Makedonya ile ilgili kendilerine bilgi verdik. Gün boyunca birlikte vakit geçirdikten sonra akşam otele döndük ve uyuduk. Türkiye saati ile 4 sularında arkadaşlarımızdan biri bizi uyandırarak deprem olduğunu söyledi. Sarsıntılar şiddetli bir şekilde devam ederken biz şehadet getiriyorduk. Sarsıntılar durunca kendimizi dışarı attık.” diye konuştu.

“Mahsur kalanları kurtarmak için otele geri döndük”

Şeval, otelde mahsur kalanların olduğunu ve onları çıkarmak için yeniden içeri girdiklerini de anlattı:

“Dışarı çıktıktan bir süre sonra içeride mahsur kalanlara yardım etmek için arkadaşımla birlikte yeniden otele döndük. Elektrikler kesilmişti, bazı odaların kapıları açılmıyordu. Biz kapıları kırarak içeride kalanların dışarı çıkmalarını sağlamaya çalışıyorduk. Otelden dışarı çıktığımızda bir deprem daha meydana geldi. Kaldığımız otelin yanındaki bir bina gözlerimizin önünde yerle bir oldu. Etraf toz bulutuna döndü, kapkaranlık oldu, hiçbir şey göremiyorduk. Yağmur da yağmaya başladı. Odada kaldığım iki arkadaşımla birlikte daha güvenli bir yer bulmak için oradan uzaklaşmaya çalıştık, yıkılan binalar yolu kapatmıştı. Daha sonra etrafında açık alanı olan bir belediye binasına vardık. Orada onlarca insanla birlikte beklemeye başladık.”

“Arkadaşlarımızın sağ olup olmadığını bilmiyorduk”

Binaların gözlerinin önünde yerle bir olduğunu söyleyen Şeval, “Bizim grubumuzdan sadece üç kişiydik, bir de yanımızda Romanya grubundan biri vardı. Ardından diğer arkadaşlarımızı aramaya koyulduk, sağ olup olmadıklarını bilmiyorduk. Uzun süre aradıktan sonra bulduk. Hepimiz bir araya geldikten sonra yeniden o yere geri döndük. Polis ekipleri bizi depremzedelerin toplandığı bir yere yönlendirdi. Oraya gidip bekledik. Öğlen saatlerinde bir deprem daha meydana geldi, çok şiddetli sarsıntı sırasında gözümüzün önünde binalar yıkılıyordu. Çok sayıda insan enkaz altında kaldı. Daha sonra çadırların olduğu bir meydana götürüldük, orada gönüllüler bizimle ilgilendi, bize su ve yiyecek verdi. Çadırların olduğu alanda proje koordinatörü ve bir turizm temsilcisi ile buluştuk. Turizm temsilcisi depremde bütün ailesini kaybetmişti, tek sağ kalan o olmuştu.” dedi.

“İki arkadaşımız yaralandı”

Grubundaki iki kişinin yaralandığını aktaran Şeval Murati, şöyle devam etti:

“Kalkandelenli arkadaşlarımızdan ikisi depremde yaralandı. Birisinin eli zarar gördü, diğerinin ayağında kırıklar vardı. Hastaneye kaldırıldılar. Elinden yaralanan arkadaşımıza hemen müdahale yapılıp geri döndü, diğer arkadaşın durumu daha ciddi olduğu için hastanede kaldı. Gittikleri iki hastanenin yıkıldığını, ancak üçüncü hastanede müdahale edildiğini öğrendik. Yeniden bir araya geldikten sonra  şehir dışında kamp kurulan bir alana sevk edildik. Orada çok iyi bir şekilde karşılandık. Oraya vardığımızda hemen Makedonya’nın Ankara büyükelçiliği ile irtibata geçtik. Bizi almak için iki araç gönderdiler. Gece yarısı üçü geçiyordu, büyükelçilikten araçlar oraya varıp bizi aldı ve Ankara’ya götürdü. Ankara’da otobüse binip İstanbul’a gittik. İstanbul Başkonsolosu bizi karşıladı ve bir otele sevk edildik. Bir gece orada kaldıktan sonra ertesi akşam otobüse binip sağsalim geri döndük. Türkiye’de bulunduğumuz süre boyunca hem Türk yetkililer hem de Kuzey Makedonya Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu yetkilileri bize çok yardımcı oldu ve bizimle yakından ilgilendi. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır.”

4 öğrenci memleketlerine sağ Salim döner dönmez Mavrovo Rostuşe Belediye Başkanı Medat Kurtovski tarafından karşılandı.