Şasine Kasami: Halkımızın mülkleriyle ilgili ihtiyaçlarını büyük bir titizlikle gidermeye çalışıyoruz
Özellikle son yıllarda yaşanan gelişmeler nedeniyle gündemi yoğun bir şekilde meşgul eden özelleştirme ve kamusallaştırma süreçlerini yöneten Maliye Bakanlığı bünyesindeki Mülkiyet ve Hukuk İşleri İdaresi son 5 yılda bir devrim niteliği taşıyan değişimlerle öne çıktı.
Mülkiyet ve Hukuk İşleri İdaresi Genel Müdürü görevine TDP Kadın Kolları Başkanı Şasine Kasami’nin gelmesiyle kurumda olumlu yönde gelişmeler yaşandı.
Yıllarca çekmecede bekleyen çok sayıda dava dosyası, kuruma yeni bir soluk kazandıran yeni yönetimle birlikte sonuçlandı. Özellikle vakıf mallarının iadesi ve kamusallaştırma sürecinde vatandaşların haklarının korunması hususunda büyük bir titizlikle çalışıldı.
Yürüttükleri çalışmalarla hem uluslararası hem de yerel kurumlardan tam not alan Mülkiyet ve Hukuk İşleri İdaresi’nin çalışmaları hakkında bilgi veren Genel Müdür Şasine Kasami, büyük bir sorumluluk isteyen bir görev yürüttüklerini kaydetti.
‘Görevler halka hizmet içindir’
Kasami sözlerinin başında “İnsanların en hassas olduğu noktalardan biri sahip oldukları topraklardır. Dolayısıyla toprakların söz konusu olduğu bu kurumda görev almak büyük sorumluluk isteyen bir durum. Hem din açısından hem ülke açısından hem Türklük açısından hem de partimiz açısından büyük bir mesuliyet isteyen bir görev. Görevler tabii ki halka hizmet içindir. Görev yaptığımız bu kurumda iki süreç öne çıkıyor, hem özelleştirme hem de kamusallaştırma üzerine çalışıyoruz. Yani gerekli görülen özel mülkleri kamusallaştırıyoruz, devlete ait mülkleri ise özelleştiriyoruz. Bu gerçekten beraberinde belli başlı sıkıntılar getiren bir süreç. Hem profesyonel açıdan hem de hukuki açıdan da bakıldığında çok dikkat edilmesi gereken bir süreç. Kurumumuzun ön plana çıkmasının nedeni devlete ait projeler kapsamında kamusallaştırma çalışmalarında kurumumuz çok önemli rol oynuyor. Diğer kurumlarla da sürekli irtibat halinde olmak zorundayız.” diye konuştu.
‘Kurumun başındaki bir Türk olarak Osmanlı kültürüyle hareket ediyoruz’
Kurumun Genel Müdürü Şasine Kasami, vatandaşlara hiçbir ayrım gözetmeden hizmet verdiklerini vurguladı.
Açıklamasının devamında “Bir Türk olarak bu süreci en iyi şekilde dengede tutmaya çalıştık. Gerek kurumlarla, gerek halkımızla, gerekse iktidardaki hükümetle iletişimimizi üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz, her şeye cevap vermeye çalışıyoruz. Bize verilen görevleri zamanında yerine getiriyoruz, bazen de zamanından önce tamamlıyoruz. Kurumun başındaki bir Türk olarak Osmanlı kültürüyle hareket ediyoruz, hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese eşit şekilde muamele ediyoruz. Elimizi uzatabildiğimiz kadar uzatıyor, herkese yardımcı olmaya çaba gösteriyoruz. Bu bizim genlerimizde var, bugün ben, yarın yerime gelen bir başkasının da aynı şekilde hareket edeceğinden hiçbir şüphem yok. Biz uç beyleri olarak hala o mentaliteyle davranıyoruz. Ayrım yapmıyoruz, herkese eşit seviyede yaklaşıyor, yapabileceğimiz en fazlasını yapıyoruz. Bunun karşılığını da; halkımızın, değişik kurumların ve bakanlıkların kururumuz hakındaki pozitif tepkileriyle alıyoruz.” sözlerini sarf etti.
‘Kurumda Türk çalışan sayısını arttırmak için çaba harcadık’
Kurumdaki Türk sayısı sıfırken şu anda sekize yükseldiğini söyleyen Kasami “Kurumumuzda göreve geldiğimiz güne kadar hiçbir Türk yoktu. Ondan sonra sürekli verdiğimiz emeklerin karşılığını almaya başladık. Resne’de bir kadrolu çalışanımız var, Struga’da aynı şekilde. Ohri, Kalkandelen, Valandova ve Debre’de sözleşmeli çalışanlarımız var, bu çalışanlarımızı kadrolu olarak ekibimize katmak için çalışmalarımız sürecek. Üsküp’te kurumumuzun dışında Maliye Bakanlığı’nın diğer sektörlerinde iki kadrolu Türk çalışanımız var. Önümüzdeki süreçte ilanlarımız açılacak, yine aynı mücadeleyi vererek bu sayının yine artması için elimizden geleni yapacağız. Ohri Çerçeve Anlaşması kapsamında istihdam edilen iki Türk çalışanımızı da kurumumuza dahil ettik ve böylece 8 çalışana ulaştık. Bu rakam sıfırken şimdi sekize çıktı. Artı bakanlığın diğer sektörlerinde iki arkadaşımızla birlikte toplamda bakanlıkta 10 Türk görev yapmaktadır. Partimizin de hedefi bütün devlet kurumlarına Türkleri istihdam etmek. Şu anda belli seviyede bunu başardık. İleride de daha fazla Türkün istihdam edilmesi için çalışmalarımız aynı yoğunlukta devam edecek.” ifadelerini kullandı.
‘İş arkadaşlarımız mükemmel seviyede performans sergiliyor’
Ekip olarak çok güzel bir atmosfer altında çalıştıkların aktaran Kasami, devamında şunları kaydetti:
“Kurumumuzda yürüttüğümüz bu görev aslında bir ekip işidir. Kurumumuzun ülke genelinde 34 şubesi var, yaklaşık 250 iş arkadaşımız var. Güzel bir harmoni yakaladık. Benim görevim burada koltuğumda oturup emir vermek değil. Karşımızdakilere insani bir şekilde yaklaşıyoruz. Çünkü bu çok zor bir süreç, çok fazla baskılar var. Çevremizdeki baskıları ve sıkıntıları minimuma indirmeye çalışıyoruz. Ben çalışma arkadaşlarımız arasında ve kurumlar arasında bir köprü vazifesini de yerine getirmeye çalışıyorum. Ekipimizin içindeki olumlu ilişkiler bize ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor. Çünkü bazı bölgelerde çalışan sayısı çok az. Sayıları az olmasına rağmen mükemmel seviyede performans sergiliyorlar. Hükümet tarafından yürütülen projeler kapsamında gerekli yerlerde kamusallaştırma sürecini biz yürütüyoruz. Dolayısıyla bu süreçte dikkat edilmesi gereken anlaşmalar var. Bu anlaşmalar zamanında yapılmazsa kamusallaştırma sürecine de engel çıkıyor. Böylece devlete maddi açıdan yansıyabilir. Bu sıkıntıları en aza indirmek için biz elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Biz korona pandemisi döneminde de çok yoğun bir şekilde çalıştık. Hayati risk taşıyan şartlar altında bile durmadık, çalışmaya devam ettik, fakat tabii bütün önlemleri alarak görevimizi yerine getirdik. Demek istediğim, çalışma ortamımızda çok olumlu bir atmosfer var, bu durum da peşinden başarıyı getiriyor.”
‘Çalışanlarımızı terfi ettirdik’
Genel Müdür Şasine Kasami, çalışanlarının terfisi ve maaş artışı konuladında da mücadele ettiğini söyleyerek “Bu görevdeki beş yılımı doldurdum, altıncı yıla girdik. Özellikle önem verdiğim bir husus da çalışanların terfi meselesiydi. Ben göreve gelmeden önce 20 yıl boyunca herhangi bir çalışanın terfisi yapılmamış. 45 kişi terfi ettirdik. Çok sayıda istihdam sağladık. Ve en önemlisi çalışanlarımızın maaşlarına yüzde 30 oranında zam yaptık. Maaşların yüzde 30 oranında arttırılmasındaki büyük katkı genel başkanımız Beycan İlyas’tan geldi. Tüm halkımız huzurunda kendisine teşekkür ediyorum. Mecliste bir Türkün neler yapabileceğini herkese gösterdik. Bu kanunun geçmesinde genel başkanımızla büyük bir mücadele verdik. Bakanlığımızda da bu başarı dillendirildi, bazen bir milletvekilininin etkisi 120 milletvekilinden daha fazla oluyor. Biz Türkler olarak mecliste mutlaka milletvekiliyle temsil edilme bilinciyle hareket ediyoruz. Bu bilicin ne kadar doğru olduğu da bir kez daha kanıtlandı. Bu tabii ki halkımızın desteği sayesinde oldu.” ifadelerini kullandı.
‘Vakıf mallarını hem Makedon Ortodoks Kilisesine hem de İslam Birliği’ne teslim ettik’
Şasine Kasami yönetimindeki Mülkiyet ve Hukuk İşleri İdaresi son yıllarda ülkenin en önemli meselelerinden biri olan vakıf mallarının iadesi konusunda da önemli mesafe katetti.
Bu konuya da açıklık getiren Kasami, “Göreve geldiğim daha ilk dönemde çalışma arkadaşlarımdan Makedon Ortodoks Kilisesi ve İslam Birliği tarafından yapılan başvuruların listesini istedim. Listeyi inceledim ve dosyaların 10 yıldır, bazılarının 20 yıldır bitmediğini gördüm. Bazı dosyalar üzerinde süreç başlatılmış fakat bilinmeyen sebeplerle süreç durmuş. Ülke genelinde bütün çalışma arkadaşlarımızla irtibata geçerek gerekeli evrakları inceledik. 34 şubemizi gezdik, tabii bu bir günde olmadı bu süreç aylarca sürdü. Yoğun bir süreçti. Bölge bölge gezerek arkadaşlarımızla istişarelerde bulunduk, neden bu dosyaların tamamlanamadığı sorusuna cevap aradık. Kanunen bir sorun olup olmadığına baktık. En sonunda bu vakıf malları dosyalarının önünde hiçbir engel olmadığını, burada sadece irade olması gerektiğini tespit ettik. Talep gelmeyince bu dosyalar da öylece kalmış, ‘zaten vakıf mallarıdır, kimse dokunmaz’ düşüncesiyle de dosyalar yıllarca çekmecede bekletilmiş. Sözlü olarak bütün çalışma arkadaşlarımıza bu dosyaları tamamlamaları üzere görev verdim. Hemen kadastrodan, belediyelerden ve ilgili diğer kurumlardan gerekli evrakları toplamaları talimatını verdim. Ülkenin doğusundan batısına, Üsküp’ten bütün bölgelere, bitmeye yakın olan bütün dosyalar üzerine çalıştık ve vakıf mallarını hem Makedon Ortodoks Kilisesine hem de İslam Birliği’ne teslim ettik.” diye konuştu.
20 yıldır çekmecede bekleyen dava dosyaları çözüme kavuştu
Ustrumca’da yaşadıkları bir olayı da okuyucularımızla paylaşan Şasine Kasami, şöyle devam etti:
“Manastır’da ilginç bir olay yaşandı. Orada da dilekçeler uzun yıllar bekletilmiş, çünkü o bölgede uzun yıllar öyle bir atmosfer hakimmiş. Biz orada bütün buzları erittik ve ilk vakıf malı dosyanın İslam Birliği lehine sonuçlanmasını sağladık. Bu aynı şekilde Makedon Ortodoks Kilisesi’nin dosyalarının da sonuçlanmasına yol açtı. Çünkü biz Osmanlı kültürünü hala yaşatıyoruz, işimizi yaparken hiçbir ayrım yapmıyoruz. Ustrumca’da da yaşadığımız ve bizi duygulandıran bir olayı anlatmak istiyorum; bir manastıra gittik dosyaları incelemek üzere orada başpiskoposla görüştük. Manastırın 1870’li yıllarda inşa edildiğini öğrendiğimizde çalışma arkadaşımla bir göz teması kurduk, ecdadımızın zamanında inşa edildiğini fark ettik. Başpiskopos da bunu onayladı ve manastırın Osmanlı döneminde inşa edildiğini söyledi. Makedonya bağımsızlığını ilan ettikten sonra çıkan özelleştirme kanunu sürecinde bu gibi bazı binaların gerekli evrakları yokmuş. Manastırın yetkilileri İstanbul’da arşive gidip evraklar bulmaya çalışmışlar. Orada kendilerine bir Türk yardımcı olmuş ve gerekli evrakları kendilerine teslim etmiş. Başpiskopos ’20 yıl önce bize bir Türk yardımcı oldu evraklar için, 20 yıl geçti yine bir Türk mülkümüzü teslim almak için yardımcı oldu.’ dedi. Bizden öncekiler bu konulara önem vermemiş maalesef. Bu işi biz ciddiye aldık ve gönülden halletmeye çalıştık. Hala süreci işleyen dava dosyalarımız var, onlara da çözüm bulmak adına yoğun bir tempoyla çalışmaya devam ediyoruz.”
‘Başörtülüler olarak başarılı olabileceğimizi gösterdim’
Mülkiyet ve Hukuk İşleri İdaresi Genel Müdürü Şasine Kasami, Kuzey Makedonya’nın devlet kurumlarında üst düzey yönetici olarak görev yapan ilk başörtülü kadın olarak da kayda geçti.
Üzerinde başörtüsünün sorumluluğunu da taşıdığını söyleyen Şasine Kasami “Dünya geçicidir, burada çalışırken ahiretimizi de hesaba katıyoruz. Görevimizi var gücümüzle en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Allah utandırmasın. Bana bu görevimde parti genel başkanımız, yöneticilerimiz ve bütün teşkilatlarımızın çok büyük desteği oldu. Üzerimde bu desteğin de sorumluluğu var. Ayrıca başörtünün sorumluluğu da var üzerimde. Çünkü Makedonya tarihinde belki de ilk kez başörtülü bir üst düzey yöneticilik yapıyor devlette. Dışardan mutlaka başörtülü olduğum için önyargılar vardı fakat ben bütün o buzları kırmayı başardım. Biz de başörtülüler olarak bu işi yapabileceğimizi, başarabileceğimizi gösterdim, sonuçta başamızı örttüysek beynimiz örtmedik. Bunun bilinci ve sorumluluğuyla bugüne kadar yapabileceğimizin en fazlasını yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.” görüşlerini paylaştı.
‘AB ile mevzuat tarama toplantısında tam not aldık’
Kamusallaştırma Kanunu’nda yapılan değişiklik hakkında da bilgi veren Kasami açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde yürütülen bütün kamusallaştırma süreçlerinde kurum olarak biz de yer almak zorundayız. Bulgaristan ile Kuzey Makedonya’yı Kumanova üzerinden bağlayacak olan Koridor 8 demiryolu inşaatı projesi kapsamındaki bütün kamusallaştırma dosyalarını tamamladık. Hatta 2014 yılından kalan, hala sonuçlanmamış dosyalar vardı elimizde. Demiryolları Müdürlüğü, Devlet Avukatı ve Kadastro Müdürlüğü ile toplantılar yaptık, Kumanova bölgesine gidip yerinde incelemelerde bulunduk ve çalışmalarımızı tamamladık. Son dönemde gündemi bir hayli meşgul eden Koridor 8 ve Koridor 10d otoyollarıyla ilgili bir kanun değişikliğine gidildi. Bu kanun değişikliği halk açısından da yararlı bir değişiklik oldu. Çünkü Kamusallaştırma Kanunu’nda yapılan değişiklik halkımızın sahip olduğu toprakları, mülke zarar gelmeyecek bir biçimde gerçekleştirilmiştir. Kanunun hazırlanma aşamasında vatandaşların Anayasal haklarına bağlı kalındı. Hatta Avrupa Birliği sözleşmesi kapsamında yapılan mevzuat tarama toplantısında kanun değişiklikleriyle ilgili bize tam not verildi. Bazı maddeler açıkça belirtilmemişti, biz bunları netleştirdik. Örneğin bir mülk sahibi 2018 kanunuyla mülkünün legalleştirme sürecini başlatmışsa, süreç tam sonuçlanmamış olmasına rağmen mülküne olduğu gibi değer biçilecek. Ayrıca mülk sahiplerinin 12 artı 6 ay süreliğine geçici olarak kira masrafları da karşılanacak. Kısacası mülk sahiplerinin haklarının korunmasına dikkat edilmiştir, bunun dışında hiçbir şeye dokunulmamıştır. Anayasamıza göre de mülk sahiplerinin hakları en başta gelmektedir. Mülklerin kamusallaştırılması sürecinde biz kurum olarak, devlet kurumları ile mülk sahibi vatandaşlar arasında köprü vazifesini görmekteyiz. Çok titizlikle çalışıyoruz, bu konular aylarımızı alıyor. Burada yapılacak en küçük bir hata hem şimdi hem gelecekte büyük zararlara yol açabilir. Bunun vebalini kimse kaldıramaz.”
‘Doğal gaz projesini hayata geçirmek için 34 şubemizle büyük özveriyle çalışıyoruz’
Kurum olarak üzerinde çalıştıkları diğer bazı projelerden de söz eden Kasami “Kamu yararına planlanan tüm projelerde en önemli kurumların önünde geliyoruz. Ohri - Kırçova otoyolunun büyük bir bölümü tamamlanırken hali hazırda devam eden prosedürler var, onların da büyük bir özveri ile çözümü için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ulaştırma Bakanımızın da dile getirdiği gibi, Kırçova - Ohri otoyolu 2023 yılının sonunda vatandaşlarımızın güvenli ve daha kolay ulaşımı açısından ulaşımına açılması ve bu projenin gerçekleşmesinde payımızın olması bizler için çok büyük önem arz eder. Ülkemizin doğusundan batısına kadar doğal gaz projesini hayata geçirmek için 34 şubemiz aynı özveri ile çalışmalarını sürdürüyor. Halkımıza, evlerinde iş yerlerinde doğal gaz hizmetinin gelmesi ayrıca çok büyük önem arz eden projelerden biridir. Diğer yandan belediyelerin her alandaki kamu yararına projeleri üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor.” sözlerini dile getirdi.
‘Kuşkuların ortadan kalkması için Mülkiyet Kanunu açık ve net olmalı’
Mülkiyet Kanunu’nun daha anlaşılır olması için kanun değişikliği gerektiğini savunan Kasami, “Mülkiyet Kanunu’nda bazı değişiklikler hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda pandeminin araya girmesiyle kanun değişikliği üzerindeki çalışmalarımızı yetiştiremedik. Günümüzde sürekli yenilikler olduğundan kanunda belirtilen konular bazen hukukçular tarafından farklı yorumlanabiliyor. Bu da sıkıntılara yol açıyor. Bu da insanlar arasında tepkiye yol açıyor, bazı dosya farklı şehirde olumlu sonuçlanıyor, bazı yerde ise olumsuz sonuçlanıyor. Vatandaşın açısından olaya baktığımızda onlara hak veriyoruz. Bu sorunları tamamen ortadan kaldırmak için kanunun tamamıyla anlaşılabilir olması gerekiyor. Bu girişim henüz meclis işlemlerine girmedi, hala görüşmeler sürüyor. Konuyla alakalı benim bir projem var. Yerel çaptaki yöneticilerimiz ve görevlilerimizle toplantılar düzenleyip, sahada ortaya çıkan sorunları tespit etmeyi, bu sorunlara da bir çözüm bulmayı hedefliyorum. Çünkü olaylara yukardan bakmak farklıdır, sahadan bakmak farklıdır. Bu çalışmalarımızdan çıkaracağımız önerilere göre de bir kanun hazırlamak hem vatandaşın hem de çalışanlarımızın yararına olacak. Anlaşılabilir bir kanunla insanlar kendi dosyalarının durumunu kendileri anlayabilmeleri gerekiyor. Bütün kuşkuların ortadan kalkması için kanunun açık ve net olması gerekiyor, bu doğrultuda ben de elimden geleni yapacağım. İlgili bütün kurumlarla birlikte seminerler düzenleyip bir kanun değişikliği başvurusunda bulunacağız. Bu 20 yıllık bir sorun, tabii ki çözümü kolay olmayacak ama imkansız da değil.” dedi.
‘Görevimizin son gününe kadar her şeyi yapacağız’
Söz konusu toprak olduğu için meselenin çok hassas olduğunu kaydeden Kasami, ellerinden geldiğinin fazlasını yaptıklarını ifade ederek “Göreve ilk başladığımda vatandaşların dosyalarına daha kolay erişim sağlaması için çevrimiçi bir sistem vardı fakat kullanım dışıydı. Ekibimizle bunun üzerine yoğun bir çaba sarf ettik. Böylece bu sistemi kullanıma koyduk ve vatandaşlar gayet şeffaf bir şekilde hiç bir kuşkuya yer bırakmadan kendi dosyalarının ne durumda olduğunu takip edebiliyor. Bunun için çalışanlarımızla birlikte ek çaba harcadık fakat halkımız için bunu yapmak zorundaydık. Daha önce de söylediğim gibi söz konusu toprak olduğu için mesele çok hassas, bazen kardeş kardeşle sıkıntı yaşayabiliyor. Bu yüzden elimizden geldiğinin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Bazen bir şikayet veya bir itiraz olduğunda tüm toplantılarımızı iptal edip o konuyla ilgileniyoruz. Bu açıdan vicdanen rahatız ama yeterli değil daha fazla çalışmamız lazım. Kalan bir sürü bitmeyen süreçler var, görevimizin son gününe kadar her şeyi yapacağız. Yarın öbür gün buradan ayrıldığımızda bir şeyler yaptığımız bilinecek. Sürekli yollardayız, geçtiğimiz gün Struga’da, Kırçova’daydık. Yarın Pirlepe’ye gideceğiz. Gelecek hafta ülkenin doğusuna gideceğiz. Ben ulaşılmaz değilim. Beni herkes arayabilir, gerek iş arkadaşlarımız gerekse halkımız bize her zaman ulaşabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Hakça temsil konusunda ciddi çalışmalara imza attık’
Mülkiyet ve Hukuk İşleri Genel Müdürü Şasine Kasami, aynı zamanda Türk Demokratik Partisi’nin (TDP) Kadın Kolları Genel Başkanlık görevini de yürütüyor.
Partisinin kadın kolları hakkında da konuşan Kasami “Türk Demokratik Partisi’ne ben aktif olarak 2006 yılında Gostivar’da dahil oldum. Zerrin Abas, Sevim Abas, Havsa Kakel gibi önde gelen kadınlarımız partide görevdeydiler. Onlar bize ön ayak oldular, kendilerini örnek aldım. Daha sonra bölgesel olarak Gostivar, Vrapçişte, Üsküp, Kalkandelen, Resne, Konçe, Radoviş, Makedonya’nın genelinde kadın kolları kuruldu ancak taclandıramadık. 4 yıl önce çok güzel bir kurultay düzenledik, ülkenin her yerinden kadınlarımızın o kurultayda varolması bizim için büyük bir gurur ve onurdu. Kadınlar açısından partimizde böyle bir adımın atılması çok önemliydi. Kadınlarımızın pazar günü işini gücünü bırakıp Radoviş’ten, Konçe’den, Resne’den ve diğer uzak bölgelerden Üsküp’e gelmeleri çok önemli bir meseleydi. Bu yıl da yeni bir kurultay düzenlemeyi planlıyoruz. Önümüzdeki dönemde merkez meclis olarak tarihe karar vereceğiz. Yeni meclis, yeni yönetim seçeceğiz. Bu dönemde pandeminin araya girmesiyle hedeflenen bir çok plan askıya alındı. Fakat hakça temsil konusunda ciddi çalışmalara imza attık. Partimizin kadın kollarından şu anda sadece bizim kurumda 3 kadın görev yapıyor. Kadınlarımızın istihdam edilmesi gerçekten çok önemli bir mevzu. Kadınlarımızın bu davada yer alması ayrı bir önem arz ediyor. Çünkü kadınlar olaylara biraz duygusal yaklaşıyor ve mantık olarak bir olayın hemen gerçekleşmesini isterler. Bu da çoğu zaman işe yarıyor.” sözlerini sarf etti.
‘Siyaset kürsüsünde biz de varız, sloganıyla yola çıktık’
Mülkiyet ve Hukuk İşleri Genel Müdürü Şasine Kasami, kadın kolları olarak verdikleri mücadelelerden de bahsederek, sözlerini “Biz kadın kolları olarak yola çıkarken bir sloganımız vardı ‘siyaset kürsüsünde biz de varız’ diye. Bu sloganla yürüdük bugüne kadar, yürümeye de devam ediyoruz. Bugün partimizin her organında, her şubemizde, her teşkilatımızda kadınlarımız var. Merkez meclisimizde 5 kadın, yönetimde 3 kadınımız yer alıyor. Partimizin karar verme mercilerinde biz de varız. Gündemi, siyasi gelişmeleri, halkımızın sıkıntılarını, dertlerini yakından takip ediyoruz. Siyasette aktif bir rol oynuyoruz. Özellikle seçim dönemlerinde kadınlarımız çok önemli bir faktördür. Kadın kolları olarak 2020 seçimlerinde çok güzel bir organizasyon yaptık. Ülkemizin dört bir yanına giderek kadınlarla bir araya geldik. Kadınlarımıza seçimin önemini anlattık. Aldığımız geri dönüşten de çok memnunuz. Kadınlar olarak seçim sürecine çok büyük bir katkımız dokundu. Yerel seçimlerde de aktif bir rol oynadık. Örfümüz ve adetlerimiz üzere kadınlar olarak evden eve gitme görevi bize düşüyor. Ev ev gezerek partimizin programlarını tanıttık. Bu çalışmalarımızı tabii merkez meclisimiz, yönetim kurulumuz, gençlik kollarımızla koordineli bir şekilde yaptık. Kadın kollarını kurup kenara çekilmedik, işe koyulduk. Aramızda ev hanımları, üniversite mezunu kadınlarımız, doktora unvanlı kadınlarımız, öğrencilerimiz var, bu bizim zenginliğimizdir. Sizin aracılığınızla bütün üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” ifadeleriyle sonlandırdı.
- Bu haber 17-06-2023 tarihinde yayınlanmıştır.